Cindoruk: Erdoğan bağırıyor
"Başta başbakan olmak üzere diğer tüm siyasetçiler, bağırıyorlar, bağırıyorlar"
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, ''Başta başbakan olmak üzere diğer tüm siyasetçiler, bağırıyorlar, bağırıyorlar... Biz sakinlik tavsiye ediyoruz. 'Bağırmayın konuşun, bağırmayın düşünün, bağırmayın demokrasi için ne yapacaksınız, onu söyleyin' diyoruz'' dedi.
Cindoruk, partisinin Kızılırmak Sokak'ta bulunan Ankara il binasının açılış törenine katıldı.
Parti yöneticileriyle birlikte kurdele keserek binayı hizmete açan Cindoruk yaptığı konuşmada, ülke çapında parti örgütünü yenileme çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğünü ve partinin eski güçlü günlerine döneceğine inandığını söyledi.
Ekim ayında partisinin yenilenmiş örgütüyle vatandaşın karşısına çıkacağını anlatan Cindoruk, ''DP, merkez siyasetteki boşluğu dolduracak ve bütünleşmeler başlayacak. Merkez nedir? Hani kentlerin girişlerinde levhalar olur ya, 'kent merkezine gider' diye. Biz de siyasete bir levha dikeceğiz, 'demokrasinin merkezine gider' diye. Biz Türk siyasetinin eksiğini tamamlıyoruz. Vatandaşın önüne seçenek koyuyoruz'' diye konuştu.
DP'den bir şekilde kopan insanların dönmeye başladıklarını gördüğünü belirten Cindoruk, kendi içlerindeki bütünleşmeyi tamamlamalarının da önemli olduğuna dikkati çekti.
Partisinin, milletin tüm kesimlerini kucaklayan bir siyasi anlayışı temsil ettiğini ifade eden Cindoruk, bu aşamadan sonra hiç kimsenin ülkeyi çağdaş medeniyetin gerisine düşüremeyeceğini söyledi.
Partisi ve kendisi hakkında yapılan eleştirileri olgunlukla karşıladıklarını ve yanıtlamadıklarını anlatan Cindoruk, şöyle devam etti:
''Başta Başbakan olmak üzere diğer tüm siyasetçiler, bağırıyorlar, bağırıyorlar... Biz sakinlik tavsiye ediyoruz. 'Bağırmayın konuşun, bağırmayın düşünün, bağırmayın demokrasi için ne yapacaksınız, onu söyleyin' diyoruz. Bu ülkede demokrasinin ve siyasetin istikrara ihtiyacı var. Ama bu istikrar sağlanmaya çalışılırken tüm düşüncelerin, herkesin görüşlerine başvurulmalıdır. Siyaset, bütünüyle her şeye karşı çıkarak yapılmaz. Siyaset, bir başbakanın her gün herkesi azarlaması demek değildir. İnsanlar aş, iş, milli birlik, beraberlik ve milli hedefler görmek istiyor. İşsizliğin genç nüfus içerisinde yüzde 30'lara vardığı bir ülkede, bağırarak, gece yarısı kanunlar yaparak sorunları çözemezsiniz. Meclisler, gece yarısı ekspresleri değildir. Siz, önemli bir tasarıyı komisyonlarda görüşmeden, diğer partilerin görüşlerini almadan kanunlaştıramazsınız. Ben de Meclis Başkanlığı yaptım.''
-''ASKERİ YARGI-SİVİL YARGI KAVGASI''-
''Şu anda Türkiye'nin istikrarını bozan en önemli meselelerden birinin askeri yargı-sivil yargı kavgası olduğunu'' savunan Cindoruk, şunları kaydetti:
''Biz diyoruz ki bırakın bu kavgayı. Gelin bir anayasa yapalım. DP, yakında bu anayasadaki tekliflerini ortaya koyacak. Nasıl bir anayasa yapalım? Sağduyu anayasası, uzlaşma anayasası... Her bireyin birbirine söz verdiği bir anayasa yapalım. Bütün kurumların işlediği bir anayasa yapalım. RTÜK'ün tartışılmadığı, Anayasa Mahkemesi'nin tartışılmadığı, ordu, asker, sivil tartışması olmadığı, bunlara imkan bırakmayan bir anayasa yapalım. Bu zor bir iş mi?''
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cindoruk, ''ANAVATAN içerisinde birleşmenin çatısının hangi parti adı altında olacağına yönelik tartışmaların sürdüğünü'' anımsatması üzerine, ''Bu konu daha önce tartışılmış ve bizden önceki genel başkanlar arasında karara bağlanmış. Her partinin içerisinde böyle büyük bir olaya karşı çıkanlar olabilir. Benim son elde ettiğim bilgi bu birleşmenin olacağı yönünde. Bu karar, parti kurultaylarında onandıktan sonra pratiğe geçirilecektir'' diye konuştu.