Chabad nedir? Derinliği ve Planları Tehlikeli mi?
Takvim Gazetesi yazarı Ergün Diler, geçtiğimiz yıl kaleme aldığı 'kumar-boz' başlıklı yazısında Yahudi Chabad örgütü hakkında dikkat çeken ifadeler kullanmış, Kıbrıs'taki planlarından ve Chabad'ın Türkiye Hahambaşılığı'na göz diktiklerini vurgulamıştı.
Takvim Gazetesi yazarı Ergün Diler'in 6 Temmuz 2022 tarihli 'Kumar-boz' başlıklı yazısında Chabad hakkında dikkat çeken ifadeler ortaya koydu. Son günlerde yaşanan Chabad ile ilgili iddiaların ardından Diler'in yazısı yeniden göndeme geldi.
İşte Diler'in söz konusu yazısının tamamı:
Şehir dışına çıkmak zorunda kaldığım için bölük pörçük olmasın diye de yazılara ara verip olaylara uzaktan bakmak istedim. Bu arada önemli görüşmelerim de oldu. Genel bir SIĞLIK söz konusu olduğu için insanlar ne olup bittiğini anlamıyor. DEDİKODU kalıpları tıkır tıkır işliyor. Herkes bir şeyler yazıyor, söylüyor... Ancak 24 ŞUBAT Rusya işgali ve öncesinden bu yana dünyanın yeni dengesini yazmaya gayret ettim. Şimdi görüyorum ki yavaş yavaş bizim çizgimize gelenler var. Gelecekler de... Ancak ezberle şablonla giden de çok. Onlar için yapacak bir şey de yok.
Aslında bugün ABD'deki saldırıları, Danimarka'daki katliamı, NATO ZİRVESİ'NİN açıklanmayan sonuçlarını, Türkiye'nin yeni rolünü, Almanya'yı bekleyen zor günleri yazmayı düşünüyordum. Gaz krizi ile "ÇÖKERTMEYİ" anlatmak niyetindeydim. Çok konu birikti çünkü... Neticede KÜRESEL SAVAŞ tüm hızıyla sürüyordu.
Neyse...
İçeride çok konuşulan ve hatta karara bağlanan olaylar var. Halil Falyalı cinayeti gibi... Ve bununla aynı paydayı paylaşan diğer cinayetler... Diğer adımlar... İşin yerel kısmını yazan var. Yok değil. Ancak bir de ıskalanan başka bir tablo var... Beni takip edenler hatırlayacaktır... ABD eski Başkanı Trump'ın kızı ve eşi Jared Kushner'i çok yazdım. Kushner CHABAD üyesi bir ABD'liydi. Daha 2003'te HARVARD'da bunu kürsüden dillendiriyordu. Gizli bir şey de değildi. Yasadışı bir şey de yoktu. Sadece HASİDİK KEMİKLEŞMİŞ bir yapıydı bunlar... Long Island'ın Manhasset Körfezi merkezdi. Buradaki yani Port Washington'daki Chabad Shell benzin istasyonunu karşısında yer alan küçük bir ana kumanda gibiydi. Bu YAPI Trump ile Putin arasındaki BAĞI sağlayan adresti. Bu nedenle Trump hakkında soruşturmalar açılıyor "RUSLAR SEÇİMLERE MÜDAHALE ETTİ" deniliyordu. Putin'in dünya üzerinde güce ihtiyacı vardı. CHABAD da bunu sağlıyordu. Putin ülkesindeki YAHUDİ gücünün yerini alacak kendisine sadık bir organizasyon istiyordu. Aslında RUSYA'nın DERİN PARASINI da bunlar yönetiyordu.
Putin, 1999'dan itibaren, en yakın iki sırdaşı olan oligarklar Lev Leviev ve Roman Abramovich'i bu iş için görevlendirdi. Bunlar, daha sonra CHABAD'ın dünya çapındaki en büyük patronları olacaklardı. EN önemli isimleri arasında yer alacaktı. Ve CHABAD'ın hahamı Berel Lazar'ın önderliğinde Rusya Yahudi Cemaatleri Federasyonu'nu kuracaklardı. Ve bu isim de "Putin'in hahamı" olarak anılacaktı. Yine çok kez yazdığım gibi CHABAD'ın içinde olan önemli oyuncular bulunmaktaydı. Tevfik Arif, Felix Sater ve Tamir Sapir tarafından yönetilen Bayrock-Sapir TRUMP'la ortaklık yapacak kadar öne çıkan organizasyon oluyordu. Çünkü yönettikleri para akıl alır gibi değildi. Hatta 2007'de Trump, SAPİR'in kızının Mar-a Lago'daki düğününe ev sahipliği yapıyordu. Trump, Leviev'le ticarete atılacak, Abramovich'in eşi Dasha Zhukova ile Ivanka Trump yakın ilişki kuracak, Kushner damat olarak gelecekti. Trump'ın RUSYA ziyaretleri ve yemin töreni için bu isimlerin Washington'a gelmelerinin altında yatan BAĞ da CHABAD'tı. Kötü mü? Değil... Sır mı? Hiç değil...
Zaten bu yapı geleneksel YAHUDİLER'den ayrılıyordu. Mesela bunlar askerlik yapamıyordu. Buna en büyük tepki İSRAİL'den yükseliyordu. Bunlar da "Biz askerlik yapmazsak ne kaybınız var?" diye sordular. "5 milyar dolar" cevabı gelince 10 milyar doları yolladılar... Bu YAPI kemik gibi inançlı sağlamdı. Diğer YAHUDİ gruplardan gerçekten farklıydılar. Hem finansal hem siyasal hem de stratejik adımları atabiliyorlardı. Mesela YAHUDİ olmayan AFGANİSTAN'a bile CHABAD HOUSE açabiliyorlardı... Haliyle bu adımı Türkiye'de de atmak istediler. İstanbul'da hem ANADOLU hem de RUMELİ yakasında iki EV açacaklardı. İki ibadethane yani. Ancak önlerinde İSAK ALEVA engeli vardı. Bu nedenle tatlı bir varyasyonla bunu aşmak istediler. MENDİ isimli HAHAM, İsak HALEVA'nın yerine geçecekti. Mendi ve ailesi İSTANBUL'a geldi. Ancak MUSEVİ okulu ÇOCUKLARIN KAYITLARINI YAPMADI. TÜRK VATANDAŞI olmadığı için ısrarla "OLMAZ" cevabı veriyorlardı. Sanırım o dönem Abdullah Gül Bey'den ricacı oldular. O da araya girdi de MENDİ'nin çocukları okula kavuşabildi...
Neyse..
Putin 1999'dan beri hatta öncesinde YELTSİN'den bu yana oligark Vladimir Gusinsky liderliğindeki Rus Yahudi Kongresi baltalanmak isteniyordu. Rusya YAHUDİLER için bir şemsiye görevi üslenmek istiyordu. Yani Gusinsky oyun kurucu ve oyun bozucuydu. Bu nedenle tasfiye ediliyordu. O zamanlar Rusya'nın, Rus Yahudi Kongresi tarafından tanınan Adolf Shayevich adlı bir baş hahamı zaten vardı. Ancak Abramovich ve Leviev, Chabad haham Lazar'ı rakip örgütlerin başına getirdi. Kremlin, Shayevich'i din işleri konseyinden çıkardı ve Lazar'ı Rusya'nın baş hahamı olarak tanıdı... Lazar, RUS LİDERE AĞLAMA DUVARI'na kadar eşlik eden bir isim oluyordu...
Erdoğan: Depremzede balıkçılarımıza gemi başına 3 bin 500 ila 60 bin lira arasında destek vereceğiz
Erdoğan: Depremzede balıkçılarımıza gemi başına 3 bin 500 ila 60 bin lira arasında destek vereceğiz
Konu uzun.. Biz Kıbrıs'a geçelim... ADA'da uzun zamandır alttan alta yaşanan bir huzursuzluk var. Kıbrıs içinde ve dışında işlenen cinayetler tadı tuzu kaçırmışa benziyor. Buralara çok gelmese bile KALABALIKLAR toplanıp şikayetlerini belli ediyor. Bunlardan biri de CHABAD. Kbırıs'a KUMAR için gelen YAHUDİLER'i bilmeyen yok. Yıllardır böyle, Yasa dışı bir şey de değil. Paralarıyla gelip kumar oynayıp gidiyorlar. Son dönemde gelenlerin pek çoğu CUMARTESİ SABAHLARI bu CHABAD EVİ'ni ziyaret etmeye başladı. Ancak FALYALI'nın öldürülmesi ve KÜRESEL bir AĞ üzerinde yaşanan sıkıntılar haliyle tansiyonu fırlattı. Her olaya her kişiye şüpheyle bakılmaya başlandı.
Aslında tepkiler yeni değildi. Şimdi duyuluyordu. KKTC'de Chabad-Lubavitch yapılanmasının SİNAGOG açması ve oraların tek yetkilisi gibi davranması başta İSTANBUL'u rahatsız ediyordu. Bir de bu yapıya karşı çıkanlar 2008'den bu yana seslerini yükseltiyordu. Yaklaşık 200 şirketin KIBRIS'a geldiği hesaplar açtığı toprak ve banka satın aldığı fısıltılarla konuşuluyordu. Böyle bir güç haliyle SİYASETE de uzak kalmazdı, kalamazdı. YAHUDİLİK'te misyonerlik yoktu. Ancak bu YAPININ küresel gücü ve elinde tuttuğu ağı haliyle bazılarını korkutmaya yetiyordu. Hem dedikoduları dindirmek hem de sağlıklı akışı yakalamak için DEVLETİN her adımı kontrol etmesi şarttı. Altını çizdiğim gibi belki SIR da GİZ de HEDEF de yoktu. Ancak şeffaf olmak bütün sorunların üstesinden gelirdi. Kıbrıs'a SERMAYE gelmesi ve bunun düzenlenmesi herkes için en iyi yoldu. Endişeleri bitirir, yolu açık ederdi... Gerçekten Chabad-Lubavitch'in yönettiği paranın miktarı akıl alır gibi değildi... Mücevherden altına, inşaattan bankacılığa kadar her alanda güçlü şekilde boy gösteriyorlardı... Bu nedenle devletin kontrol mekanizmasını sıkı tutması sağlıklı adımların atılmasını sağlayacaktı... Böylece KIBRIS'ta hem ekonomi canlanır hem kafalar rahat ederdi... Gücü yanına almak kadar kontrol etmek de elzemdi...