Danimarka'yı Kim Hesaba Çekecek?
Sadece Hz. Peygamber ve İslâm için kabul edilmesi mümkün olmayan hakaretler sebebiyle değil, Danimarkalı Müslümanların maruz kaldığı tehlikeler sebebiyle Danimarka hükümetini bu yaptıklarından dolayı kim hesaba çekecek?
Danimarka gazeteleri, Peygamberimiz Hz. Muhammed’i karalayan küstah karikatürleri yeniden yayınladı. Bu karikatürlerin geçmişte yayınlanması suçtu ve tekrar yayınlanması daha büyük bir suçtur.
SEYİD ZEHRA /El Haliç gazetesi
Bu gazetelerin İslâm dünyasında patlak veren öfke dalgasına ve Müslümanların hissettiği alçalmışlık ve hakaret duygusunun boyutunu bilmelerine rağmen bu karikatürleri yayınlaması, onların Müslümanların duygularına hiçbir itibar veya değer vermedikleri ve kasıtlı olarak hakaretlerde bulunmayı sürdürmek istedikleri anlamına gelmektedir.
Karikatürler geçmişte yayınlandığında Danimarka hükümeti resmi sorumluluk üstlenmekten kaçınmaya çalışmıştı. İfade özgürlüğünü ve kendisinin gazetelerin dilediklerini yayınlamasını engelleyemeyeceğiyle bu tavrına mazeret bulmuştu. Fakat bu kez Danimarka hükümeti bu yeni hakaretlerinden ve Danimarka’da Müslümanlara yönelik düşmanlık dalgası patlamasından direk sorumludur.
DANİMARKA HÜKÜMETİNİN KOMPLOSU
Danimarka hükümeti bu karikatürleri çizenlerden birini öldürme amaçlı komployu ortaya çıkardığını iddia etti ve komploya katıldıklarını ifade ettiği 3 Müslüman’ı tutukladı. Hükümetin bu iddia edilen komployu açıklaması, Müslümanlara ve İslâm’a yönelik bu dalgayı patlattı. Bu açıklama, gazetelere Müslümanların yaptığı terör ve öldürme komplolarına karşı koyma çağrısı altında karikatürlerin yeniden yayınlaması için gerekçe verdi. Fakat Danimarka hükümeti konunun hassasiyet boyutunu ve sonuçlarının tehlikesini önceden bildiği halde öldürme komplosunun varlığını doğrulayacak hiçbir kanıt sunmadı.
Sadece bununla da sınırlı değil.. Tutukladıklarından birini serbest bıraktı ve diğer ikisini hiçbir suçlamada bırakmaksızın sınır dışı etti. Yani onları öldürme komplosu suçlamalarıyla yargılayacak hiçbir delil bulamadı. Sanki Danimarka hükümeti İslâm’a ve Müslümanlara yönelik siyasi ve medyatik bu saldırı dalgasının tekrarlanmasına alanı açmak için bunu kasıtlı olarak yaptı.
İSLÂM ÜLKELERİ, DANİMARKA’YI CEZALANDIRMALI
Her halükârda Danimarka hükümeti açıkladığımız gibi direk sorumludur. Soru şu: Sadece Hz. Peygamber ve İslâm için kabul edilmesi mümkün olmayan hakaretler sebebiyle değil, Danimarkalı Müslümanların maruz kaldığı tehlikeler sebebiyle Danimarka hükümetini bu yaptıklarından dolayı kim hesaba çekecek? Arap ve Müslüman hükümetler Danimarka hükümetini yargılama görevini üstlenmelidir. Burada konu Danimarka hükümetini protesto eden ve kınayan açıklamalar yayınlamak veya İslâm ve Müslümanlara yönelik karalamaları durdurması çağrısında bulunmak değil. Hatta sorun Danimarka elçisini çağırmak veya protesto rotası verilmesinden de ibaret değil. Bu türden protestolar ve çağrılara ne Danimarka hükümeti, ne de İslâm’a ve Müslümanlara yönelik bu türden karalamaları gören diğer Batılı ülkeler.. Hiç kimse iltifat etmiyor.
Arap ve Müslüman hükümetlerden toplu şekilde Danimarka’ya yaptıklarından, hakaret ve karalamalarından dolayı gerekli yaptırımlarda bulunmak üzerinde anlaşmaları istenmektedir. Danimarka mallarına yönelik geçmişteki boykot kampanyası, aynı karalamaların tekrarlanmaması taahhütleri ve özürleri sonrası Arap ve İslâm ülkeleri sorunun bittiğini düşündüler. Fakat bizler şimdi, Müslümanların orada maruz kaldığı daha büyük karalama ve daha büyük tehlike karşısındayız.
NET VE KESİN TUTUMLAR ALINMALI
Danimarka’ya resmi olarak indirilmesi gereken bu yaptırım, sadece yaptıklarına tepki olarak yapılmayacaktır. Aynı zamanda sorun sadece Danimarka ile sınırlı olmadığı için bu yaptırımlar kaçınılmazdır. Bizler birçok Avrupa ülkesinde İslâm’a ve Müslümanlara açık düşmanlığın sert bir dalgası karşısındayız.
Bu dalga siyasi tutumlarda, medya organlarında ve Müslümanların maruz kaldığı saldırılarda kendini gösteriyor. Arap ve İslâm ülkeleri pratik olarak net bir tutum almadıkça ve Danimarka hükümeti benzerlerini cezalandırmadıkça, kesinlikle bu hakaret ve saldırı dalgası bir sınırda durmayacak.
(Bahreyn’de yayımlanan Ahbar El Haliç gazetesi, 21 Şubat 2008 Arapçadan çeviri: Halil Çelik