BEL'AM
Onlara, o kimsenin haberini de oku ki, biz kendisine âyetlerimizi vermiştik de o, bunlardan sıyrılıp çıkmış, derken şeytan onu arkasına takmış, nihayet azgınlardan olmuştu.
Tevhidhaber / Haber Merkezi
BEL'AM Arapça olmayan bu isim, bir başka lisandan (büyük ihtimalle İbranice'den) geçmiş bir kelimedir. İsm-i has olarak kullanılır. Bel'am bin Bâura'nın kıssasıdır. (1) Önce Bel'am ile ilgili ahkâmın istibat edildiği âyet-i kerimelere dikkat edelim: "(Ey Muhammed!) Onlara, o kimsenin haberini de oku ki, biz kendisine âyetlerimizi vermiştik de o, bunlardan sıyrılıp çıkmış, derken şeytan onu arkasına takmış, nihayet azgınlardan olmuştu. Eğer dileseydi, onu bu (âyetler)le yükseltirdik. Fakat o yere saplandı, hevâsına uydu. Artık onun sıfatı o köpeğin hâli gibidir ki, üstüne varsan dilini sarkıtıp solur, yahut kendi hâline bıraksan yine dilini uzatıp solur. İşte âyetlerimizi yalan sayanlar gürûhunun sıfatı budur. Artık sen (Ey Muhammed!) kıssayı onlara anlat. Belki iyice düşünürler." (2)Âyet-i kerimede kıssanın "onlara" anlatılması emrolunmuştur. Kadı Beyzavi "Onlardan murad, yahûdilerdir" hükmünü beyan ediyor. (3) Tefsir-i Mücahid'de de, Bel'am b. Bâura'nın ismine rastlıyoruz. (4) Müfessirlerin büyük çoğunluğu; Hz. Musa (as)'ya karşı mücadele veren bir âlimden söz etmektedirler. Tâbir-i câizse Allah (cc)'ın peygamberlerine karşı, Allah adına mücadele veren ve halk katındaki itibarını bahane ederek "tevhid" mücadelesine karşı direnen bir azgın!..(5) Bir kısım müfessirler, bu âyet-i kerime'nin, Ümeyye b. Ebü's-Salt hakkında nâzil olduğunu beyan etmişlerdir. Bu zâtın da; Hz. Muhammed (sav)'e nübüvvet görevi verilmeden önce "hanifler"den olduğu, Allahû Teâla (cc)'nın kısa bir süre içerisinde peygamber göndereceğini söyleyip durduğu halde, gurura kapılıp iman etmediği bilinmektedir. Bu iki rivayetin dışında, dört rivayet daha mevcuttur.(6) Ancak bütün rivayetlerdeki ortak yön; bir şahsı tariften çok, onun mahiyetini ortaya koyar.(7) Zira sebebinin hususi olması, hükmün umumî olmasına mani değildir.(8) Kıyamete kadar "bel'am" ve onun vazifesini yapan bütün şahısların keyfiyetleri ortaya konulmaktadır.Kitab-ı Mukaddes'te "Beor oğlu Bel'am"ın kıssası yer almaktadır. Hz. Musa (sa)'ya karşı "Allah (cc)'m dini adına" savaşan bu tip üzerinde ne kadar durulsa azdır. Çünkü insanları; "Allah (cc) adını kullanarak" aldatan, hevâ ve heveslerini tatmin için "tevhid akidesini" tahrip eden bel'am'ın etkisi korkunçtur. İslâm topraklarında, kâf'irlerin istilâsını hazırlayan güç, "bel'am"dr. Afganistan'da Babrak Karmal'ın kurduğu, "Ulemalar Yüksek Konseyi", bel'amın nasıl müesseseler haline geldiğini göstermiştir. Diğer İslâm topraklarında da durum bundan farklı değildir. Allah (cc)'ın indirdiği hükümlere karşı ayaklanan ve İslâm'a küfreden yönetimlerle, (yani tâğûtî güçlerle) din adına uzlaşan ve müslümanları da "Allah (cc) adını kullanarak" aldatan, (Kur'ân'daki ifadeyle) "köpek sıfatlı" kimselerin ortak ismi bel'amdır. Dikkat edilirse "kuduz" mikrobunun beyin üzerindeki etkisi, bütün vücudun ilgisini, uzuvlardan koparmaktı. Bu köpek sıfatlı kimseler de; Allah (cc)'ın indirdiği hükümlerin bir kısmını kabul, bir kısmını "zamanın değişmesi" gerekçesiyle sükûtla geçiştirirler. Günümüzde, başta resmî ideolojiyi kabul eden ve İslâm'ı o ideolojiye·hizmetçi kılmaya çalışan müesseseler olmak üzere, binlerce bel'am vardır. Bunlar "çok dindar" görünmekle birlikte, tâğûta itikad ve iman etme noktasında titizdirler. "Ulu'lemr" kavramını, İslâm'a karşı ayaklanan güçlere izafe ederek, mü'minleri yanıltırlar!..Mü'minler, bel'am'a karşı uyanık olmak zorundadırlar. Bel'am, "Allah (cc) admı kullanarak" insanları aldatanların ortak ismidir. Şahısperestlik hastalığı tedavi edilemediği müddetçe, bel'amların tuzakları ortadan kaldırılamaz.
KAYNAKLAR
(1) ·Dr. Abdullah Aydemir, Tefsir'de İsrailiyyat, Ank. 1979, sh. 237.
(2) Kur'ân-ı Kerim, A'raf Sûresi:174-176.
(3) Mecmuatu'ı-Tefasir, İst.1317, Matbaa-i Âmire baskısından tıpkı basım, Çağrı Yayını, c. II, sh. 666.
(4) Tefsir-i Mücahid, Katar,1396, c. I, İ. Ensari, sh. 250.
(5) İmam-ı Kurtubî, el-Camü li Ahkâmu'I-Kur'ân, Kahire,1967 (3. bsm.), c. VI, sh. 320.
(6) H. Tahsin Emiroğlu, Esbab-ı Nüzûl, Konya, 1971, c.V, sh.32.
(7) Mecmuatu't-Tefasir, a.g.e., c.II, sh. 667. Haazin böIürıSünde, Hz. Katade'den yapılan rivayette: "Bu âyetten murad, kendisine doğru yol gösterilip, onu kabul etmeyenler hakkında Allahû Teâla (cc)'nın beyan buyurduğu bir misâldir" denilmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere; kıyamete kadar "bel'am" tipli kimselere rastlanacaktır.
(8) İmam-ı Suyûti, el-İtkan fı Ulûmü'I Kur'ân, Kahire, 1951, c. I, sh. 29.