Bülent Yıldırım: Elimizde Bilgiler Var
STKlardan Mavi Marmara davaları ve Uludere tepkisi...
Tevhid Haber / Haber Merkezi
STK'lardan Mavi Marmara davaları ve Uludere tepkisi
Son dönemde özellikle Mavi Marmara aktivistlerine karşı açılan davalar ve gerçekleştirilen gözaltıların ardından İHH İnsani Yardım Vakfı'nda bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Basın toplantısında ayrıca Uludere'de meydana gelen ve 35 sivil insanın yaşamını yitirdiği vahim olay ile ilgili çeşitli sivil toplum kuruluşlarının ortak görüşü dile getirildi.
Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıların üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen hala konu ile ilgili Türkiye'de bir dava açılamadı. Ancak özellikle Mavi Marmara aktivistlerine karşı sadece ''Kahrolsun israil'' şeklinde slogan attıkları gerekçesiyle jet hızıyla aleyhlerinde davalar açılmaktadır. Son olarak İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım hakkında da geçtiğimiz yıl ülkemize gelen ''Asya Konvoyu'' karşılaması sonrasında soruşturma açıldı.
Tüm bu jet davaların ardından İHH İnsani Yardım Vakfı'nda bir araya gelen çeşitli sivil toplum kuruluşları açılan davaları protesto ettiler. Basın toplantısında ayrıca Şırnak'ta meydana gelen ve 35 sivilin hayatını kaybettiği acı olay ile ilgili görüşlerini belirttiler. Son günlerde Mavi Marmara aktivistlerine açılan davalarla ilgili bilgi veren İHH Başkanı Bülent Yıldırım, kendilerinin Mavi Marmara saldırısında 9 insanın ölümünden sorumlu İsrail hükümetine dava açılmasını beklerken aksine Mavi Marmara aktivistlerine peş peşe davalar açıldığını söyledi. Bugüne kadar Diyarbakır, Kayseri ve Ankara olmak üzere 3 dava şoku yaşadıklarını belirten Yıldırım, ''Dikkat çekici olan Diyarbakır'da Kayseri'de birer şehidimiz Ankara'da da 2 yıldır yoğun bakımda olan bir kardeşimiz olmasıdır. Şimdi diğer şehidlerin olduğu illerde de dava açılıp açılmayacağını merakla bekliyoruz.'' dedi
Bülent Yıldırım Türkiye'de yargı sisteminin bağımsız olduğuna inanmakla birlikte yargı mekanizması içinde kendilerine dava açmaya hevesli insanların oluğunu düşündüklerini kaydetti. Ellerinde davalarla ilgili bazı bilgiler olduğuna dikkat çeken Yıldırım, ''Eğer bu davalar devam ederse biz de elimizdeki bilgileri basınla paylaşacağız. Çünkü Türkiye de hiç bir şey gizli değil. Kimler nereye nasıl hizmet ediyor ortaya çıksın. Yargının içerisinde bir takım çevreler bu davaları açmaya çok mu hevesliler? Biz bir takım bilgilere ulaştık, bu bilgileri şu anda paylaşacaktık ama Uludere olayı olduğundan erteleme kararı verdik. Ama eğer bu davalar devam ederse elimizdeki bilgileri basınla paylaşacağız. Kimler, nereye nasıl hizmet ediyor artık her şey net bir şekilde ortaya çıkmıştır '' dedi
Uludere'de gerçekleşen olay hakkında görüş belirten İHH Başkanı Bülent Yıldırım, ''Eğer yanlış istihbaratı Amerika vermiş ise insanın aklına başka şeyler geliyor. Uludere olayı bize şunu da gösterdi ki bağımsız olmak isteyen ülkeler ABD ve İsrail'e karşı istihbarat anlamında da dikkatli olmalıdır. Yani bunların istihbaratına güvenilmeyeceğini, insanı hataya sevk edeceğini Uludere olayı ortaya çıkmıştır. '' dedi.
MAZLUMDER İstanbul İl Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, "Türkiye'de Mavi Marmara aktivistlerine dava açılması önemli bir hayal kırıklığıdır" dedi. Cüneyt Sarıyaşar Uludere konusunda da bombalama öncesi köylülere hiç bir uyarı ikazı yapılmadığını belirterek, ''Yaşananlar düpedüz yagrısız infazdır'' dedi.Sarıyaşar, "Hata diye nitelendirilen katliam" diye nitelendirdiği Uludere katliamıyla ilgili MAZLUMDER'in önizlenim raporunu da açıkladı. Raporda kısaca şu ifadelere yer veriliyor. "Uludere'de gerçekleşen olayda önemli zaaflar, ihmaller, soru işaretleri var. Kaçakçılık diye nitelendirilen şey bölgede hayatın gerçeğidir ve sınır ticaretidir. Büyük çoğunluğu 12 ile 18 yaş arasında ve aynı aileden insanların öldüğü olayda önce top ateşinden, daha sonra bombardımandan bahsediliyor. Olay esnasında gruba "Dur" ihtarı yapılmadığı ve uyarılmadıkları, hiçbir surette güvenlik güçlerine ateş açılmadığı, askerlerin de bireysel olarak ateş etmedikleri, olayda uçakların bombardıman yaptıkları ve ölümlerin bu nedenle olduğu tespitine de yere verildi.''
ÖZGÜRDER Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay, Uludere'de vurulan insanların meşru bir şekilde ticaret yaptıklarının altını çizerek şunları söyledi: "Öldürülen insanlar için kaçakçı ifadesi kullanılıyor. Mazot ya da sigara kaçakçısı. Böyle bir tanımlama doğru değildir. Bu insanlar kaçakçılık yapmıyorlar. Bu insanlar sınır ticareti yapıyorlar. Dolayısıyla bu insanları terörist zannettik, ya da bunlar kaçakçıymış diyerek bu cinayetlerin meşrulaştırıcı bir şekle sokulmasını yanlış buluyoruz. Bu olayı operasyon kazası olarak nitelemeyi hiçbir biçimde doğru bulmuyoruz. Bu tanımlamayı yapmak gerçekten ahlaken, siyaseten, hukuken çok ciddi bir kusurdur."
AGD İstanbul İl Başkanı Serhat Akçay, Uludere olayı konusunda hükümete "Sorumluları bulun ve istifa etmelerini sağlayın. Maalesef sözün bittiği yerdeyiz" diye seslendi. Uludere'de bir hata yapıldığının söylenmesinin iyi niyetli bir açıklama olmadığını ifade ederek hükümetin hızlı bir şekilde adım atmasını istedi.
Mavi Marmara Derneği Başkanı İsmail Yılmaz ise hem Mavi Marmara aktivistlerine dava açılması hem de Uludere'de sivillerin vurulması olayıyla ilgili sorumluların cezalandırılması gerektiğini söyledi.
İnsan ve Medeniyet Hareketi'nden Raif Nas ise "Uludere" olayının sorumlularının tespit edilmesi gerektiğini söyledi. Uludere olayının normalleşmenin sabote edilmesi maksadıyla yapıldığını ve olayın bütün boyutlarıyla tespit edilmesi gerektiğini belirtti.
Anadolu Platformu'ndan Davut Güler de "Sorumlular ortaya çıkarılmalı. Tüm kamuoyu bu konuda duyarlı olmalıdır. Kürt sorununun çözümü konusunda iyimser bir havanın olduğu bugünlerde bu olayla adeta provoke edildi" ifadelerini kullandı.
İslam Arslan