Rûdaw canlı yayınında soruları cevaplayan Dilipak, dün gerçekleşen Türkiye cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimi sonuçlarını değerlendirdi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem kişisel olarak hem parti olarak oy kaybına uğradığını belirten Dilipak, “İtham eden, suçlayan açıklamalar yaptılar. ‘Bu öbür taraf iktidara gelirse bizim için büyük bir felaket olur’ gibi bir şuur altı gelişti insanlarda. Korku ile medeniyet kurulmaz. Yani barış ortamı umutla canlandırılabilir. Öyle bir korku havası estirildi; yani o yolsuzluk iddialarının falan büyük ölçüde seçim sonuçlarına etkisi olmadığı gözüküyor. Ama şu var: Tayyip Erdoğan kişisel olarak da parti olarak da oy kaybına uğramış; ama her iki halde de en büyük parti olma durumunda” dedi.

Oluşan tablonun yeni siyasi fay hatları ürettiğini kaydeden Dilipak, “Seçim psikolojik olumsuz baskı altında yapıldı ve sonuçlar itibariyle de Türkiye’de yeni bir deprem fay hattı üretti. Ama fiziki değil psikolojik ve aynı zamanda siyasal bir fay hattı üretti. Her iki taraf da iddialarında ısrarcı. Her iki tarafın da birbirleriyle aralarında çok fazla bir fark kalmadı” diye konuştu.

“Liberal kanatla ciddi bir ayrışma var”

CHP ile AK Parti'nin kendi içlerinde çok ciddi uyumsuzlukları olduğunu belirten Dilipak, “Kutuplaşma çok fazlaydı. Bir yerde Kılıçdaroğlu yüzde 70'e ulaşırken öbür yerde AK Parti yüzde 70'lere ulaşabiliyor. Burada CHP'nin de AK Parti'nin de kendileri arasında çok ciddi uyumsuzluklar vardı. AK Parti'deki milliyetçi muhafazakar, Milli Görüşçü kanatla o yeni gelen liberal kanat arasında ciddi bir ayrışma var; ama bu bir çatışmaya dönüşür mü dönüşmedi. CHP içinde ise bu daha fazlaydı. Çünkü içeri aldığı unsurlar; Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi var. Şimdi ‘bunlara nasıl bu kadar milletvekili verilir. Halbuki bunlar bize siyasi olarak oy sağlamadılar deniliyor” ifadelerini kullandı.

Solun kendi içinde parçalandığını ve uzalaşı sağlayamadığını, seçim sonuçlarından sonra AK Parti’de de CHP’de de hesaplaşma yaşanacağını belirten Dilipak şöyle devam etti:

“CHP'nin akıllısı çoktur. Sol kendi içinde çok ciddi parçalanmışlık içindeydi ve çözüm önerileri konusunda da yani hem sorunların tespit edilmesi hem de çözüm önerileri konularında kendi aralarında bir uzlaşma zemini yoktu. Bu seçim bu anlamda hem AK Parti hem CHP tabanı için bir iç hesaplaşma dönemi başlatacak. Kendi aralarındaki hesaplaşmanın keskinleşmesi söz konusu. Mesela MHP'nin oylarında böylesine bir artış beklenmiyordu, özellikle Sinan olayından sonra. Herkes 7'nin altında bir oy olacağını beklerken iki katı oy aldı. İYİ Parti'nin de yüzde 14'lerde bir oy alması beklenirken sonuç yüzde 9'larda. Yani 10’un altına indi. Bu seçim Türkiye'nin geleceği açısından da siyasetin kendi içindeki geleceği açısından da önümüzdeki günlerde yeni bir takım dengeleri kaçınılmaz olarak zorlayacaktır. Zaten seçim süreci bitmiyor. Biliyorsunuz Mart 2024'te yerel yönetimler seçimi var. Bu seçim sonuçlarının da bunun bir nirengi noktasını teşkil edeceğini düşünürsek daha zor bir siyasi süreç ile karşı karş kalacağız demektir.”