Kadın ve çocukların yer aldığı eylemlerde İsrail protesto edilirken, Filistinli mültecilerin geri dönüşünü konu alan 194 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanması istendi. Siyonist mafyanın yaptığı katliamlar sonucu 1948 yılında Filistin'i terk ederek Lübnan'a göç etmek durumunda kaldıklarını anlatan 73 yaşındaki Resmiye Marus isimli Filistinli kadın, "Bütün mahsullerimizi tarlalarda bırakarak göçmek zorunda kaldık. Siyonistlerin bize karşı işledikleri insanlık suçları nedeniyle 1948 yılında verimli


Filistin topraklarını geride bırakarak buraya geldik" dedi.

Ana sınıfı öğretmenliği yapan Satila kampı sakinlerinden Semira Temim ise 15 Mayıs tarihini yeni nesillere aktarmak için toplandıklarını belirterek, mülteci Filistinlilerin haklarını elde edememesinden yakındı. "Ömrümüzün son deminde de olsa bir gün mutlaka vatanımıza döneceğiz" diyen Semira Temim, Filistinli sivil toplum kuruluşlarının bu uğurda yürüttükleri faaliyetlerine devam edeceklerini ifade etti.

Filistinliler, Büyük Felaket gününde 15 Mayıs 1948 tarihinde İsrail devletinin ilan edilmesi ile birlikte evlerinden sürülerek mülteci duruma düşürülmelerinin acısını tazeliyor. Halen Batı Şeria, Gazze Şeridi, Ürdün ve Lübnan'da 4 milyon Filistinli mülteci yaşıyor. Filistin tarafı, nihai barış anlaşmasında mültecilere evlerine dönme hakkı tanınması gerektiği konusunda taviz vermiyor.

Diğer yandan İsrail, Filistinli mültecilerin İsrail'e dönmesinin ülkenin Yahudi kimliğini sona erdireceğini söyleyerek, bu konuda tavrını ortaya koyuyor. Filistinli mültecilerin evlerine dönme meselesi, barış sürecini tıkayan en önemli sorun olarak ön plana çıkıyor.