Can Dündar'ın İki Yüzü
Can Dündar Türkiye'yi öyle bir anlatmış ki, Türk öğrenciler diğer yabancı öğrencilerin yüzlerine bakmaya utanır hale gelmişler. - Nuh Gönültaş'ın yazısı...
Nuh Gönültaş - Bugün
Can Dündar’ın diline acı biber sürelim...
Türkiye'de konuşmak zor iş. Onun için bazı politikacılar söylemek isteyip de çeşitli etkenlerle söylemediklerini yurt dışına gittiklerinde ya da uçakta Türk Hava Sahası'nı geçtikten sonra söylemeyi tercih ediyorlar. Bazı gazeteciler de bu kervana katılmış durumdalar. Onlar da Türkiye'de zaman zaman ulusalcı, milliyetçi, laikçi, Atatürkçü takılsalar da yurt dışına çıkınca Türkiye'yi acımasızca eleştiriyorlar.
Kimi zaman romantik-devrimci, yakın dönem belgeselleriyle ulusalcı, zaman zaman derin devletle dans eden, zaman zaman dine tavır alan, yani net olmak yerine flu olmayı seçen bir yazar, Can Dündar.
Bu kadar fluluğa bir de babasının MİT mensubu olduğunun açıklanması eklenince onun geçen hafta İngiltere'de bir üniversitede yaptığı konuşmaların Türkiye kamuoyu tarafından bilinmesi gerektiğini düşündüm.
Can Dündar, 7 Şubat'ta Essex Üniversitesi'nde (Colhester- İngiltere) "Avrupa ile bütünleşme sürecinde Türkiye'de yükselen Milliyetçilik" konulu bir konuşma yaptı. Hoş kendisi konuşmasının bu ülkedeki PKK'lı göçmenler tarafından sabote edildiğini söylüyor olsa da konuşmanın buradaki Türk öğrenci topluluğunu pek memnun etmediğine dair mesajlar aldım.
Can Dündar'ın yanında konuşmacı olarak Welat Zeydanlioğlu da var. Okuyucum şöyle yazmış: "Welat Zeydanlıoğlu tanıdığım biri değildi ama Can Dündar'ı tanıdığımı düşünüyordum. Ülkesini seven ve savunan iyi bir gazeteci olarak biliyordum, ama maalesef yanılmışım."
Neler neler söylemiş Can Dündar:
Türkiye Avrupa Birliği ve Batı'dan tamamen uzaklaşan, kuruluşundan itibaren faşist, totaliter rejimin hüküm sürdüğü, çağdışı bir devletten bahsetmiş. Okuyucum şöyle yazmış:
"Bunları anlatırken dolaylı olarak Ulu Önder Atatürkümüzü hedef alarak Kemalizmin faşist bir politika güttüğünü, Kürtlere baskı ve soykırım yapıldığını söyledi. Öyle ki Atatürk'ün devrimleri yaparken çok acele ettiğini ve ani bir kararla Türk Müziğini yasaklayarak Cemal Reşit Rey'den iki saat gibi çok kısa sürede bazı müziği yapmasını istediğini mizahi bir üslupla anlattı. Salondakiler bu anlattıklarına güldüler.
Konuyla ne alakası varsa Türkiye'de en çok transeksüel olan Bülent Ersoy'un evlilik ve boşanmasının konuşulduğunu...
Suriye'de insanların birbirlerine hakaret etmek için 'Ananı Türk televizyonlarında gördüm' dediklerini...
Türkiye'de Cuma namazına gidenlerin sayısının İran'dan çok fazla olduğunu...
Türkiye'de en çok derneğin cami yaptırma dernekleri olduğunu...
Türkiye'de misyonerlik faaliyetlerinden dolayı Malatya'da Hıristiyanların katledildiğini, oysa Almanya'da sırf evlenmeden dolayı 10 kat daha fazla insanın Müslüman olduğunu söyledi ve bu durumda Almanların ne yapması gerektiğini dinleyicilere sordu?"
Breh... breh... breh... İyi konuşma doğrusu, okuyucum niye tepki gösteriyor anlamadım.
Okuyucuma göre Welat Zeydanlioğlu zaten bir DTP üyesi gibi, bir PKK'lı gibi konuşmuş. Can Dündar da bu konuşmaları dinlerken onay anlamında sürekli kafasını sallayarak tasdik etmiş.
Can Dündar Türkiye'yi öyle bir anlatmış ki, Türk öğrenciler konuşmadan sonra diğer yabancı öğrencilerin yüzlerine bakmaya utanır hale gelmişler.
Dinleyicilerden Türk öğrenciler Dündar'a güzel sorular sormuşlar ama Dündar soruları ya cevaplamamış, ya da kıvırtarak cevap vermiş.
Konuşmasında Türkiye'ye bakışı o kadar karanlı ve sinsi imiş ki, okuyucuma göre bu konuşmanın etkisi "Geceyarısı Expresi'nden daha ağır ve sinsi" olmuş. Çünkü Geceyarısı Expresi filminde Türkiye yabancılar tarafından anlatılıyordu, burada ise bizzat bir Türk, hem de babası MİT mensubu bir Türk Gazeteci-yazar-romantik devrimci, ulusalcı vs. tarafından dünyanın dört bir yanından gelmiş öğrencilere anlatıyordu!
Ne olacak şimdi?
Can Dündar'ın söylediklerine katılmak mı, karşı çıkmak mı lazım. Makbul olanı Türkiye'deki Can Dündar mı, yoksa İngiltere'deki Can Dündar mı?
Bence Türk aydınlarının içeride başka dışarıda başka şekilde konuşmasının sebebi yine Türkiye'deki demokratik ortam ile alakalı bir konu.
Başka ne diyeyim, adam iyi konuşmuş. Ağzına biber sürelim bari.
Nuh Gönültaş - Bugün