Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

“Derviş Nicholas’ı kim öldürdü?” (I)

Sorusunun cevabını vermeden önce mütemadiyen bu köşede bahsettiğimiz bir iki tesbiti hatırlatalım. İnsanlığın hikayesi kimin yazdığı, hangi açıdan ele alındığı, nerede ve hangi kriterlerle süzgeçlerden geçirilerek üretildiğine göre farklılıklar arzediyor. Bazen bu farklılaşmalar, birbirine tezat, içten içe çelişen karşıtlıklar olarak kendini gösteriyor. Bir bakıyorsunuz, birinin A dediğine, öteki okumaya göre Z deniyor. Doğru ve yanlışlar, artı ve eksiler, iyiler ve kötüler, olanlar ve olmamışlar, tarih yazıcıların inisiyatifi ve daha çok da insafi doğrultusunda böylece somutlaşıyor, mürekkebe dökülüyor ve “işte size geçmişiniz!” müjdesiyle bizlere sunuluyor. Sadece okumak ve onaylamak üzere…. Sorgulamadan onaylamak üzre….

Müslüman ülkeme yıllar sonra dönmüş olmamla beraber bu yılbaşı sezonunda şaşkınlığım iyice artıyor. Her taraf Noel Babalarla süslü olan ülkemde, bir an acaba Amerika’da mıyım yine, diye şüpheye düşüyorum. Zira Noel, Batı dünyası için Hazreti İsa’nın doğum tarihi kabul edilen günle alakalıdır. Ki o gün de Aralık ayının 24’ünü 25’ine bağlayan gecedir. Bundan dolayıdır ki 24 Aralık Christmast Eve yani arifesi 25’i de Christmast olarak adlandırılır. Tatildir. Batı’da dini anlamda kutlanan Yeni Yıl değil, Hazreti İsa’nın doğumudur. Bu neden böyledir, böyle mi olmalıdır, bu sorulara da cevap vereceğiz. Ancak ben şimdilik ülkemden Noel manzaraları ile şaşırmaya devam edeyim…

Düşünürken, birden şu gerçekle irkiliveriyorum: Amerika’da olsam bu denli yoğun bir Noel Baba trafiği görmezdim herhalde etrafımda. Replikasyonda, copy-cat’cilikteki maharetimizi bu noktada da göstermişiz anlaşılan, benim uzak kaldığım bu yılbaşı dönemlerinde. Ne olursa olsun, yeter ki Batı’dan gelsin, başımızın üstünde yeri olsun zihniyetinin yetiştirdiklerinden farklı bir şey beklemek de yersizdi belki de. Ah bir o “kopyalama”yı da doğru yapabilsek! Layıkı ile becerebilsek(!) Batı, Şükran Gününde hindi yer, bizdekiler Yılbaşında yer. Batı Noel’i 24 Aralık’ta kutlar, bizdekiler 1 Ocak’a Noel Babayla girer. Batılı dinini yaşar, bizdekiler neyi yaşar...

Noel Baba bir Doğulu olsaydı “mesela,” bu denli itibar görür müydü bu Müslüman vatanda acaba? Varsaymayalım da Noel Baba lakaplı Aziz Nikolas Doğulu hem de Antalya’lıydı diyelim genç yönetmen Süleyman Civliz’in objektifinden. Bir de öyle bakalım, bu sefer Derviş Nikolas’ın hikayesine. Batılı kapitalist zihnin, kendi halinde, kara kuru, eline ulaşanı tutmadan hemen hayra dağıtan bir Anadolu ereninden, mavi gözlü, al yanaklı, şişman, verici gibi gözükürken istemeye, almaya, harcamaya içten içe teşvik eden bir market maskotunu nasıl devşirdiğini Civliz’in eşi Esra Elönü’nün kaleminden okuyalım.

Abdurrahman Dilipak beyin konsept danışmanlığını yaptığı ve yapımcılığını Eşref Ziya Terzi ve ekibinin üstlendiği bu göz açıcı belgesel, insanlık tarihinin ilgili kısmını yeniden okumaya da vesile oluyor. Postkolonyal çalışmalara gönül ve zaman vermiş birisi olarak önemsiyorum.

yeniakit

Bu yazı toplam 1140 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar