Abdurrahman Dilipak
CoVID üzerinden şeytani bir plan
Mutasyon diyorlardı, şimdi varyantlardan söz ediyorlar. Eldeki aşılar bitti, şimdi yeni bir yalan uydurmaları gerek. Mutasyon demiyorlar, çünkü mutasyon, yayıldıkça etkisini kaybeden, olağan ve sıradanlaşan bir süreç. Varyant deyince, eski defterleri kapatıp yeni senaryolar uydurup, yalanlarını güncelleyebiliyorlar.
CoVID ile başladık, Alfa, Beta, Delta, Gamma derken şimdi de başımıza Lambda varyantı çıktı. CoVID lobisi ve aşıcılar bu varyant işini çok sevdi. Peki bir sonraki varyantın adı ne olsun! Türkiye bu kadar farklı aşı kullanırken, neden Türkçe bir varyant adı yok! N’olamaz.. Halbuki biz değil miydik DSÖ’ye imtiyazlı ofis açma yetkisi veren. İzmir’de bir sürü varyant varmış, en meşhuru Karşıyaka. Hatta Varyant kokoreççisi de var, köftecisi de. “Kokoreç varyantı” aslında iyi olur!. Bu vesile ile kokoreçi dünyaya tanıtmış oluruz!? Bu varyant kokoreççiden bulaşmış ama aslında kokoreç yiyince hasta iyi oluyormuş dersiniz, CoVID yalanından daha kötü bir yalan olmaz!?
“Endişe verici 4 varyant” Alfa, Beta, Gamma ve Delta; “İzlenmesi Gereken Varyant” olarak kategorize edilen 8 varyanta ise Epsilon 1-2, Zeta, Eta, Teta, Iota, Kappa ve Lambda adları verildi. “Endişe Verici Varyant”lardan ilk kez İngiltere’de tespit edilen “Alfa”, Güney Afrika’da tespit edilene “Beta”, Brezilya’dakine “Gamma” ve Hindistan’dakine “Delta” denildi.
Varyant ne demek: “Bir yol şebekesi üzerinde, belli bir noktadan ayrılarak başka bir noktada aynı yolla yeniden birleşen ikinci derecedeki yol”. Ya da “bir metnin ya da yapıtın biçim ve içerik yönünden birtakım ayrılıklar taşıyan nüshalarından her biri.” Yani bu “yeni bir durum” olarak tanımlanıyor. CoVID 19 adı değişmiyor ama aynı istikamette yeni bir durumdan söz ediliyor, “eski defterleri kapatın” denmeye çalışıyor. Yani anlayacağınız bu iş DSÖ garantili bir yalan söyleme metodu. Yani minareyi çalmadan kılıfını hazırlamışlar. Hemen Delta bitmeden Lambda paniğini devreye soktular. Bir önceki varyant “Delta varyantı” idi. Sahi bu “varyant” isimlerini kim, neye göre veriyor. Allah bilir bu varyantların isimleri filan da yıllar önce belirlenmiştir(!). Lambda varyantı ile ilgili haber şöyle: İlk önce Hindistan’da ortaya çıkan Delta varyantından daha bulaşıcı ve ölümcül olduğu iddia edilen Lambda varyantı yayılmaya devam ediyor. Peru’da ortaya çıkan ve 30’un üzerinde ülkede görülen Lambda ile ilgili açıklamalara göre Lambda’nın en belirgin 3 belirtisini şöyle: Devamlı öksürük, yüksek ateş (genellikle 38 derece ve üzeri) koku veya tat duygusunda kayıp ve değişiklik. Peki Lambda ne demek. İlk önce Peru’da ortaya çıkan bu varyantı, kim, ne zaman, nasıl tespit etti? Bu 30 devlete nasıl yayıldı. Ve adı neden Lambda!?
Lambda Yunan alfabesi diye bize anlatılan Likca’nın avamicesi olan bir alfabenin 11. harfidir. Fenike alfabesi’nin “Lamed” harfinden gelmektedir. “Kimyada radyoaktif bozunumu temsil eder. Bunun dışında lambda harfi, Spartalıların sembolü olarak kabul ediliyordu. Lambda teriminin tıbbi anlamı; Paryetal kemiklerle oksipital kemiğin birleştiği nokta olup fetuste burada küçük fontanel bulunur, lambdoid dikişle sagital dikişin birleştiği noktaya lambda denir”. Lambda bir zamanlar “miligram” yerine kullanılmış. Fizik’te maddenin uzama katsayısını ifade edermiş. Bir de “Lambdaistanbul” diye bir oluşum var. Hani şu 1993’de soğuk savaş sonrası kurulan, ILGA üyesi LGBTİ+ Dayanışma Derneği diye bir oluşum var. Bunlar Eşcinsel (Lezbiyen, gay, biseksüel, trans ve interseks / Ülkemizde, yasa gereği İngilizce söylendiğinde pozitif ayırımcılık uygulanan bu topluluğun adının Türkçe karşılığını söylemek, siyaseten “edepsizlik” kabul ediliyor ve anayasal olarak “Fuhuşla mücadele” kapsamında değerlendiriliyor.) danışma ve dayanışma merkezi olarak çalışıyor.
Sakın bu varyanta yakalanırsanız, bir yerde “Lambda oldum” filan demeyin yanlış anlaşılabilir. Aşı oldu iseniz gidin bir aşı daha olun. Nasıl olsa “hapı yutmuşsunuz”. Bu aşı firmaları bu ilginizle güçleniyor, güvendiğiniz bu lobilere her aşı oluşunuzda biraz daha destek olmuş oluyorsunuz. Nasıl olsa bedava! Sizin bu fedakarlığınız aşı firmalarını, DSÖ’yü mutlu etmiyor, sağlık bakanlığının da bu anlamda övünç kaynağı oluyorsunuz. O aşı işinde aracılık edenler de sizi çok seviyorlar. Onlar sizinle gurur duyuyorlar. Ama sonra onların servetlerini kıskanmayın. Aşı olanlar yarın iktidarın sağlık harcamalarından ve başlarına gelecek olanlardan yöneticileri suçlamasınlar. Siz istediniz ve onlar yaptı. Demokrasi istiyordunuz ya, “kendiniz ettiniz, kendiniz buldunuz”. Daha da bulacaksınız. Unutmayın, “kendi düşen ağlamaz” ve “son pişmanlık da fayda vermez”. Bizden size şimdiden “Geçmiş olsun”. Bari şimdi okuyun araştırın, çünkü “zararın neresinden dönerseniz orası kârdır.” Sizi kim kandırdı, ikna etti ise, onlara söyleyin sizi kurtarsınlar!
Yine de yüreğimiz elvermiyor. Bol su için, 5G gibi mikro dalga ve RF etkisinden uzak durun. Antiviral bir korunma ve beslenmeye geçiş, E, D, C vitamini desteği alın. Zararlı yiyecek ve içeceklerden uzak durun. Bu hemen hemen bütün uzun ömürlü endüstriyel gıdalar demektir neredeyse. Geni ile oynanmış, hormonlu gıdalar, tarım ilaçları taşıyan ve fıtratı bozulmuş her türlü gıdadan, sigara, alkol gibi aklı zail eden şeylerden uzak duralım.
Birileri insanları “aşı manyağı” yapmak istiyor sanki. Varyant, varyant ilerliyorlar. Endonezya’da 949 sağlık çalışanı, (401 doktor ve 315 hemşire, vd). Covid-19 aşısı olmasına rağmen Covid-19 ile enfekte olduktan sonra hayatını kaybetmiş. Artık bu haberler her türlü kontrole rağmen basında da yer almaya başladı. 17 yaşında çocuğun babası diyor ki, “oğluma okul aşı baskısı yaptı, o da aşı oldu ve şimdi kalp hastası oldu” diyor.. 35 yaşındaki bir kadın (35) CoVID aşısının yan etkilerini anlatıyor. 2. doz Moderna aşısını aldıktan kısa bir süre sonra titreme ve kas seğirmesi olduğunu söylüyor. Bu tür haber sosyal mediadan, internet mediasından hemen siliniyor. Hatta YouTube kanalları kapatılıyor ve Google arama motorundan bu tür yayınlar siliniyor.
Sahi, aşıda hani zorlama olmayacaktı?! Aşı zorunluluğu getiren resmi ve özel iş yerleri bunu neye dayanarak yapabiliyor? Bu maske komedisi daha böyle ne zamana kadar devam edecek. Artık yaz sıcağında insanlar bunalıyor. Yazıktır, ayıptır, günahtır. Bunun bir mantığı filan da yok. Kapalı mekanda da, açık alanda da bu bitsin artık. Selâm ve dua ile.
NOT: Geçen gün yazımda aktardığım mRNA tipi aşılarda Grafenin etki mekanizması ve aşıya genel oransal hakimiyeti ile ilgili makale: İspanya Almeria Üniversitesi Gıda, Kimya ve Biyoloji Bilimlerinde uzmanlığı olan Prof. Dr. Pablo Campra Madrid’in üniversitenin laboratuvar çalışmaları ile desteklediği, “GRAFEN OKSİT TESPİTİ SULU SÜSPANSİYONDA (COMINATYTM (RD1) OPTİK VE ELEKTRONİK MİKROSKOPİDE GÖZLEMSEL ÇALIŞMA raporunu 28.6.2021 tarihinde yayınladı. (İlgilenenler için Kaynak: https://www.5gvirusnews.com/images/upload/Grafen_rapor_ispanya.pdf)