Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, 9 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşen CIA Direktörü Mike Pompeo'ya "Ankara'yı dinle, Türklerin tansiyonunu düşür ama bağlayıcı bir taahhüde girme" şeklinde taktikler verildiğini iddia etti. 

Okan Müderrisoğlu'nun Sabah gazetesinin bugünkü (23 Şubat 2017) nüshasında yayımlanan 'Amerikan raporlarında 15 Temmuz gecesi' başlıklı yazısı şöyle:

CIA Direktörü Mike Pompeo'nun ilk yurtdışı gezisini gerçekleştirdiği Ankara'daki görüşmelerinin perde arkasından yansıyanlar oldukça ilginç.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından da kabul edilen Pompeo'ya, 15 Temmuz darbe girişiminin en sarsıcı görüntülerinin izletildiği, Pompeo'nun daha sonra Milli İstihbarat Teşkilatı'nda (MİT) 5 saati aşkın detay bazında görüşmeler yaptığı biliniyor. Temasların bu kısımlarını daha sonra yorumlamak üzere devam edelim. Bu vesile ile sadece bir izlenim paylaşalım...

Belli ki ABD'de eski yönetimin izleri henüz silinmemiş. Göreve başlayan Trump ekibini de etkileme güçleri hâlâ var. Ve anlaşılan o ki CIA'in yeni patronuna "Ankara'yı dinle, Türklerin tansiyonunu düşür ama bağlayıcı bir taahhüde girme" diye taktikler de verilmiş. Burası da ayrı bir bahis. Biz, asıl konumuza dönelim.

 
"15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ bağlantısı!" Bir başka anlatımla, ABD yönetimi, 15 Temmuz darbesini nasıl analiz etti? FETÖ'yü nerede konuşlandırdı?

***

Tahmin edileceği üzere, ABD tarafı 15 Temmuz'un arkasında FETÖ'nün bulunduğunu gayet iyi biliyor. Hatta özel görüşmelerde bu noktadaki kanaat ve tespitlerini de paylaşıyor. Lakin ABD'nin açıklaması gereken epeyce konu olduğu da bir gerçek. Bu alan şimdilik gri olduğu için, resmi alana odaklanmakta fayda olduğu kanaatindeyim.

"Peki, o alanda ne var?" diye sorulacak olursa, şu bilgiye ulaşıyoruz: Obama'nın Başkanlığı döneminde, eski CIA Başkanı John Brennan'ın özet bir rapor hazırladığına işaret ediliyor. Raporda, darbenin dinamikleri incelendiği gibi önlenmesinde etkili olan faktörlerin de sıralandığı belirtiliyor. Buna göre, 15 Temmuz darbesini durduran 3 önemli gelişme özetle şöyle:

1- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, halkta güçlü karşılık bulan liderliği, darbeye karşı çıkılması için canlı bağlantılarla halkı meydanlara davet etmesi ve kitlelerin sokağa çıkması ile darbe girişimi sonuçsuz kaldı.

2- Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içinden bir grup darbe planlaması ve kalkışmasında bulunurken ordunun önemli bir bölümü darbenin içinde yer almadı. Emniyet güçleri de darbenin durdurulmasında ön planda idi.

3- MİT Müsteşarı'nın, 15 Temmuz günü Genelkurmay Karargâhı'ndaki temaslarının ardından TSK içinde emirler verilmesi cuntacıları panikletti ve darbenin öne çekilmesine yol açtı. Tasarlanan saatten önce başlatılan darbe, halkın zamanında ve etkin direnci karşısında da amacına ulaşamadı.

***

15 Temmuz 2016 gecesini, bilhassa yabancıların raporları üzerinden de okuyabildiğimizde karanlıkta kalan diğer noktalar da büyük ölçüde aydınlanacak. Türkiye'nin ne büyük bir badire atlattığı daha iyi fark edilecek. Seçilmiş yönetimlere, silahlı unsurlar başta olmak üzere farklı araç ve yöntemlerle müdahaleler tezgâhlandığında, Türk milletinin direnişinin önemi ve değeri hak ettiği kadar takdir edilecek.

15 Temmuz, milletlerin tercihlerine rağmen yönetimleri tasfiyeyi hedefleyenoperasyonların durdurulmasında bir model, bir ilham kaynağı olarak uluslararası toplum nezdinde de eşsiz yerini alacak!