Bu noktada bir de ikazda bulunarak Anayasa Mahkemesi'ni adres gösteriyor: "Bu şekilde bir aday belirlenmesi halinde Yüksek Mahkeme iptal edebilir." Oysa aynı sistem bizzat Hüsamettin Cindoruk'un Meclis başkanı olarak seçiminde kullanıldı. Cindoruk'un bundan 18 yıl önce, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in isteği ve DYP Grubu'nun kararıyla Meclis başkanlığı koltuğuna oturduğu ortaya çıktı.

TBMM başkanlık süreci başladı. Kamer Genç, adaylık başvurusunu yapan ilk isim oldu. Adaylık süreci bugün saat 24.00'te doluyor. Milletvekili sayısının çokluğu nedeniyle gözler AK Parti'nin adayına çevrildi. CHP ve MHP de AK Parti'nin adayına göre tutumunu belirleyecek. AK Parti'de Burhan Kuzu, M.Ali Şahin ve Salih Kapusuz'un isimleri geçse de belirleyici faktör Başbakan R.Tayyip Erdoğan'ın işareti olacak. Erdoğan, partinin adayı olacak ismin belirlenmesi için milletvekillerine eğilim yoklaması yapmış, üçer isim almıştı. Bu yoklamanın yapıldığı günlerde DP lideri Cindoruk'un yaptığı yazılı açıklama dikkat çekmişti. Anayasa'nın 94. ve Meclis İçtüzüğü'nün 10. maddelerini hatırlatan Cindoruk, AK Parti'nin parti adayı belirlemesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürmüştü. İddiaya göre, TBMM Başkanlığı'na bir parti adayının seçtirilmesi tarafsızlık ilkesine aykırı. Cindoruk, "Bu durum Anayasa'ya aykırı yeni bir iç tüzük ihdasıdır." görüşünü savunmuştu.

CiNDORUK, DYP GRUP KARARIYLA ADAY

Ancak Cindoruk'u TBMM başkanlığına taşıyan sürecin de benzer şekilde işlediği biliniyor. 1991 yılında DYP milletvekili seçilen Cindoruk'un adı, Başbakan Süleyman Demirel'in TBMM başkan adayı olarak gündeme gelmişti. O dönemde parti grubunun da desteği Cindoruk'tan yanaydı. Aday gösterilmesine ilişkin önerge de Başbakan Demirel'in talimatıyla 11 Kasım 1991'de DYP grup toplantısında imzaya açılmıştı. Bu önergeye o zamanki DYP milletvekillerinin tamamı imza koymuştu. AK Parti ise DP liderine tepkili. Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ, izledikleri yöntemin Anayasa ve Meclis İçtüzüğü'ne uygun olduğunu belirtiyor. Bugüne kadar üç Meclis başkanlığı seçimi yaşadıklarını ve bu konuda parti olarak deneyimli olduklarını vurguluyor. Bozdağ, Cindoruk'un tutumunu ise "Yaşlılık alameti olarak görüyorum." sözleriyle değerlendiriyor.