Dhoruba el-Mücahid bin Vahad
Öncelikle isminde ki Dhoruba’nın ne anlama geldiğini söylim… Dhoruba, Arapça kökenli bir kelime… Svahi dilinde “Fırtına” demekmiş.
Öncelikle isminde ki Dhoruba’nın ne anlama geldiğini söylim… Dhoruba, Arapça kökenli bir kelime… Svahi dilinde “Fırtına” demekmiş. 64 yaşındaki adamımıza o kadar yakışıyor ki bu isim kelimelerle anlatılmaz ancak yüz yüze görmeniz lazım anlamak için, bu hız bu ne enerji dersiniz…
Hayatının 19 yılını suçsuz yere Amerika’nın hapishanelerinde geçirmiş ve yaşlı denecek bir yaşa kadar gelmiş birisi, o genç dinçliğinden hiçbir şey kaybetmemiş gibi sapasağlam karşımızda duruyordu… Kim derdi ki hayatının neredeyse üçte birini Amerika’nın zindanlarında geçirmiş diye…
Kapıda arkadaşlarla beraberiz herkes şaşkın hiç yaşını göstermiyor diye konuşuyoruz. Üstelik bir gazetecinin “sizin 64 yaşında olduğunuza inanmıyorum” sorusu üzerine “bende inanmıyorum” diye cevap vermişti. Çünkü bütün arkadaşlarını çete savaşlarında kaybetmişti, onun kadar yaşayan hiçbir arkadaşı yoktu.
Amerika’da Malcom X’den sonra kendinden en çok bahsettiren zenci olan Dhoruba Bin Vahad, Pan Afrikanizm (Afrika Birliği) düşüncesini savunuyor… Amerika’da Afrika kökenlilerin üstüne yapılan baskının, işkencenin, emperyalizmin, sömürünün, kapitalizmin karşısında dikiliyor dur durrr diye haykırıyordu, bu olayların bitmesi için savaşıyor / mücadele ediyordu… Saadet, mutluluk, huzur, barış için her şey İslâm’da diyordu, ümmet olma bilincinde… Malcom X’den aldığı Özgüveni, özgürlüğü, ayağa kalkmayı, gururu, onuru sergiliyordu adeta ve diyordu biz her şeyi Malcom X’den öğrendik…
Kendisi Amerika’da yaşadığı olayları anlatınca mücadele ruhum tekrar dirildi. İşte bu der gibiydim yılmadan, yıkılmadan mücadele etmek bu oluyor…. Hayatının çoğunu hapishanelerde geçirmiş ve ömür boyu hapise mahkûm olmuş birisi hiç bıkmadan, usanmadan mücadele vererek sonunda suçsuz olduğunu kanıtlatmış ve serbest bırakılmıştı ve davasına hala devam ediyordu hiçbir duraklama da görmüyordum üstüne üstlük o kadar doluydu ki bize yaptığı faaliyetleri, yapacağı faaliyetleri anlattıkça anlatıyordu, konuşurken tercüman çeviremiyordu biraz kısa cevaplar vermesini rica ettiğimizde “kusura bakmayın uzun konuşuyorum sizleri uzun zamandır görmüyorum o kadar doluyum ki hepsini size anlatmak istiyorum,” dedi… Bu heyecanlı konuşma devam ediyordu… Malcom X için ne demeliydi ya Bin Vahad’ın ağzından duyduğum kelimeler Malcom X’i gözümde daha da büyütmeme sebep olmuştu evet Malcom X’ın mirasçıları olarak kendilerini kabul ediyorlardı, her şeyi ondan öğrendik diyorlardı… Özgüveni, özgürlüğü, ayağa kalkmayı, gururu, onuru…
Merak ettiğim sorular vardı… Amerika nasıl dedim, sizlere nasıl yaklaşıyorlar anlatabilir misiniz? Dediği şu cümle her şeyi özetliyordu. “Beyaz ırkın üstünlüğünü, kibrini anlamadan Amerikan halkı anlaşılmaz…”
Hapishane’de nasıl Müslüman oldunuz sorumuza çok mütevazı bir cevap vermişti… “Aslında ben Müslüman oldum konusu değil ben zaten Müslüman doğmuştum hapishane de özüme döndüm” dedi…
Evet, kasedi şimdi başa sarıyorum en başa… 1944 yılında ABD’de dünyaya gelen Dhoruba el-Mücahid bin Vahad, çocukluk ve gençlik yıllarını güneydoğu Bronx ve Harlem bölgelerinde geçirmiştir. Kara Panterler partisine katılarak ilerleyen zamanlarda partinin liderlerini yapmaya başlamıştır… İlk Adı Richard Earl Moore’dir. Hapishane de kendi deyimiyle İslâm’î kimliğine geri döndükten sonra Dhoruba el-Mücahid bin Vahad ismini alıyor.
Amerika’lılar Amerika’da yaşayan Afrika kökenli Amerikan vatandaşlarını alçak bir ırk görerek işkence ediyor, suçsuz yere hapishanelerde yatırıyor veya öldürüyorlardı.
Bin Vahad, FBI’ın 60’lı yıllarda Afro-Amerikanlara yönelik başlattığı istihbarat ve temizlik operasyonları sonucunda, “iki polis memurunun öldürülmesi girişimi”nden sorumlu tutularak tutuklandı, ömür boyu hapis cezasına çaptırılmıştır. Hapiste bulunduğu süre içerisinde, FBI’ın 60’lı yılların sonunda genelde Afro-Amerikanlara özelde ise Kara Panterlere karşı geniş bir istihbarat programı yürütmekte olduğunu öğrenen Bin Vahad, kendi davası ile ilgili olarak FBI’da belgeler bulunabileceğini düşündü. Bunun sonucunda, 1975 yılında Federal Mahkeme’de bir dava açtı. 1980 yılında Federal Mahkeme, FBI’dan elinde konuyla ilgili bulunan tüm dosyaları mahkemeye iletmesini istedi. Yapılan tetkikler sonucu, Bin Vahad’ın yanlışlıkla tutuklandığı ve iki polisin öldürülmesi girişimiyle bir alakası olmadığı anlaşıldı, Bin Vahad 1990 yılında serbest bırakıldı ve özgürlüğüne kavuştu… 19 yıl siyasi bir tutuklu olarak kalan Bin Vahad, belki de Dünya’da en fazla hapishanede bu kadar uzun süre kalan siyasi tutukludur. Serbest kaldıktan sonra Black Coalition on Drugs adlı bir dernek kuran Bin Vahad, halen siyahlar arasında uyuşturucu bağımlılığı ve satıcılığını engellemek için çalışmalar yapmaktadır. Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde olmaları, vahdeti, ümmet bilincini savunuyor. Dünya’nın neresinde bir Müslüman’ın canı yansa herkesin onun yanında olmasını istiyor… Bin Vahad, şu anda Amerika’da yaşıyor ilerde Afrika Gine’ye dönecektir…
Söylediği son mesajı Türkiye’de yaşayan Müslümanlar’ın Amerika’da ki zulme, kibre, faşist / ırkçı düzene meydan okumalıdırlar, Müslümanlar birlik ve beraberlik içerisinde olurlarsa başaramayacakları bir şey olmayacağını söyledi… Yolun Açık olsun Dhoruba el-Mücahid bin Vahad…