Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bill Gates şimdi ne yapacak?

Evdeki hesaplar çarşıya uymadı. Zaten başından beri işleri hiç yolunda gitmedi, ama inatla direndiler. Çünkü mecburdular! Bir kere yola çıkmışlardı ve geri dönüşleri yoktu. Bin yılda bir gerçekleşecek olan küresel bir değişim sürecinde eğer bu işi yapabilirlerse yapacaklardı. Yoksa kendilerinden hesap sorulacak olursa, mallarını, canlarını, servetlerini, itibarlarını her şeyi kaybedebilirlerdi. Onun için geri dönüş köprülerini yıkarak ilerlediler ve bugüne geldiler. CoVID ellerinde patladı. Tanı kiti, aşı, ilaç uydurdular. Bu arada Glasgow İklim Zirvesi zaten bir skandal oldu.

Farkında olmalısınız Elon Musk’ın pek sesi çıkmıyor. Borsa oyunları ile meşgul. Uzay projesi ile ilgili de pek bir açıklama yok. Son bir açıklaması, SpaceX projesinde çalışanların çoğunluğunun Humanoidler olacağı; o kadar. Starlink konusunda bile yeni açıklamalar yok. NeuraLink konusu da pek gündemde değil.

CoVID salgını bahanesi ile 2021’de iptal edilen Dünya Ekonomik Forumu’ (WEF), 17-21 Ocak 2022’de İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleştirilecek. Global Reset’in yol haritası herhalde o gün netleşecek. Şimdiden Bill Gates çıkış yolu arıyor. Onu “Günah keçisi” yapacaklar. Bu gidişle ihale ona kalacak. Aşı konusunda saçmasapan konuşmaya başladılar: “Aşılar kişiye faydalı ama bulaşmayı engellemiyor”muş. Yok yok, “slightly / azıcık, hafif’ azaltıyor”muş! “Gelecekte Ar-Ge bütçelerinin bulaşmayı engelleyecek aşılar üretmeye yoğunlaşması gerekiyor”muş. Bizimkiler de yavaş yavaş işin ucunun kendilerine dokunacağını düşünüp artık seslerini kısarlar herhalde.

Bill Gates tam bir şarlatan. Batı’nın klasik “özgürlük anlayışı”nı eleştirerek, “yeni normal dönem” için Çin’in otoriter yaklaşımını övdü. Ve “Çin, bireysel hakları ihlal ederek virüsü bastırmada çok iyi bir iş çıkardı” dedi. Evet, küreselcilerin “Yeni normal”i otoriter Çin modeli! Milyarlarca insana aşılama yapıldıktan sonra Bill Gates: ‘’Pfizer ve Moderna mRNA aşıları iyi çalışmıyor. Daha iyi ArGe yapılmalıydı...’’ dedi. Eee, çöken ekonomiler, ölen insanlar ne olacak!? Bu yalana inanan siyasiler, bürokratlar, bilim adamı geçinen birtakım zevat, Media, STK, meslek odaları, kanaat önderleri şimdi ne diyecek, ne yapacaklar.

Eğer bütün aşıları fonlayan, plandeminin simülasyonunu yapan Pedofilik Satanist Bill Gates, ‘’Pfizer ve Moderna mRNA aşıları iyi çalışmıyor. Daha iyi ArGe yapılmalıydı...’’ diyorsa hemen aşı işlemi durdurulmalıdır. Bu işi inatla, yerli-milli yalanlarının arkasına saklanarak yapmaya devam edecekler tarih önünde insanlığa karşı işlenen bir suçun sorumluları olarak elbet bir gün mutlaka yargılanacaklardır. O yargılama ahirete kalacaksa bile, vijdanları onlar yargılamaya devam edecektir. Gates çetesi, DSÖ, FDA da birileri bu suça ortak olmak istemeyecektir. Zaten bir süredir birileri “PCR, hastalık teşhisinde kullanılamayacağı”nı açıklamamış mı idi! Bugün CoVID aşılarının da koruma yapmadığının anlaşılması gibi.. Öyleyse neden bu aşı inadı? Bunun cevabını zaten Bill Gates vermişti: “Aşılarla dünya nüfusunu belli oranlarda azaltabiliriz” diyordu! Ama birileri bu gerçeği, görmek, duymak, bilmek istemiyordu, çünkü işlerine gelmiyordu!

Bu sene Davos’un ana teması “Birlikte Çalışmak, Güveni Yeniden Kurmak”. Konferansa Türkiye’nin katılımını önemsiyorlar, Çünkü Türkiye üzerinden Türk dünyası, Balkanlar, Kafkasya, Afrika ve İslam dünyasına mesaj verebiliyorlar. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Klaus Schwab, “Ekonomik ve jeopolitik açıdan küresel olarak ve bölgesinde önemli bir aktör olan Türkiye, bu alanda (dijital dönüşüm) liderlik üstlenebilir ve dijital devrimin etkilerinin en üst seviyeye çıkarılması için öncülük edebilir” diyerek aslında kapıyı açmış gözüküyor. Türkiye, bu arada WEF’in 4. Sanayi Devrimi ile ilgili network’üne katılan son ülke oldu. WEF Türkiye’de TÜSİAD üyeleriyle daha fazla işbirliği yapmayı umuyor!?.

Öte yandan; “yapay zeka, dijital dönüşüm, ittifaklar kurarak dijital kapsayıcılığı sağlık, eğitim ve finansal katılım alanında rekabet içinde işbirliği” derken 2020 yılında piyasalardaki daralma ve otomasyon sistemlerindeki gelişmeler sebebi ile 85 milyon kişinin işsiz kaldığı rapor ediliyor. Bu vesile ile küçük bir bilgi notu: “En zengin 10 kişinin 9 aylık servet artışıyla tüm dünya aşılanabilir”miş. Hâlâ kafaları bu senaryo ile meşgul. Ve bu kısa zaman aralığında CoVID yalanı üzerinden, insanların kan ve gözyaşları, çalınan alınterleri üzerine nasıl bir servet gaspının gerçekleştiğini de gözler önüne seriyor bu itiraf.

2020’nin ortalarında Schwab ve Galler Prensi Charles tarafından ortaya atılan “Büyük Sıfırlama” kavramı, salgın sonrasında dünya ekonomisini yeniden inşa etme ana fikri etrafında şekilleniyordu. Bu adamlar CoVID plandemisini bir “fırsat penceresi” olarak görüyor ve bu fırsat iyi değerlendirilirse dünyanın gidişatına yeni bir yön verilerek “daha yeşil, daha adil, sürdürülebilir ve daha katılımcı bir dünya”nın gerçekleşebileceği propogandasını yapıyorlardı.

CoVID sürecinde var olan eşitsizlikler CoVID ile daha da arttı. Birileri bu krizi ve 1000 yılda bir gerçekleşecek tabiat olaylarını bahane ederek insanlığın tarihi bir dönüm noktasında olduğunu, tüm sistemi yeniden kurgulayarak dünyadaki pek çok sorunun çözülebileceğini iddia ediyorlar. Globalistler, “daha adil, daha yeşil ve herkesin daha eşit olduğu” bir dünyadan söz etse de, Alman gazetesi Handelsblatt,Büyük Sıfırlama gerçekleşirse 2030 yılına gelindiğinde elitlerin, koyunlarını koruyan çobanlar gibi kitleleri yönlendirdiği yeni bir dünya yaratılacağını” öngörüyor. Onlarsa “sürdürülebilir bir kalkınma, doğaya dost olma, adalet, kapsayıcılık ve dijital ve sınırsız bir dünya” için “Büyük Sıfırlama”dan söz ediyorlar. Bu çevreler “insanların özel hayatına dijital imkânlarla daha fazla müdahale edilmesi ve hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması” endişelerini fazla dillendirmiyorlar.

DEF önceki yıllarda da “Kriz Sonrası Dünyayı Şekillendirmek” (2009), “Büyük Dönüşüm” (2012), 2020 yılında “Büyük Sıfırlama” gibi sloganlarla, aslında 2000’in başından beri Milleniumla birlikte, SSCB’nin dağılmasından sonra, yeni dünya düzeni için çalışmaya başlamışlardı ve bugün yaşanan şeyler o yıllarda da konuşuluyor, yazılıyor, çiziliyor, filmlere konu oluyordu. Büyük sıfırlama, TransHumanizm kavramı üzerinde kurgulanmış. BİREY’i esas alırken, bu birey din, ahlak, gelenekten bağımsız, cinsiyeti bile, yönelim, deneyim ve tercihe bağlı bir değişkenlik gösterecek. DEF Büyük sıfırlama kapsamında katılımcı paydaş olarak LGBT+’a projede özel bir yer veriyor.

Allah bunlara ve bunlara yardım edenlere, bunlara karşı sessiz kalanlara fırsat vermesin inşallah. Bunun için de bizim daha akıllı, daha cesur ve daha dürüst olmamız gerek. Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 540 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar