Danıştay'ın Kararına 'Ucube' Yorumu

Danıştay'ın Kararına 'Ucube' Yorumu

Memur-Sen Ankara İl Başkanı ve Eğitim-Bir-Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Mustafa Kır, Danıştay 8. dairesinin sınavlara başörtülü girilmesini engelleyen kararını “ucube”

Memur-Sen Ankara İl Başkanı ve Eğitim-Bir-Sen Ankara 1 No'lu Şube Başkanı Mustafa Kır, Danıştay 8. dairesinin sınavlara başörtülü girilmesini engelleyen kararını "ucube" olarak nitelendirdi.



Yazılı bir basın açıklaması yapan Kır şunları belirtti:

ZORLAMA YORUM

"Danıştay 8. Dairesinin 2010 yılı Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitime Giriş sınavında (ALES) başörtülü adaylara sınava giriş izni veren YÖK düzenlemesini zorlama bir yorumla iptal ederek, başörtüsünü tekrar yasaklaması UCUBE bir karardır.

ÖSYM'nin 14 Ekim 2010 tarihli web sitesinde yayınlanan ve 19 Aralık 2010 tarihinde uygulanan sınav Kılavuzunda başı açık gelinmesini zorunlu kılan düzenlemelere yer verilmemesi nedeniyle Eğitim iş Sendikasının 21 Ekim 2010 tarihli başvurusu üzerine Danıştay 8. Dairesinin erkek ve kadın teşhislerinde güçlük oluşacağı, sınav güvenliği açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceği gibi hukuk dışı gerekçelerle oy birliği ile aldığı kararla başörtü yasağını tekrar hortlatmıştır.

Özellikle Cumhuriyet tarihinden bu güne kadar yapılan Anayasa'larda, yasalarda Devrim Kanunlarında, Atatürk İlkelerinde, Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun maddelerinde YÖK Kanunda ve YÖK Disiplin yönetmeliğinde ima yoluyla bile başörtüsünü yasaklayan bir hüküm yok iken, Danıştay 8. Dairesi tarafından yasaksı karar açıklanırken Cumhuriyetin niteliklerine, laiklik ilkesine, Atatürk İlkelerine ve Devrim Kanunlarına, YÖK kanununa gönderme yapılması, eğitim ve öğretim özgürlüğünün Anayasa'ya sadakat borcunu ortadan kaldırmayacağına vurgulama yapılması kelimenin tam anlamıyla tam bir hukuk garabetidir.

Özellikle Danıştay 8. Dairesinin ALES'le yetinmeyip üniversitelerdeki başörtüsü serbestliğinin Anayasa'ya aykırı olduğunu savunması ise hukukilikten çok halkın 12 Eylül Referandumunda özgürlüklerin genişletilmesi yönünde verdiği kararın rövanşı mahiyetindedir.

Asıl düşündürücü olan ise; Eğitim İş Sendikasının özgürlüklerin kısıtlaması için Danıştay 8. Dairesine dava açmasıdır. Halkımız ve kamu çalışanları yasakçılığı içselleştireren adı geçen sendikayı da Danıştay 8. Dairesini de çok iyi tanıyor.

Danıştay 8. Dairesinin evrensel hukuk metinlerinde yeri olmayan ve güvenlik gibi kendisini ilgilendirmeyen bir konuda karar alarak kendisini hem yasamanın hem de yürütmenin yerine koyması kabul edilebilir bir karar değildir. Beklentimiz, yanlış kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulundan dönmesidir. Dönmediği takdirde tüm yasaklar son buluncaya kadar yasakçılarla mücadele etmek boynumuzun borcu olsun."