Abdurrahman Dilipak
Bundan sonra olacakları söyleyeyim mi?
Ey insanlar, işitin söyleyeceklerimi ve üzerinde düşünün. Biz ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Dünya metaı ve hazları gözümüzü hakikatten döndürmesin.
Bakın bugün aşı ve PCR’den söz ediyoruz. Yakında bunlardan kurtulacağız. Çünkü bunların miadı doldu. Ha! Şunu söyleyeyim, geleceği yalnız Allah bilir. Ben kahin değilim. Ben size onların niyetleri, planları, stratejilerinden söz ediyorum. Şeytanların ve Hannas’ın, geçmiş peygamberler dönemindeki hilelerinin bugün nasıl güncellenmek istediğinden söz ediyorum. Yani size, tarihten söz ediyorum. Bugünün yaşadığınız gerçeklerinden yola çıkarak yarına ilişkin ihtimallerden daha doğrusu “görünen köyün hikayesi”nden söz ediyorum.
Ve ben iman ediyorum ki, her şeyi gören duyan bilen ve hüküm sahibi bir Allah var! Mekerallahu! O, Şeytanın ve onun dostlarının planlarını bozacaktır ve onlar kazdıkları tuzaklara kendileri düşecektir, ANCAK biz aklımızı başımıza toplar ve O’nun rızası istikametinde hareket edersek. Yoksa Allah (cc) cahiller, zalimler, münafıklar, müstekbirler ve fasıklar topluluğuna yardım edecek değildir. AKSİNE onların işlerini sarp dağlara sardıracak ve üstlerine pislik yağdıracaktır. Yardımcısı oldukları zalimleri onların başına musallat edecektir. Haksızlıklar karşısında susanlar da dilsiz Şeytanlar olarak cezalandırılacaklardır. Öbür dünyada ise onları yakıcı bir azap için Cehennem beklemektedir.
Kim zerre kadar iyilik ya da kötülük yapmışsa karşılığının verileceği bir gün vardır. İnsanlar bu dünyada yaptıkları ve yapmaları gerekirken yapmadıkları, söyledikleri ya da söylemeleri gerekirken söylemedikleri ile ya kendi sırtlarında kendi cennetlerine tuğla ya da kendi cehennemlerine kendi sırtlarında odun taşımış olacaklardır. Bugün böyle bir imtihanla karşı karşıyayız. Sözkonusu olan kendi geleceğimizdir. Çocuklarımızın geleceğidir.
Bakın, AŞI ve PCR’den HES Kodu’ndan kurtulacağız dedimse, hemen mutlu olmayın, biz kendimizi değiştirmedikçe, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir. “Yandık diyeceksiniz, boğmaya kan gönderilecek”tir.. Aklımızı başımıza toplamadan kurtuluş yok.
Hele sizi biraz PCR’leyelim, 2 doz da “yerli ve milli aşı”mızla da biraz daha örseleyelim, sonra ne maske, ne mesafe, ne aşı, ne PCR.. Hemen sevinmeyin. Daha beteri geliyor. Chip takacaklar. Daha önce yazdım, “köpeklerin, atların başına gelecek olanlar sizin de başınıza gelecek”. “Kangal köpeklerine, haradaki atlara da taktılar.” Ne oldu değil mi? Elinizde cep telefon, kolunuzda saat var, iyi işte maske yok, aşı yok, PCR, HES kodu yok, her yer serbest. Tabii Chip taktırdı iseniz. Hem zaten Chip cep telefonunuza entegre. Onunla ne oyunlar oynayacaksınız, neler, rüyalarınızı bile programlayabilirsiniz. Hatta evinize maymun alın; Bill Gates “üstadımız” gibi onunla bilgisayar oyunu bile oynayabilirsiniz. Onunla konuşabilirsiniz. Bu yolla adım adım ölümsüzlüğe yolculuk başlayacak. Artırılmış gerçeklik dünyasında sizin için yeryüzünde bir cennet yaratacak (!) Bill’in adamları. Hem zaten, artık bundan sonra buzullar eridi sudan, denizlerden yeni hastalıklar gelecek. Tabii afetler sonrası yeni hastalıklar çıkacak, hava, su, toprak, gıda, bitki, her yerden hastalık kapacak insanlar. Aşı ile bunlarla mücadele edemezsiniz denilecek. Artık gıdaların tamamı sentetik ve endüstriyel olacak ki hijyen sağlansın. Ülkemizde de artık sentetik et lokantaları açılmaya başladı bile.
Siz StarLink’lerin, 5G’nin niçin planlandığını sanıyorsunuz. Plandemi CoVID ile sınırlı değil. CoVID ile ilgili “iyi bir iş” çıkardılar. O bir global test idi. Siyaset, bürokrasi, cemaat, finans ve iş, media, sivil toplum, akademi, gelecek için, modern dünyanın sorunlarına deva olacak bir yön eylem planlaması için birileri 2000’lerin, hatta 1991 de SSCB’nin dağılmasının ardından “Yeni dünya düzeni” için çalışıyor. Bizde böyle bir zamanda “Gelecek” ve “Deva” partilerinin kurulması ilginç bir zamanlama. Ama ne yazık ki, bu komplonun karşıtlarının halen ciddi bir sosyal siyaset planlaması yok. Bilinen siyasi yapılar, STK’lar, cemaat yapıları, sermaye grubları ve media bir şekilde kontrol altına alınmış.
Chip takınca ne olacak, bakın size onu söyleyeyim. Artık sağlıkçılar biraz dinlenebilir ve tabii hukukçular da. Çünkü artık siz birer Siborgsunuz. Yani biyonik bir robot. Beyninize yükleme yapılabilir ya da resetlenebilir. “Global Reset” sadece sistemi resetlemiyor, insan “TransHumanizm” projesi ile din, ahlak, gelenek ve cinsiyetinden bağımsız, bir GENOM olarak, GENDER şeklinde tanımlanıyor. Artık sizin cinsiyetiniz bile, ana rahminde ya da Humanoid’in rahminde yeniden şekillendirilebilecek. Siz Z kuşağı ile birlikte “Biyolojik insan türünün son örnekleri”siniz. Yani nesli tüketilen bir canlı ve siz artık bir NESNE’siniz. “İnsan, hayvan, bilgisayar gibi Nesnelerarası iletişimin” bir objesisiniz. Siz bir TransHuman olarak Siborg’sunuz. Zaten sizden sonra GENOMİK’ler, KLONOİDLER, KİMERA’lar dönemi başlıyor.
Bugünkü biyolojik insanlara gerek yok büyük ölçüde. HUMANOİDLER daha ucuz, daha sorunsuz, daha hızlı ve daha kaliteli. Gerekirse sizin beyninizi ve geninizi de ona kopyalayabilecekler. Siz Şeytanın rüyası olarak ölümsüz bir kurgulanmış bir hayal dünyasında yaşayabilirsiniz artık. “Hastalara kalp pili takılıyor da ne oluyor” değil mi? Bu Chip’i takınca, tek bir Chip’le bütün sağlık sorunlarınıza çözüm üretilecek! Sadece biyolojik değil, psikolojik de, engelliler içinde, tedavisi mümkün olmayan hastalıklar içinde tek, basit ve ekonomik bir çözüm. Chip’le başlayacak ve adım adım. Hepsi bugünden yarına olmayacak bunlar. Alıştıra, alıştıra. Belki Z kuşağı Siborg’larden seçilmiş birilerini aralarına alırlar. Ama size Chip takmaya hazırlanıyorlar. Chip krizi yeni kuşak Chip üretiminden kaynaklanıyor. Yeni mikro Chipler, birçok işinizi de kolaylaştıracak, kapı kilidine gerek yok, banka hesaplarınızı otomatik kontrol edebileceksiniz. Bulut ve Glass ile hayat daha kolay, ucuz ve eğlenceli olacak. Seveceksiniz bu hayatı. Bir sorun oluşurken daha cep telefonunuz sizi uyaracak, yapay zeka sizi takibe alacak. Eğer acil bir durum var, sistem sizi uyutup, bulunduğunuz yerden alıp en yakın hastahaneye götürecek ve gereken yapılacak. Aşıya ne gerek var, PCR’ye ne gerek var, maskeye ne gerek var!?. Bizim “Digital dönüşüm ofisi” 2023 stratejik planına zaten bu Chip’i not etmiş. DSÖ artık “Kutsal CoVID konsülü”nün ruhani merkezi olarak, İtalya’daki Vatikan gibi Bill Gates, Elon Musk çetesinin senaryoları için, Sağlık, Gıda, Teknoloji, Şehircilik, Maliye, Eğitim, Dışişleri, İçişleri Bakanlıkları üzerinden bazı senaryolar üstü örtülü olarak mevzuata esas olacak çalışmalar yapılmış anlaşılan.
Şimdi karar sizin! Eğer Allah’ın ipine tutunursanız, Hz. Lut gibi tek başınıza, Hz. Nuh gibi olsanız bir gemi dolusu canlı, Hz. Musa gibi olsanız kavminizle ya da kurtuluşu hak eden her kimse bir şekilde kurtuluşa erenlerden olacağız!
Haydi yeryüzünün bütün erdemli insanları ortak bir kelimede buluşalım, adalet, barış, hürriyet yolunda!
Şeytan, Hz. Adem ve Havva’ya yaptığı gibi, yine size yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat vaad edecek, ama bir şartla, o bioresonans teknikleri ile internet üzerinden, uzaktan sizin beyninize yükleme de yapabilecek ve beyninizi silebilecek de. Kabul mü! İlahınız ve Rabbiniz, onlar olacak! Sizin için onlar karar verecekler ve sizi onlar terbiye edecekler.
Eğer öyle ise cehennemin dibine kadar yolunuz var.
Ben, “La İlahe, İllallah” diyorum. Bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikatinin bize gösterileceği bir gün var. Onlar; biz ıslah edicileriz diyorlar, iyi bilin ki, onlar bozguncuların tâ kendileridir. Selâm ve dua ile.