Birbirinin izini kaybeden Afgan kardeşleri İHH birleştirdi
Afganistan'daki savaş sonrası ailesini kaybeden 4 kardeşin kampta başlayıp Pakistan'daki yetimhaneye uzanan hikayesi filmleri aratmıyor
11 Eylül saldırıları sonrasında Amerika'nın Afganistan'da Taliban'a karşı başlattığı savaşın ardından anne ve babasını kaybeden 4 kardeş, yıllar sonra Pakistan'daki Afgan mülteci kampında buluştu.
Burada amca olarak bildikleri Afgan bir adamın yanında yaşamaya başlayan iki erkek kardeş 2003 yılında Khubaib Vakfı'nın Misal Yetimhanesi'ne gönderilir. İki kız kardeş ise kampta yaşamaya devam eder.
Bu sırada İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, 2005 yılında Muzefferabat'daki deprem sonrasında Khubaib Vakfı Başkanı Nedim Ahmet Han ile Afgan mülteci kampını ziyaret eder. Vakfın kampında kalmaya başlayan Hamid (14) ve Feyzullah'ın (13) iki kız kardeşinin, bu kampta olduğunu bildikleri için bu aileyi ziyaret etme kararı alırlar. Çok sayıda küçük çocuğun olduğu kampta Şerife'yi (12) bulan Yıldırım ve Han, diğer kız kardeşi merak ederler. Yıldırım, kızın amca bildikleri adam tarafından başlık parası karşılığında evlendirildiğini öğrenmesiyle büyük bir üzüntü yaşar. Küçük yaşta evlendirilen abla gibi Şerife'nin de bu kadere mahkum olmasını istemeyen Yıldırım, birlikte çalıştıkları Vakfın Başkanına ricada bulunur. Bunun üzerine Han da Şerife'nin okula kazandırılması için üvey amcayla yoğun bir pazarlığa girişir ve küçük Şerife'nin yeni adresi ''Misal Yetimhanesi'' olur.
O gün kaderimin değişeceğini biliyordum
Burada kısa zamanda ağabeyleriyle buluşan Şerife, o günleri anlatınca duygulanıyor. Kamp hayatının oldukça zor olduğunu, ağabeylerinin yetimhaneye gitmesinin ardından ablasının evlendirilmesi ile çok zor günler geçirdiğini aktaran Şerife, çok sayıda çocukla aynı evi paylaştıklarını söyledi. Şerife, kamptayken, çok uzun süre sıcak yemek bulamadıklarını ve böyle bir ortamda bir gün tanımadığı iki kişinin kampa geldiğini anlatıyor. Şerife, sözlerini şöyle sürdürdü:
''O gün kaderimin değişeceğini bilmiyordum. Nedim Ahmet Han ile Bülent Yıldırım amca hayatımın rengini değiştirdiler. Beni bilmediğim cennete 'Misal Yetimhanesi'ne getirdiler. Burada sıcak yemek, sıcak bir yuva ve güvenli bir ev vardı. Her şeyden önemlisi ağabeylerim vardı. Burada kalmaya başladıktan sonra her şey çok kolay oldu. Şu anda lisede okuyorum. Üniversiteyi bitirip insanlara daha fazla yardımcı olacak bir meslek seçeceğim."
''Hem Şerife hem de diğer kardeşler için yeni bir hayat başladı''
Khubaib Vakfı Başkanı Han, 11 Eylül saldırıları sonrasında birçok Afgan'ın Pakistan'a gelerek mülteci hayatı yaşadığını söyledi. Pakistan'da 1 milyon civarında yetim ve öksüz bulunduğuna dikkati çeken Han, vakıf olarak ülkenin en önemli sorunu olan yetimler için bir proje başlattıklarını vurguladı. Vakfın ilk yetimhanesi olan Misal Yetimhanesi'nde yüzlerce çocuğun eğitim gördüğünü vurgulayan Han, Hamid, Feyzullah ve Şerife'nin hikayesinin de bunlardan biri olduğunu kaydetti.
Han, Misal Yetimhanesi'nin Afgan kampından ilk misafirlerinin Hamid ve Feyzullah kardeşler olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Hakikaten çok zor günlerdi. Adaptasyonları çok zor oldu. Sıcak yemek olmasına rağmen sadece suya bandırdıkları ekmeği yiyorlardı. Bu çok uzun süre böyle devam etti. Daha sonra alışmaya başladılar. Her şey daha kolay olmaya başladı. Kendilerini ezik hissetmemeleri için Afgan kampındaki kardeşlerini ziyarete gittiklerinde onlara çeşitli hediyeler veriyorduk, kamptaki çocuklara dağıtmaları için. Bu da onların kendilerine güvenmelerini sağladı."
İHH Başkanı Yıldırım ile Afgan kampını ziyaret ettiklerini, Hamid ve Feyzullah'ın ailesini ziyaret etme kararı aldıklarını anlatan Han, gittiklerinde evde sadece Şerife'yi bulduklarını, ablanın ise başlık parası karşılığında evlendirildiğini söyledi. Bu duruma Yıldırım'ın çok üzüldüğünü vurgulayan Han, ''Bülent Bey bana, 'Şerife'yi kurtarmamız lazım' dedi. Üvey babayla uzun görüşmeler sonrasında Şerife'yi yetimhaneye götürmek için anlaştık. Hem Şerife hem de diğer kardeşler için yeni bir hayat başladı'' şeklinde konuştu.
Burada evli ablalarıyla karşılaştılar
Nedim Ahmet Han, 3 kardeşe Afganistan kimliğ çıkartmak için Hamid ile Feyzullah'ı ülkelerine gönderdiğini, orada babalarının bir arkadaşının desteği ile gerçek amcaları ile karşılaştıklarını vurguladı. Kardeşlere kimlik çıkartılması için çalışmaların devam ettiğini anlatan Han, bu arada kardeşlerin evlendirilen ablaları ile karşılaştıklarını belirtti. Han, babalarının zengin olduğunu kardeşlerin bu gezi sırasında öğrendiklerini ifade ederek, ''Amcaları yeğenlerine, 'istediğiniz zaman gelebilirsiniz ve buradaki arazilerinizi alabilirsiniz' demiş, bu çok inanılmaz hikaye" dedi.
Han, 4 kardeşe babalarından servet değerinde mirasın kaldığını belirterek, ''Yetimhanedeki çocuklarımıza köylerinden ve diğer köylerinden davetler gelmeye başladı. Çocuklarımız zaman zaman buralara gidip gelmeye devam ediyorlar'' şeklinde konuştu.