Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Çaresiz değilsiniz...

Evet, çaresiz değilsiniz, çare SİZ’siniz. “Olmaz olmaz” deme olmaz olmaz!

OYUN’u görmeden OY’unuzu kullanmayacaksınız değil mi? O zaman cahillerden, zalimlerden, dilsiz şeytanlardan biri olabilirsiniz. Allah cahillere, zalimlere, Şeytanın peşine takılıp giden kafirlere, münafıklara va fasıklara yardım etmeyecek.

Ortalıkta dolaşan iddialara bakıyorum da, bu işleri yapanlar bırakın Müslüman olmayı, insan da olamaz. Hatta onlar hayvandan da aşağılar. Gerçekten bunlar Allaha, kitaba, resulüne, ahiret gününe iman ediyorlar mı? Tamam, kimileri inanmıyor da, ya da inandığını söyleyenler. Onlar, “iman ettik demekle yakalarının bırakılıvereceğini mi sanıyorlar".

İmamoğlu’nun Umreye gitmesini diline doladı birileri. Hangi saikle, kimin tavsiyesi ile niçin gitti o mukaddes beldeye bilmiyorum. Hz. Ömer’de peygamberin evine, siyaset için gitmiyordu. Eli kılıcının kabzasındaydı. Dönüşünde o artık eski Ömer değildi. İmamoğlunun kalbini yarıp bakmadım, aklından geçenleri de bilmiyorum. Dönünce işlerine ve sözlerine bakacağım. Hayatında değişen bir şey yoksa, vay onun haline. Din konusunda inanmadıkları halde, dünyevi bir menfaat için birilerini aldatmaya yönelik bir işse o yapılan, onun kazanacakları ona hayır etmeyecek. Allah'ı kandırıyor olamazlar. Müslümanları kandırmak için bu tür işler yapıyorlarsa o da kendilerine fayda sağlamaz. Ama böyle yaptıkları için Kafirden de kötü bir derekeye yuvarlarlanırlar, Münafık olurlar.

İş dünyasında, siyaset dünyasında, bürokrasi de, cemaat çevrelerine dadanan münafık çoktur. Onlar hayvandan da aşağı mahluklardır.

İmamoğlu’nun imamlığı biraz soyla ilgili, örfi bir ünvan. Ailelerinden biri ateistse de, adı yine “İmamoğlu”dur. İmamoğlunun bugüne kadar ki hal ve heraketlerine, söz ve davranışlarına bakıyorum, AKP’lilerin arasına karışsa, kimse farkı farketmez. FETÖ’cüleri arasına karışsa da zaten yine bir şey farketmezdi. AKP’liler de zaten AK Parti içindeki FETÖ’nün zihniyet ikizleri değil mi? Zaten 15 Temmuz sonrası FETÖ’den devraldıkları şeyleri bu kez aynı zihniyetle, aynı şekilde kendileri yönetiyorlar. AK Parti içinde yükselen AKP’lilere bakın ne demek istediğimi hemen anlayabileceksiniz.

Dikkat edelim. Bazı peygamberlerin ailelerinde ve çevrelerinde sapkınlar, günahkarlar da vardı. Mesela Firavunun evinde izzet sahibi insanlar da.. Hz. Musa, Hz. Harun, Hz. Yışa, Hz. Haacer,, Hz . Asiye bunlardan bir kaçı... Adil şahidler olalım. Her insanda bir nefs var ve nefs Şeytana meyleder.

Vahşi, Halid b. Velid, Taif halkı iman edebiliyorsa, diğer bunlara benzeyen kişiler, topluluklar iman edemez mi! Bizden olup sapıtanlar yok mu?

Bakın Ocağın sonuna yaklaştık. Bundan sonra inanılmaz şeyler olacak, belgeler, bilgiler, video görüntüleri, ses kayıtları, tanıklar çıkacak ortaya, ölenler, öldürenler, öldürülenler olacak. Ve bu süre. 2024 31 Martına kadar devam edecek. Ondan sonra ne olur bilmiyorum. Yani seçimler 14 Mayıs ya da 18.6.2023 de bitmeyecek bu yarış. Yarış değil savaş!? Zaten Başkanlık seçimi bugünkü hesaba göre 2. Tur’a kalacak. Temmuz’da seçim olsa, Ağustus’ta ancak meclis toplanır. Kasımda bütçe hazırlanması sözkonusu. 31 Martta seçim olacağına göre Ocakta kampanya başlar.

İster misiniz bu seçim genel seçim olsun. Yine 2. Tur ihtimali Yine yılın ilk yarısı bu hengame ile geçecek. Genel seçim olmasa bile bazı yerlerde belediye için seçimin yenilenmesi sözkonusu olabilir.

Yani bu günlerde başlaması beklenen süre. 1,5 yıl sürecek. 2024 Haziranına kadar bu gerilim devam edecek. Daha bu sadece seçimle ilgili olarak kriz. Bu ekonomiyi de etkileyecek, dış politikayı da, içtimai hadiseleri de. Elbette dış politika, global sorunlar ve güvenlik politikaları da Türkiye’yi çok yönlü etkileyecek.

Çok sabırlı olmamız gerekiyor. Dolduruşa gelmememiz, aklımızı kiraya vermememiz gerekiyor. Çok dürüst, cesur ve akıllı olmamız gerek.

Daha geçen gün, AYM, KHK ile görevden alınanları görevlerine iade edilmesi yönünde bir karart verdi. Bir yandan yeni yeni FETÖ davaları açılırken, FETÖ Borsası davası genişlerken, hatta 15 Temmuz 2016 ya gerçekleşen darbe girişimine ilişkin yep yeni iddialar ortaya atılırken, girişimin 7. Yılında, hala darbeyle ilgili bir çok soru cevabını bulamamışken ve darbecilerin bir kısmı da anlaşılmaz bir şekilde kurtulurken, kafa karıştıran iddiaların böyle bir dönemde bu şekilde gündeme gelmesi ilginç. Böyle giderse, 2013’ündeki 15 Temmuz anma toplantılarına ciddi bir katılım sağlanamayabilir.

İzmir’deki FETO Borsası davası ve Ahmet Kurtulmuş cinayetinin kilit ismi Serkan Kurtuluşun tutukjlu olarak bulunduğu Arjantin’den iadesi yönünde bir karar verildiğine ilişkin haberler üstü küllenen bir tartışmayı yeniden başlatacak. Serkan Kurtuluşun tanıklığı, Rus savaş uçağının vurulması ve pilotun öldürülmesi ve Rahip Santaro ile ilgili ilginç iddiaları var. Bu dosyada bir çok politikacı, akademisyenin, iş adamının yanında, bürokrat, istihbarat görevlisi, ABD, Rusya, Suriye’nin de adı geçiyor.

Hele bir YSK seçim takvimini açıklasın, ne olacağını göreceğiz. Bir yandan da Peker’in açıklayacağı dosyalar merak konusu. Bu dumanlı havada “bulanık suda balık avlamak isteyenler” de olacaktır. Sap ile samanı birbirine karıştırmak için, insanların kime, neye inanacağını şaşırtmak isteyenler de bir çok yalan haber, düzmece belge servis edeceklerdir.

Kaynağını bilmediğimiz, ya da fasıkların verdikleri haberlere hemen inanmayalım. Hemen reddetmeyelim de. Sözünü ettikleri kişiler de aynıalemin adamı iseler, araştırmak gerek. Çünkü o alemi yine onlar bilir. Belki vicdan ya da intikam duygusu ile bazı gerçeklerin bir bölümünü gizleyerek ve bir bölümünü abartarak da olsa doğru söyledikleri şeyler de olabilir. Onun için tümünü birden reddetmemek gerek. Birilerini örgütleri ve lideri hakkındaki övgüleri, ötekilere karşı sövgüleri aslında aynı değerde şeylerdir.

Biz ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Fitne zamanıdır. Çokça tevbe edelim. Sabredelim ve sabrı tavsiye edelim. Öfkemize yenilmeyelim, Nefsimizin heva ve heveslerine karşı dikkatli olalım. Müstekbirlerden, mütrefinlerden olmayalım. Selam ve dua ile.

Bu yazı toplam 465 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar