Beyaz Saray: Kararı Biz Onayladık
Son dakika... ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü vize kriziyle ilgili "Bu karar elçimizin tek başına aldığı bir karar değildir. Beyaz Saray'la koordineli olarak alındı" dedi.
ABD ile yaşanan vize krizi başladığından beri, akşam saatlerinde Pentagon'un yaptığı açıklamanın ardından en üst düzey yorum ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, düzenlediği basın toplantısında krizle ilgili bakanlığın ve Beyaz Saray'ın tutumunu paylaştı.
Ankara Büyükelçisi John Bass'ın ülkenin "en iyi diplomatlarından biri" olduğunu ve Türkiye'den göçmen olmayan vize başvurularının askıya alınması kararının hem kendileri hem de Beyaz Saray ile koordinasyon içinde alındığını söyleyen Nauert, şunları söyledi:
"HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYORUZ"
Diplomatik misyon çalışanımızın tutuklanmasıyla ilgili hayal kırıklığı yaşıyoruz. Türkiye'nin kararı bizi rahatsız etti.
"ELÇİMİZ KARARI TEK BAŞINA ALMADI"
Bu karar elçimizin tek başına aldığı bir karar değildir. Karar, Dışişleri ve Beyaz Saray'da koordineli bir şekilde alındı.
"JOHN BASS İLE GURUR DUYUYORUZ"
Jhon Bass Türkiye'de görev yapmasından gurur duyduğumuz en başarılı diplomatlarımızdan biridir.
"ÇALIŞANLARIMIZI SERBEST BIRAKMAK İYİ BAŞLANGIÇ OLACAK"
Türk hükümetinin neden böyle bir adım atmış olduğuyla ilgili bazı soru işaretleri bulunuyor.
İlişkilerimizin düzelmesi, Türkiye'nin tavrına bağlı.
Tutuklu çalışanlarımızın bir an önce serbest bırakılması diyalog için iyi bir başlangıç olacak.
ERDOĞAN: ABD İLE KONUŞACAK BİR ŞEYİMİZ YOK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı ile yaptığı ortak basın toplantısında, vizelerin askıya alınmasından Beyaz Saray'ın haberinin olup olmadığının bilnmediğini belirterek "Ankara'daki bir büyükelçinin böyle bir karar alması ve daha sonra bunu devletim adına aldım demesi düşündürücüdür. Durum öyleyse ABD'deki üst düzeylerle konuşacak bir şeyimiz yok. Durum öyle değil de büyükelçi kendi kafasına göre aldıysa, o elçi bir dakika daha durmalıdır" demişti
İşte Erdoğan'ın vize kriziyle ilgili açıklamaları:
Öncelikle şunu söyleyeyim, bu sorunu biz başlatmadık. Bu sorununun faili ABD'nin ta kendisidir. Ve üst düzey yöneticilerin, Dışişleri Bakanımızla bir görüşme yapmaması yadırgadığım bir konudur. Ankara'daki bir büyükelçinin böyle bir karar alması ve daha sonra bunu devletim adına aldım demesi düşündürücüdür. Durum öyleyse ABD'deki üst düzeylerle konuşacak bir şeyimiz yok. Durum öyle değil de büyükelçi kendi kafasına göre aldıysa, o elçi bir dakika daha durmalıdır. Benim büyükelçim böyle bir şey yapsa biz onu orada 1 saat tutmayız. Sen nasıl Türkiye - ABD ilişkilerini bozarsın. ABD konsolosluğundaki bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının FETÖ ile bağlantısının tespit edilmesi ve tutuklanması, ardından ikinci bir kişinin daha bulunduğunun anlaşılması İstanbul Başkonsolosluğu'nda bir şeyler döndüğünü gösteriyor. Bu ajanlar ABD Başkonsolosluğu'na nasıl sızdı, bunları buraya kim soktu? Hiçbir devlet bu tür ajanlara müsade etmez. Türkiye Cumhuriyeti bir kabile devleti değildir. Asırlara varan bir devlet deneyimi vardır. Bu büyükelçi veda ziyaretlerinde bulunuyor. Bakanlarım ve şahsım bu elçiyi kabul etmiyoruz ve onu ABD'nin bir temsilcisi olarak görmüyoruz.