Selâhaddin Çakırgil

Selâhaddin Çakırgil

Bu yargının kararları, bütünüyle şaibe altında...

En büyük sapkınlık, bir din, bir inanç adına sergilenendir.  

En büyük hıyanet ve ihanet, vatan kurtarıcılığı adına yapılandır.  

En büyük zulüm, adâlet adına yapılandır.

***

İnsan dışındaki diğer canlılarla, ölü ve deliye de hüküm yoktur. Bir de rüşd yaşına gelmemiş çocuklar, hata yapsalar bile, yaptıklarından sorumlu değildirler. 

Bunlar dışında, inanç sistemlerinde o inanç sisteminin tanrıları ve müslümanların da, Allah’u Tealâ tarafından korunduğuna inandıkları kimseler dışında, her insanın hata yapması kaçınılmazdır. 

2500 yıl öncelerdeki Roma Hukuku’ndan bu yana tekrarlanan bir prensiptir: ‘Errare humanum est!’ (Hata insanlar içindir.)

***

Etkin pişmanlıktan yararlanan ve itirafçı olan hâkim ve savcılar arasına eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici ve eski HSYK üyeleri Kerim Tosun ve Mustafa Kemal Özçelik’in de katıldığı açıklandı. 

Bu facia, HSYK Başkan Vekili Mehmet Yılmaz tarafından açıklanıyor; 15 Kasım günü..

HSYK, yani, (Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu) bütün hâkim ve savcıların tayin, terfi ve azil işlemlerini yapan en üst organ..  

Etkin pişmanlık’tan yararlanmak için başvuran hâkim ve savcı sayısının da 300’ü bulduğu bildiriliyor. 

***

İ’tiraf, samimiyetle, derin bir pişmanlıkla yapılırsa; insanı elbette yüceltir.

Ama sırf korku, menfaat, hile ve taktikler için yapılırsa, utanç verici bir şahsiyet zaafıdır.

Bu yargıç ve savcılar da eğer, bir ceza tehdidi altında kalmadan gelip de, geçmişte nice insanları, haksız yere, kasten veya yanılarak ya da bir menfaat karşılığında veya ideolojik hesaplarla mahkûm veya beraet ettirdiklerini itiraf eder ve o verdikleri o eski kararlardan pişmanlık belirtip o zulüm kararlarının gecikmeli ve kısmen de olsa düzeltilmesine vesile olurlarsa, buna da ancak saygı duyulur. Ama öyle değil de, bir hıyanet örgütünün içinde yıllarca yer alıp, şimdi sırf paçalarını kurtarmak için ‘etkin pişmanlık’ adına itirafta bulunurlarsa, buna verilecek ismi herkes kendi vicdanına göre koysun.

***

Etkin pişmanlık’tan faydalanmak isteyen yargı mensubları, henüz eski vazifelerine henüz döndürülmeseler bile, serbest bırakılmışlar. Vazifeden alınan ve atılanların sayısı ise 15 Temmuz- Darbe Hıyaneti’nden bu yana, -173’ü yüksek yargıdan olmak üzere- 3 bin 696 hâkim ve savcı olarak açıklanmış.. 

Bunlardan üç isim ise evet, en üst yargı makamından, HSYK üyeleri!.

İtirafları ise gerçekten de tüyler ürpertici, inanılacak gibi değil.. 

Öyle ki, verilen yargı karar tasarılarının fotokopileri bile, ânında Pennsylvania Şeyhi’ne gönderiliyor ya da ‘Yargıtay İmamı’ diye tesmiye olunan ve yargıya mensup bir ‘kurye-ajan’ eliyle bizzat götürülüyor ve asıl karar oradan gelen ‘emir’lere göre şekilleniyormuş..

***

Düşünelim ki, HSYK Başkan Vekili’nin açıklamasına göre, ‘Yargıtay’da 2011 ve 2013 döneminde Pensilvanya’nın onaylamadığı hiç kimse ‘Daire Başkanı’ olamamış! Yine, 2010’da Yargıtay üyeliği seçimleri Pensilvanya ile pazarlık halinde kararlaştırılmış, örgütün isimlendirmesiyle, onların diktesiyle Yargıtay üyesi seçilmiş. TC yargısı gerçek anlamda kuşatılmış.. (...) (Ve, 10 yıllık bir itirafçı hâkimin sözleri): ‘Bir Yargıtay üyesi bana anlattı: ‘Fetullah Gülen rüyasında Peygamberimizi görmüş. Peygamberimiz onun çok üzgün olduğunu görünce ‘Seni üzüyorlar değil mi?’ diye sormuş. O da evet manasında başını sallamış. Peygamberimiz de ‘Üzülme, üzülme, 2014 HSYK seçimini bağımsızlar kazanacak, Türkiye’nin de yüzü gülecek’ demiş..’  

Yani tam bir halüsinasyon hali.. 

***

Bu açıklananlar, sadece ‘FETÖ’ denilen örgütle ilgili.. 

Ya masonik, kemalist-laik, ırkçı, mezhepçi, meslekçi, rüşvetçi, mafyatik  vs. örgütlerce 90 yıldır yapılanlar? 

Üzerinde asıl durulması gereken konu, bu yargı sisteminin bütün hükümlerinin şaibe altında ve  ‘butlan’ının (bâtıllık ve geçersizliğinin) sözkonusu olması gerektiğidir. 

Bu konuya yarın da devam edelim, inşaallah..

stargazete

Bu yazı toplam 849 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar