Çocuğuma Allah'ı nasıl anlatabilirim?

Çocuğuma Allah'ı nasıl anlatabilirim?

Çocuklar, her yaş döneminde beden, zihin ve duygu olarak farklı özelliklere sahip olurlar...

Çocuklar, her yaş döneminde beden, zihin ve duygu olarak farklı özelliklere sahip olurlar. Bu farklılıkları ebeveynler iyi bilmeli, analiz etmeli ve çocuklarının mevcut olgunluk seviyelerini dikkate alarak eğitim vermelidirler.
Her gelişim döneminde çocuğun ihtiyaçları farklılaşır, kapasiteleri artar, buna bağlı olarak dünyasına giren şeylerin şuuraltlarında oluşturduğu temel dinamikler çocuğun fıtratını şekillendirir. Bu noktada önem arz eden konu ise, çocuğa uygun zamanda doğru bilgilerin doğru bir şekilde aktarılabilmesi ve aktarırlarken de çocuğun içinde bulunduğu zihinsel ve duygusal olgunluğun dikkate alınmasıdır.


***

ALLAH"I, ONLARIN ANLAYACAĞI ŞEKİLDE ANLATMAMAK YANLIŞ

Anne-babalar 0-7 yaş döneminde çocukların sadece somut kavramları ve varlıkları algılayıp, onlar hakkında yorum yapabildiklerini ve sadece somut varlıklarla ilgili hayal kurabildiklerini düşünürler. Bu, doğru bir bilgidir, ancak soyut düşünemedikleri için manevi kavramların anlatılmaması gerektiği, çocuğun zihninin karışabileceği ve ruhsal durumunu olumsuz etkileyeceği düşüncesi de yanlıştır. Peygamberimiz küçük yaşta öğrenilenlerin kalıcı olduğunu bizlere açıklıyor. Modern psikolojide de altı yaşına kadar çocuğun fıtratının şekillendiği bilgisi, çocuğun 0-7 yaş döneminde öğrendiklerini ve bilinçaltına yerleşen kavramları daha önemli hale getiriyor. Allah"a iman, insanın yaratılışında kendisine yerleştirilen ve tabiatı haline gelen bir özelliktir, ancak Efendimiz"in de buyurduğu gibi anne-baba ve çevre faktörü çocuğun doğuştan ve fıtri olan imanını değiştirebilir, farklılaştırabilir. Bundan dolayı doğumdan itibaren Allah (cc) çocuğun dünyasına girmelidir. Soyut düşünemediği için Allah"la ilgili bilinçaltı kazanımları engelleyecek tutum ve eğitim yöntemlerine başvurulması büyük bir hata olur.


***


DETAYA İNMEDEN ANLATMALI

Çocuğun bulunduğu gelişim dönemi bu konuda bizim için en önemli meseledir. Peygamber Efendimiz (sas); "Herkese akıl derecesine göre davranın." buyurmaktadır. Dolayısıyla bizler çocuğun kendi hayal dünyasında zihinlerindeki mevcut kelime hazinesi ve yorumlayabilme becerisi içinde Allah"ı anlatmalıyız. Allah"ın varlığı ve sıfatlarıyla ilgili olarak çocuğun anlamlandırabileceği şeyler söylemeli, detaylandırılmış bilgiler vermemeliyiz.




--------------------------------------------------------------------------------


2 yaşına kadar çocuğu anne-baba yaşantısı etkiler


Çocuklara Allah"ın anlatılması ve onların şuuraltlarında Yüce Yaratıcı"nın varlığına ilişkin bilgilerin ve hislerin kazanımı öncelikli olarak bulundukları ev ortamından ve anne-babanın kişisel yaşantısından etkilenir. 0-2 yaş döneminde henüz konuşma ve akıcı cümle kurabilme olgunluğuna sahip olmayan çocuklar, evlerinde bulunan anne-babalarını ve bulundukları ortamı izlerler. Çocuk, ebeveyninin davranışlarını ve sergiledikleri davranışların ev ortamına yaptığı katkıları gözlemlediği kadarıyla ruh dünyasında şekillendirir ve kendine göre bir yorumlamayla beraber bilinçaltına yerleştirir. Dinimizde çocuğun ilk öğrenmesi gereken kelimenin Allah (cc) olması tavsiye edilmesinin bildiğimiz ya da bilemediğimiz birçok hikmeti olabilir; ancak bu konuda bizim bilmemiz gereken, çocuğun ruh dünyasına çok küçük yaştan itibaren Allah"ın (cc) girmesidir. Aile ortamında ve günlük konuşma dilimizde kullandığımız birçok cümle Allah"ın varlığını çocuğa öğreten ilk kavramları oluşturur. "Allah"a emanet ol, maşallah, Allah korusun, Allah büyüktür, Allah kolaylık versin" gibi cümleler, çocuğun kavram olarak kelime dağarcığında Allah"ın varlığını bilmelerinin temellerini oluşturur. Sadece kullanılan cümleler değil, anne-babaların ellerini açarak diz çökmüş bir halde dua etmeleri, birtakım ibadetleri yapmaları ve bu ibadetlerini yaparken içinde bulundukları manevi hazzın beden dillerine yansımasıyla birlikte, çocuk tarafından bunların gözlenmesi, hep şuuraltında Allah"ın varlığını çocuğa hissettiren şeylerdir. Büyük zatların hayat hikayelerini okuduğumuzda kendilerini çok küçük yaşta yaşantısıyla etkileyen insanların var olduğunu görürüz.

***

ÇOCUK SÜREKLİ SORU SORMAYA BAŞLADIĞINDA ONU DİNLEYİN VE SABIRLA SORULARINI CEVAPLAYIN (2-5 YAŞ DÖNEMİ)

Akıcı konuşmaya başlamasıyla birlikte, çocuğun gördüğü ve hayatına giren şeylerle ilgili merakının artması, fazlaca soru sormasına ve her şeyi öğrenmek istemesine sebep olur. Soru sorma davranışının ardı arkası kesilmeyen bu dönemlerde(2-5 yaş) anne-babalar, çocuğun sorularını hassasiyetle cevaplamalı ve gördükleri varlıklara ilişkin sordukları soruları Allah"a dayandırarak cevaplama yoluna gitmelidirler. Cevapları verirken kısa, öz ve doğru bilgilendirme yapmalıdırlar. Çocuğun anlayamayacağı düşüncesiyle yanlış cevaplar verilmemelidir. Örneğin; "yağmurun nasıl yağdığını" soran bir çocuğa "Allah istediği için yağıyor" denmesi bile onları şüphe duymaksızın inanmaya iter. Daha önce söylemiş olduğumuz gibi doğuştan fıtri olarak Allah"a iman tabiatlarında vardır.

Bir diğer önemli konu ise anne-babanın dine ve dini terminolojiye hakim olması ve bunu günlük hayatında sıkça kullanması, yine çocuğun Allah"a olan ilgisini ve sevgisini bilinçaltında besleyecektir. Soyut düşünemeyen bu yaştaki çocuklara kısa ve eğlenceli hikayelerle birtakım kavramlar öğretilmelidir. Çocuk, şefkatin ne olduğunu güzel bir hikayeyle anlayabileceği gibi, merhamet, sevgi, yardımseverlik gibi kavramlar da Allah"a adım adım ulaştıracak kavramlar olacak şekilde hikayeleştirilerek anlatılabilir. Peygamber Efendimiz"in uygulamaları içerisinde Allah inancını verecek dualar, şiirler ve güzel cümlelerin çocuklara ezberletilmesi gibi yöntemler söylenebilir. Ayrıca hal dili ve ortamın çocuk üzerindeki tesirini de gösterme sadedinde Peygamberimiz"in, torunu Hz. Ümame"yi omzuna alarak namaz kıldığı esnada eğilirken onu yere bırakması, kalkarken de yeniden omzuna alması örnek olarak verilebilir.

***

ÇOCUK, ALLAH"I (cc) ETRAFINDA GÖRDÜĞÜ VARLIKLARA BENZETEBİLİR... (5-8 YAŞ DÖNEMİ)

Zihinsel olgunlaşmayla birlikte 5-8 yaşlarındaki çocuklar, Allah"a ilişkin hayal dünyalarında birtakım benzetme ve konumlandırmalar yapabilirler. Sadece anne-babasını yegane güçlü olarak düşünen çocuk, beş yaşından itibaren anne-babasının her şeye güçlerinin yetmediğini anlar ve kainattaki her şeye gücü yeten bir varlığın olduğunu hissedebilir. Ancak soyut düşünemediği Allah"ı büyük bir insan, ilişki kurma ölçüsüne göre bir cami imamı ya da gördüğü herhangi büyük bir cisme benzetebilir. Bununla birlikte her ne kadar Allah"ı (cc) bir konumla özdeşleştirse de O"nun görünmez olduğunu 7-8 yaşlarında algılayabilir.

Çocuklar çevrelerindeki her şey hakkında bir yorum yapabildikleri için doğa, insan ve kainattaki her varlıkla Allah"ı (cc) ilişkilendirerek çocuğa hikayeler anlatılmalı ve örnekler verilmelidir. İnsanın zayıf, aciz ve sıkıntılı olduğunda Allah"ın (cc) yardım edeceği ve sıkıntıları azaltacağı anlatılmalıdır.




--------------------------------------------------------------------------------


Çocuğa Allah"ı anlatırken şunlara dikkat edin;


* Çocuğun bulunduğu gelişim dönemi özellikleri iyi bilinmelidir.

* Gelişim dönemi dikkate alınarak Allah"tan (cc) bahsedilmelidir.

* Allah"a (cc) imanın fıtraten çocukta var olan bir durum olduğu bilinmelidir.

* Çocuk soyut kavramları düşünemiyor diye bu mevzuları yok saymak yanlıştır.

* Anne-babaların ev ortamında kullandıkları güzel cümlelerin çocuk tarafından gözlendiğini ve bunların onda şuuraltı oluşturduğunu bilmelidirler.

* Akıcı konuşmaya başladığı dönemlerde çocukların sordukları tüm sorulara Allah"la ilişki kurularak cevap verilmelidir.

* Soyut kavramlarla ilgili hikaye ve masallar çocukların daha kolay algılamasını sağlar.

* Anne-babanın manevi yaşantısına olan hassasiyetleri çocuk tarafından hissedilebilir.

* Kainattaki gerçekleşen her bir olayla ilgili sordukları soruları Allah"la (cc) ilişkilendirmek gerekir.

* Gereksiz ayrıntı ve teferruata girilmemeli, genel şeyler söylenmelidir.

* Çocuğun meraklı ve istekli olduğu anlar seçilerek bilgilendirme yapılmalıdır.

* Allah"la (cc) ilgili çocuğa antipatik gelebilecek gözdağı vermelere ya da terbiye edici olacağını düşündüğümüz korkutmalara sığınmamalıyız.






--------------------------------------------------------------------------------


ERSİN TOKDEMİR, PSİKOLOJİK DANIŞMAN (AVCILAR FATİH KOLEJİ