Bursa'da Başörtüsüne Özgürlük Eylemi

Bursa'da Başörtüsüne Özgürlük Eylemi

Bursa'da Özgür-Der Bursa Şubesi tarafından organize edilen bir basın açıklaması ile başörtüsüne şartsız ve sınırsız özgürlük istendi.

Özgür-Der Bursa Şubesi uzun süredir tartışılan ve bu günlerde başörtüsünün özgürlüğü adı altında yürütülen çalışmaların yetersizliğini dile getirmek ve başörtüsü üzerinden dine karşı sert bir tutum sergileyen kesimleri protesto etmek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Açıklama sloganlar eşliğinde Orhangazi Parkında saat 13.00’da yapıldı.

Basın açıklamasından önce kısa bir konuşma yapan Özgür-Der genel merkez yönetiminden Gülsüm PEKER ALPAY özetle şunları kaydetti:

“Şartsız ayrımsız her alanda başörtüsüne özgürlük istiyoruz. Gündemdeki bu gelişmelerin elbette olumlu yanları vardır, ancak biz sınırlı bir özgürlüğü asla özgürlük olarak kabullenemeyiz. Eğer Tıp fakültesinden mezun olan bayan doktorluğunu icra edemeyecekse, inşaat mühendisliğinden mezun olan bayan görevini yerine getiremeyecekse, hizmet veren ile hizmet alan arasındaki ayrım son bulmayacaksa, kamusal alanda başörtüsü bir engel olmaya halen devam edecekse yani başörtüsü serbestliği sadece üniversitelerle sınırlı kalacaksa burada özürlükten nasıl söz edebiliriz.”

"şartsız ayrımsız her alanda özgürlük, uyan diren özgürleş, zulme karşı direneceğiz, direne direne kazanacağız." sloganlarıyla devem eden basın açıklamasını Özgür-Der üyesi Zeynep KAYA okudu.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

BAŞÖRTÜSÜNE KOŞULSUZ VE AYIRIMSIZ ÖZGÜRLÜK

Türkiye’de yıllardır hiçbir kanuni gerekçe olmaksızın uygulanan başörtüsü yasağı bugünlerde teklif edilen yasa değişikliği önerisiyle kaldırılmak istenmektedir. Başörtüsü sorununun çözümüne yönelik atılan adımlar önemli olmakla birlikte, yapılacak değişikliğin sadece yüksek öğrenim öğrencilerini kapsaması ve üniversitelerle sınırlı kalması yapılan yeni düzenlemenin kendi içindeki zafiyetini ve eksikliğini açıkça göstermektedir.

Allah’ın emri olan ve Mü’min kadınların inançlarının gereği, İslami kimliğin vazgeçilmez bir unsuru olarak yerine getirdikleri bu emrin Yüksek Öğrenim haricindeki diğer eğitim kurumlarında ve çalışma hayatında, yasak getirilmeye çalışılması çelişkili bir tutumdur. Bu çerçevede ve göreli özgürlük ruhuyla gerçekleşecek bir uygulamanın başörtüsüyle ilgili sorunları eksiksiz bir şekilde çözemeyeceği aşikârdır.

Fakat bu kadarının bile CHP gibi siyasi çevrelerde, bazı üniversitelerin yönetimlerinde, yüksek mahkeme mensuplarında hatta lions gibi masonik kurumlarda yarattığı rahatsızlık Türkiye’de Müslümanlara dayatılan baskıların ve yükselen despotizmin boyutlarını gösterecek niteliktedir. Başörtüsü yasağının her türlü baskı ve zorbaca yöntemlerle uygulandığı süre zarfında; inancımızın ve İslami kimliğimizin bir ifadesi olan bu değer, resmi ideolojinin zorbalıklarına maruz kalmıştır.

Kendilerini bilim yuvası, özgür düşünce ve bağımsızlık gibi yakıştırmaca kavramlarla anan üniversiteler maalesef bu yasakçı zihniyetin en katı uygulandığı alanlardan biri olmuştur.

Hâlbuki kendini bu ülkenin efendileri zanneden, Laiklik, Demokrasi ve hukuk kavramlarını her defasında kendi çıkarlarının teminatı ve aracı olarak gören bir takım oligarşik zümreler dışında; hiçbir zaman başörtüsü halkımız nezdinde sorun olmamıştır. Ayrıca yapılan anketlerde yüzde seksenlere varan yasağın kaldırılması yönündeki yaklaşım bu çarpıcı gerçeğin kendisi değil midir?

Biz Müslümanlar olarak yıllardır Türkiye’de dayatılan bu haksızlıkların bir an önce sona erdirilmesini ve başörtüsünün sadece üniversitelerde değil bütün alanlarda serbest olmasını talep ediyoruz. Bu şekilde gerçekleşecek çözümün daha adil olacağını düşünüyoruz.

Bizler başörtüsü konusundaki taleplerimiz eksiksiz ve koşulsuz karşılanana kadar meydanlarda ve her platformda haykırmaya devam edeceğiz.

Allah müminlerin velisi, inananların yardımcısıdır…

Kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.