Çocuk ve "Evet" "Hayır" Diyalogları
Hayır ve evet sözcüklerini fazla kullanmak çocuklarda düzen ve disiplini ortadan kaldırır
"Hayır" sözcüğü kolaylıkla kullanılabilen bir terimdir. Çocuklarınız bu sözcüğü ekseriyetle sizden duymuş ve sizde defalarca onun bu terimi kullandığına şahit olmuşsunuzdur. Kimi zaman da ebeveyn "hayır" sözcüğünü, evlatlarının da bir gün bu terimi kolaylıkla dile getirebilmesi için kullanmak zorunda kalırlar. "Evet" veya "hayır" terimlerini uygun durumlarda kullanılmasına dair verilen aşağıdaki teknikleri sizde deneyebilirsiniz.
"Hayır" ve "evet" sözcüklerini fazla kullanmak çocuklarda düzen ve disiplini ortadan kaldırır. Hangi durumlarda bu terim kullanılabilir dikkat edilmelidir. Eğer çocuğunuza "hayır" sözcüğünü az kullanırsanız, pısırıklığı ve korkuyu öğrenmeyecektir. Ama sabahtan gün sonuna kadar evladınıza mütemadiyen "hayır" sözcüğünü kullanırsanız o; kendi âleminde dünyanın mutlu bir yaşam yeri olmadığını telakki edebilir. Ve haliyle çocuktaki bu yanlış yargı, gelecekte kendisini olumsuz düşünen bir karaktere dönüştürecektir. Oysa gerçek dünya "hayır" ve "evet" söylemleriyle doludur. Birçok çocuk, anne ve babalarından hangisinin daha çok "hayır" ve hangisinin daha çok "evet" diyebileceğinin farkındadır.
Çocuğunuzun doğumuyla başlayan annelik hayatınızın ilk yılında, çocuğunuza hemen her şey için "evet" diyordunuz. Çünkü onun istek ve ihtiyaçları, sizin isteklerinizle örtüşüyordu. Doğumun ikinci yılında çocuğunuzun istekleri sadece rahatlık ve sağlıkla kalmayacaktır. Tabiatıyla evladınızın artan istekleri karşısında "evet" ve "hayır" sözcüklerini kullanmaya başlarsınız. Çocuğunuz "hayır" sözcüğünü o denli sizden işitir ki, henüz 2 yaşındayken dahi o da bu sözcüğü söyleme maharetine sahip olur. Kimi zaman gerek anne, gerek çocuk birbirlerine karşı "hayır" sözcüğünü o kadar söyler ve işitir ki; üzerlerine bıkkınlık çöker. Özellikle eğer çocuklarınız meraklı bir yapıya sahipse, onun her fırsatta sorduğu sorulara yanıt vermek için kendinizi mecbur hissedersiniz veya "hayır" diyerek geçiştiriverirsiniz. Eğer böyle bir sorunu ortadan kaldırmak isterseniz, çocuğunuzu evden dışarı çıkarın ve onun oyun oynayarak kendi algılamasıyla çevreyi öğrenmesini sağlayın. Doğumun başlangıcından itibaren çocuğunuza "hayır" sözcüğünü beden dili ve işaretleriyle öğretmeye çalışın"
Çocuklar annelerinden "hayır" sözcüğünü işitip aşina olmadan önce, beden diliyle bu sözcüğün öğretilmesi gerekir. Çocuklarınız tehlikeli bir cisme doğru hareket ettiğinde öncelikle size bakar ve işte böyle bir anda sizin beden diliniz ve mimiklerinizle "hayır" diyebildiğinizi öğrenir. Sizin "hayır" sözcüğünü kullanmanız, çocuğunuzun beden diliyle "evet" diyebildiğinizi anladığında mana kazanacaktır. Mesela; çocuğunuzu kucağınıza alıp sevdiğinizde o sizin "evet" anlamını işaret eden pozitif beden dilinizi kullandığınızı idrak eder. Tek başına beden dilini kullanarak çocuğunuzu bir şeyden sakındırmanın veya bir şeyden kısıtlamanın yeterli olduğunu da düşünmeyin. Beden dilinin yanında söylemlerin de kullanılması zaruridir. Ancak çoğu zaman söylevleri kullanmadan da hatta tek bir bakış ile de sinirlendiğinizi, neyi yapması gerektiğini, neyi yapmaması gerektiğini çocuğunuza öğretebilirsiniz.
Birçok ebeveyn, çocuklarına "hayır" sözcüğünü mükerrer kullandıklarından bir hayli sıkıntıyı göğüslemek zorunda kalırlar. Mesela, çocuklarının yanlış ve tehlikeli eylemlerini engelleyemezler. Çünkü çocukları için mütemadiyen "hayır" demiş olmaları artık onlar üzerinde bir etki yaratmayacaktır. Bu tür durumlarla karşılaşıldığında "hayır" sözcüğü yerine, kastettiğinizi ifade edecek olan sözcüklerin seçilmesi daha isabetli olacaktır. Mesela çocuğunuz yere dökülen yemeği yemek için ağzına götürdüğünde "hayır" sözcüğünü kullanmaktansa "hasta olursun", "lokman kirlendi" denilebilir. Böylelikle eğer diğer seferde aynı şeyi yapmak isterse sizin uyarılarınız aklına gelecek ve kastettiği şeyi yapmanın doğru olmadığını anlayacaktır.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, çocuklara "hayır" denildiğinde ki uygun ses tonunun önemli olduğudur. Eğer çocuklarınızı yaptığı bir işten sakındırıyorsanız hemen akabinde yapması gereken doğru bir işi de öğretin, gösterin. "Bıçağı almana izin vermiyorum ama topunu, bebeğini alabilirsin" de olduğu gibi"
Ebeveynlerin bir diğer çıkmazı, alışveriş yaptıkları esnada çocuklarının ısrarla istediklerini aldırmalarında yaşanır. Alışverişe çıkmadan önce çocuğunuza gördüğü her şeyin değil, sadece tek bir şeyin ya da kendi istediklerinizin alınacağı hususunda uyarıda bulunun. Böylelikle o kendisini; arzuladığı şeyler için değil, kararlaştırılan şey için hazırlamış olacaktır.
Çocuklarınız size ne zaman "hayır" der ise, onun neden itiraz ettiğini, neden bu sözcüğü kullandığının sebebini anlamaya çalışın. Birçok ebeveyn, evlatlarının "hayır" söylevlerinden aile büyüğüne yapılan bir hürmetsizlik çıkarımında bulunur. Haliyle ebeveyn ve çocuk arasında inatlaşmaya, tartışmaya varan sözlü sataşmalar yaşanır.
Pek tabi "hayır" söylevini dile getirmek çocuğun hüviyetini şekillendirmede ve rüştünde gereklidir. Ancak bundan önemli ve gereklisi; ebeveynin, çocuklarının istek ve düşüncelerine değer vermesini öğrenmesi, bilmesidir.
Birçok gününüzün sabahı çocuğunuzun gürültü ve inatlaşmasıyla başladığını anımsarsınız. Belki de içinizden birçok anne huzurlu bir tatlı sabahın özlemini duyar. İşte böyle bir anda siz anneler çocuğunuza, "ne istediğini" sorun. Mesela çocuğunuza; "ben sinirli ve asık suratlı değil, güler yüzlü bir anne olmak istiyorum" diyebilirsiniz. Ya da çocuğunuza "benim sinirli bir anne mi mutlu bir anne mi olmamı istersin?" diye sorunuz"
Kimi zaman çocuğunuzun kötü hareketlerini düzeltmeye mecbur kalırsanız, sert ve kötü yaklaşımda bulunmadan da bunu yapabilirsiniz. Çocuğunuz arkadaşının oyuncağını elinden aldığında hışımla üzerine yürüyüp, elinden çekiştirip alma da olduğu gibi. Böyle yapacağınıza o anda sevgiyle çocuğunuza yönelin ve "artık arkadaşının oyuncağınla vedalaşma zamanın geldi" diyerek güzellikle ikna etmeye çalışın.
Çocuklar genellikle uyku zamanında annelerinin kendilerine hikâye okumasını isterler. Sizde çocuğunuzdan hikâye öncesi dişlerini fırçalanmasını isteyebilirsiniz. Eğer istediğinizi yapmazsa, sizde hikâye okumayı kabul etmez ve odasının ışığını söndürebilirsiniz. Birkaç gün sonra diş fırçalanma sorunun ne kadar kolaylıkla hallolduğunu göreceksiniz.
Kimi anneler de çocuklarına olan aşırı ilgiden yahut da tek çocuk sahibi olmasından dolayı "hayır" sözcüğünü fazla kullanmazlar. Ve çocuklarının kendilerinden istediği her şeyi yerine getirirler, onlara istedikleri her şeyi sunarlar. Böyle anneler çocuklarına "hayır" sözcüğünü fazla kullanmakla kendilerine karşı güvensizlik hissinin oluşacağını sanırlar. Anneler ciddi ama sevgiyle ve yerinde bir çıkışla "hayır" sözcüğünü kullanırsa, çocuklarını korkutmuş olmazlar. Bilakis, çocuklarına hayattaki sınır ve çizgileri göstermiş olacaklardır. Eğer sizde bu tutum ve anlayışla çocuklarınıza "hayır" derseniz, endişe etmenize gerek kalmayacak"
Yabancı Dilden Çeviri : ZEHRANET