Bu Dava Operasyonun Parçası
AKP'yi kapatma davası laiklik sebebiyle açılmadı, bu bir operasyon... Ve düğmeye MHP'nin attığı adımla basıldı... Mahir Kaynak'tan çarpıcı bir analiz...
Mahir Kaynak/Star
Operasyon
AKP'yi kapatma davasının laikliğe karşıt eylemlerinden dolayı açılmadığını, bunun iyi hazırlanmış bir operasyon olduğunu düşünüyorum. Gerçeği anlamak için partinin kapatılmasının hangi sonuçları doğuracağını irdelemek gerekir.
Kapatma AKP iktidarına son vermeyecektir. Aynı kadroların kuracağı yeni parti, muhtemelen yeni katılmalarla, eskisinden daha güçlü biçimde iktidarını sürdürecektir. Ancak Sn. Tayyip Erdoğan'ın yasaklanması bu partinin yönünde ve Türkiye'nin dünyadaki yerinde önemli farklılıklar yaratacaktır. Devletle halkı birbirine yaklaştıran politikalar yerini çatışmaya bırakacak, partinin kapatılmasının halkta ve parti kadrolarında yaratacağı travma bu gerginliği besleyen önemli bir etken olarak kullanılacaktır.
Sn. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yasaklılar listesine dahil edilmesi fiili hiçbir
Operasyonun başladığı tarih MHP'nin baş örtüsü sorununu gündeme getirdiği ve AKP'yi bu sürece katılmaya zorladığı zamandır. Zaten cumhurbaşkanlığı seçimindeki tavrı da bu politikanın bir parçasıdır. Baş örtüsü konusundaki aktif tavrına rağmen herhangi bir müeyyideyle karşılaşmaması ve eleştirilmemesi ilginçtir.
Olayı önce sebeplerine bakıp sonra nasıl sonuçlar doğuracağını değerlendirirseniz laikliğe karşı eylemlerin bu durumu yarattığını düşünürsünüz. Benim metodum farklıdır ve önce herhangi bir davranışın hangi sonuçları doğuracağını araştırırım ve bu sonucun kimin tarafından istenebileceği sorusuna cevap ararım. Bu nedenle kapatmanın gerçekleşmesi halinde nasıl bir sonuçla karşılaşacağımızı ve bu sonuca hangi nedenlerle ulaşılmak istendiğini sorguluyorum.
Parti içindeki kişiler bu sonuçları istememiş olabilir ve süreci üzüntüyle karşılayabilir. Ancak sonuçlar bazı kimselerin elenmesi diğerlerinin önünün açılması biçiminde olacaktır. Yeni önderler, büyük bir mücadelenin kahramanları haline gelecekleri için, parti içinde ve toplumda daha etkili bir konuma gelebilir. Bu nedenle izleyecekleri politikada daha güçlü olmaları beklenir. Darbe sonrasında oluşan siyasi hareketlerin büyük bir ivme kazanmasının bu durumla çok benzeştiğine işaret etmek isterim.
Bir sorunu cevabını bulmayı da okuyucuya bırakıyorum: Sn. Cumhurbaşkanı Gül'e neden Gülen cemaatine yakınlık göstermesi gerekçesiyle yasak istenmekte geçmişteki birçok sözleri gündeme bile getirilmemektedir? Bu sözler bir itham değil bir meraktır.
Hayatım ülkemize yönelik tüm operasyonların gerçekleştiğini görmekle geçti. Hiç değilse bu sefer başarısız olsunlar diyorum ama çok fazla ümitli değilim.