Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bayram ve sonrası

Bayramın ömrü onun enerjisini hayatımızda yaşadığımız kadardır.. Haccın o ruh halini hayatlarında ne kadar yaşatabilirlerse o kadar bereketlidir..

İsra ya da Kadir gecesi de öyle. Ramazan da öyle.. Yoksa o günler ve geceler geçince topuklarımızın üzerinde gerisin geriye dönüp, o eski hayatımıza kaldığımız yerde devam ediyorsak, o zaman “vay o namaz kılanların haline ki..” diye başlayan ayeti hatırlamamız gerek..

Birileri günahlara kefaret olacak ameller konusunda yanlış bir yorum yapıyor. “Bir yıl günahımı işlerim, sonra hacca gider defterleri sildiririm” diye bir şey yok.. Allah’ı kandırıyorsunuz siz, haşa.. Haber vereyim o ibadetlerin  boşa gitmiştir..

İstediğin haltı ye, bir ay aç kal, 5-10 bin lira harca; Hac diye “turistik bir seyahat” yap, git ağla, dön yine aynı haltı işle.. Bu dinle alay etmektir.. Bu hareket sadece yapanı değil Müslümanları küçük düşürür.. Kötü örnek olur..

Namaz günlük ibadettir. Oruç yılda bir ay, hac belki ömürde bir kez.. Zekat, kazandığın sürece ödemen gereken bir borç..

Din müminin hayatında günde 24 saat, yılda 365 gün süren bir eylemdir.. Uyurken “Bismillah” diye uyur, Bismillah diye doğrulurz yataktan. Sofraya Bismillah diye oturur, Elhamdülillah diye kalkarız.

Aslında Bismillah diye başlamayacağımız hiçbir şeyi yapmamamız, sonunda elhamdülillah demeyeceğimiz hiçbir şeye başlamamız gerek..

Bayramlar güzel de, peki ya sonrası..

Gerçekten Kurban Bayramı vesilesi ile kendi kendimize soruyor muyuz, “bizim İsmailimiz kim” diye.. Hz. Haacer’in o Hz. İbrahim’le birlikte büyük yolculuğunun nefsimizdeki karşılığını sorguluyor muyuz..

Erkekler bir İbrahim, bir İsmail olabiliyor mu, kadınlarımız Haacer’e dönüşebiliyorlar mı?

Hac’da da kurbanda da aslında asıl mesaj burada gizli..

Günde 5 vakit namaz için yüzümüzü Kâbe’ye dönerken aslında bunun farkında olduğumuzu söyleriz lisan-ı hal ile.. Sonra bu farkındalıkla hayata döneriz.. Yaşayan bir İbrahim, bir İsmail oluruz, bir Haacer’e dönüşür kadınlarımız.. “Veresetül embiya” oluruz..

Şimdi bayramın sonuna yaklaştık.. Teşrik tekbirleri ile uğurluyoruz bayram günlerini..

Bayramlar bayram yapmayı hak edecek insanların hakettiği günlerdir.. Eğer bu cennet pınarlarından kovanızı dolduramıyorsanız ya da kovamızın dibi günahla delinmişse bu iman pınarının suyunu zayi etmiş oluruz..

Çokça dua etmemiz gerek bu günlerde ve Allah’tan istediğimiz şeylerin gerçekleşmesi için nefsimize bir sorumluluk yüklememiz gerekiyor.. Bu anlamda bedel ödemeye hazır olmamız gerekiyor..

Kurban, eğer bizi Allah’a yaklaştıran bir amel olacaksa, onun sadece şekli ve kalıbı değil, ruhunu da idrak etmemiz gerek.. Bayramı hakkı ile yaşayanlar, bir zamanın içinden geçenler değil, o zamanın ruhu ve sorumluluğu, idrak ve şuuru ile donananlardır.. Bayram bizi bulmaz, biz bayramı buluruz aslında. Bayram bizim dışımızda değil, büyük ölçüde içimizdedir..

Hani derler ya, “Sırat köprüsü kıldan ince kılıçtan keskindir” diye.. Aslında o incelik bizim amellerimizde.. atama yaparken, ihale verirken, üretirken, satarken, alırken, aile, akraba, komşu ilişkilerinde.. O ince ayrıntıda hikmet mi gizli, Şeytan mı gizli, ona bakmak gerek..

Çoğu insan sözlerine ve işlerine yalan katarak helali haram ediyor..

Allah’ın adını anmadan, O’nun rızasına uygun olmayan yapacağımız her iş murdardır.. Kestiğiniz hayvanı helal yapan da böyle bir ayrıntıda gizlidir aslında..

Şimdi bakalım kim bayramı yüreğinde ve aklında daha uzun süre tutabilecek. Asıl büyük yarış bu. Din gününe, mezara kadar sürecek bu yarışta kim ne kazanacak, ne kaybedecek..

Hac ve Kurbanı birlikte düşününce aslında daha geniş bir ufukla bakabiliriz hayata..

Hac ve Kurban iç içedir aslında.. Arafat, Mina, Müzdelife, Safa, Merve, Tavaf, Şeytan taşlama, Kurban kesme, hepsi iç içedir.. Aynı yerden başlar, aynı yere varırız. Hepsi ilahi rızaya ulaşmak içindir.. Doğuş, hayat, ölüm ve diriliş..

Zamana ve mekana şahid olmak..

Akleden bir insan olarak vahyin aydınlığında yürümek..

Bugünlerin aydınlığını bütün zamanlara ve mekanlara taşımak için Müslümanları vahdete çağırıyorum.

“Ben Müslümanlardanım” diyenden, aynı Allah’a, Resulü’ne ve kitaba iman eden, ahiret gününe iman eden herkesi “ihvan” bilenlerden daha güzel sözlü kim olabilir..

Bu vesile ile bayramımızı bir kez daha tebrik ediyor, iki cihan saadeti diliyorum.

Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 858 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar