Abdurrahman Dilipak
Bu paralel yapıyı netmeli!
Bu son olay, tutukevinden yargı yolu ile adam kaçırma eylemi, örgütün ruh hali ve ne yapabileceği hakkında aslında önemli bir örnek.. Olayı biliyorsunuz, yetkisi olmadığı halde, dosyayı incelemedenPensilvanya’dan gelen talimat üzere, tutukluları serbest bırakıyor. Akıl kirada.. İpnozla yönetilen bir biyonik robot gibi.. Aynı ruh hali ile bu insanlar bir terminatöre de dönüştürülebilirler.. Mankurtlaştırabilirler birtakım insanları.. Tehlikenin farkında mısınız(!).
Akılsızca ve çılgınca bir şeyler yapıyorlar..
Bu işi yapan adamı yakalayıp, yargılayıp cezalandırmak yetmiyor. Bunların ruh halini anlamak açısından bu örnek ciddi bir şekilde incelenmelidir..
Bunun hakimi böyle ise, öğretmeni, işadamı, polisi, mühendisi ne yapmaz ki..
Cemaati böyleyse bir de imamını düşünün..
Bu olayın tek faydası var, bu tür “şok” olaylar karşısında akıl sahibi birileri bir şok yaşayarak, “ben ne yapıyorum, bu gidiş nereye” sorusunu sorabilir ve kendine çekidüzen verebilir..
İktidarın da kimlerle dansettiğini görmesi gerek artık. Önünüzdeki “Ol mahiler ki, derya içeredir de deryayı bilmezler” misali bir “cemaat” yığınağının arkasında koskoca bir MOSSAD, CIA, MI5, BND, Vatikan’ın gizli istihbarat örgütü çalışıyor.. Arayüz bunlar.. Arka yüz ise dünya derin devleti denilen yapı..
Ön yüzde tek başına cemaat yok.. AK Parti’nin, CHP’nin, HDP’nin bazı unsurları da bu yapı ile kol kola.. Masonik örgütler, bazı tarikatlar, başka dini grublar, derin devletin örtülü KİT’leri holdingler, olmayan yok ki.. Hep yazıyorum, Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK, herkes var..
Bunlar dün vardı, bugün de var, yarın da olacaklar.. Müfsit, Şeytani bir yapı.. Yani cemaatle başlamadı ve cemaatle de bitmeyecek.. İçinde nefs olan her canlı onlardan bir parçayı nefsinde taşır.. Savaşlar, darbeler, terör, Mafia, gizli örgütler olan her yerde onlar da vardır.. Kıyamete kadar varolmaya devam edecekler.. Haç da takar, sarık da sararlar..
Korkacak bir şey yok. Korkacaksanız kendi zaaflarınızdan, çevrenizdeki beyinsizlerden korkun.. “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri, yüzünden bizi helak eder misin Allahım” diye düşünün. Müşavirlerinize, size vekaleten iş yapanlara bakın! Düşmanlarınızın üzerinden gözünüzü eksik etmeyin, ama göz ucuyla da kendi hanenize ve elinizin altındakilere bakın! Her şeyAllah’ın iradesi içindedir ve bu güçler Allah’ın muttaki kullarına O’nun izni dışında bir zarar veremezler.. Allah onların işlerini sarp dağlara sardıracak ve size yardım edecek. Ama Hz. İbrahim’den, Hz. İsmail’den, Hz. Hacer’den vazgeçmeyen iblis, sizden de vazgeçmeyecek..
Paralel yapı sadece Pensilvanya’da değil.. Kararlar sadeceNewyork/Washington, Telaviv, Roma, Londra, Berlin de, Paris’te alınmıyor, bu gücün temsilcileri her yerde varlar, kendi nefislerimizde de minik birer şubeleri bulunmaktadır..
Bu paralel yapıyı tasfiye ederseniz yerine yenisini bulmakta zorlanmayacaklardır. Sırada bekleyen, “bunlar gitsin, yerine biz gelelim” diye bekleyen bir sürü adam var çevremizde..
Bazı hastalıkların bazı belirtileri vardır, bazıları o belirtileri makyajla gizlerler, o ayrı ama, para, kadın, makam, şöhret ve güce ihtirası olanlara karşı dikkatli olmak gerek..
Bunlar manevi hastalığa yakalanmış kişilerdir. Bunlardan bazılarının kalpleri mühürlüdür, gözleri var görmez, kulakları var, duymaz, kalpleri var hissetmez ama, biz bu kişilerin akıl, kalp ve vicdanlarına dokunmayı denemeliyiz.. Bir hastanın şifaya kavuşturulması gibi bir şeyden söz ediyorum.. En azından tekrar tekrar denemeliyiz.. Bunların bazılarının “biyonik robot”, sistematik “geri zekalı”, “canlı cenaze” olduğunu bilsek de, “kellim kellim la yenfağ” (söyle söyle fayda yok) denilen cinsten bir olayla karşı karşıya kalsak da, “ettekraru vel ahsen, velev kane 180”le anlatılmak istenen anlamda..
Bu fitne, fesat hareketinin hilelerine karşı uyanık olmak için empoze etmeye çalıştıkları şeyler konusunda basit bir mantık; 7-8 Hasan Paşayöntemini uygulamak mümkün.. Bunların size ikna etmeye çalıştıkları işler konusunda aksini yapın, büyük ihtimalle doğru bir şey yapmış olursunuz..Ergenekoncuların, CHP’nin, Paralel yapının söylediklerinin karşısında bunların gösterdikleri istikamette bir kesişme varsa onu da yapabilirsiniz..
Ergenekoncular ve Paralelciler kendi aralarında savaşsalar da, “Ben amcaoğlumla savaştayım, ben ve amcaoğlum, birlikte düşmana karşı savaştayız” örneğinde olduğu gibi birlik olup iktidara karşı savaşmaktadırlar..
Şimdi sırada 1 Mayıs var. Dünki “Beşli Çete”nin varislerine dikkat.. Kürt, Alevi, Paralel yapı yedekleri de çağıracaklar.. Paralel yapı bu seçimde AK Parti’nin oylarını %45’in altına çekmek için vargücü ile çalışıyor.. Seçimden sonra HDP barajı aşamazsa birileri çözüm sürecini bitirmek için şimdiden hazırlık yapıyor.. Dün İHH’nın düzenlediği Kürt meselesi ile ilgili forum için Diyarbakır’daydım.. Herkes tedirgin bir bekleyiş içinde..
Her yerden gelen insanlar vardı.. Herkesin ortak temennisi, AK Partisadece bölgede değil tüm Türkiye’de çok daha iyi bir kadro ile sahneye çıkabilirdi.. Neden böyle oldu herkes bunu sorguluyor.. “AK Parti içindeki AKP’liler” konuşuluyor.. Davudoğlu’nun yakın çevresi sorgulanıyor.. Yine de insanlar, Kılıçdaroğlu’na, Bahçeli’ye ve Demirtaş’a bakıp, CHP, MHP, BDP’ye bakıp Davudoğlu’na, AK Parti’ye oy verecek ama, böyle zor bir zamanda neden daha iyi, 2023 vizyonuna omuz verecek daha güçlü bir kadro ile değil.. Davudoğlu’nun belki bugün değil ama, en kısa zamanda yakın çevresini yeniden gözden geçirmesi gerekebilir.. İnşallah yeni bakanlar kurulu yapılandırılırken aynı yanlışa düşülmez.. Selâm ve dua ile..
yeniakit