Din Adına Bize Yutturulanlar (2)
Said Nursi(rah.a)'in "Onların yüzüne tükürüyorum, onlar bana soru sorma makamında değildir" dediği zamanla sonraki müntesiplerin aynı din adamlarına "papa cenapları"...
Bir mektupla Fransa'daki dansı yasaklayacak kadar siyasi kuvveti olan devletin niçin Endülüs müslümanlarına el uzatmadığını sorgulamak gerekiyor. Bu sorgu sırasında da Endülüs yahudilerinin Selanik'e nasıl taşındığını öğrenmek gerekiyor. Ve sonradan Selanik yahudilerinin Osmanlı içerisinde hangi yerlere ulaştığını merakla incelemek gerekiyor. Yine Şeyh Şamil'in kıyamında nasıl ve niçin yanlız bırakıldığını da sorgulamak gerek.
Kırmızı fesin hangi milletin örfi kıyafeti olduğunu ve Osmanlılar döneminde hangi gayrimüslim millete giyme zorunluluğu getirildiğini ve sonradan bu İslam milletinin başına bu kıyafetin nasıl geçirildiğini öğrenmemiz gerekiyor. Ve bu kıyafetin en son diyanet imamlarının kafasında nasıl kaldığının sorgulanması gerekiyor. İstiklal Mahkemeleri kayıtlarında Şeyh Ali Haydar Hoca ile Şehid İskilipli Atıf Hoca (rah.a)'in ifadelerini araştırmak gerkeiyor. Mahkemedeki sarık müdafası ile sokaktaki sarık müdafasının arasındaki farkı insaf metresiyle ölçmek gerekiyor. Bediüzzaman Said Nursi (rah.a)' soru gönderen papazlara Bediüzzaman Said Nursi(rah.a)'in "Onların yüzüne tükürüyorum, onlar bana soru sorma makamında değildir" dediği zamanla sonraki müntesiplerin aynı din adamlarına "papa cenapları" diyerek hitap etmesinin diyalog putçuğu oluşturup oluşturamayacağını araştırmak gerekiyor.
Peruk konusunda mütevatir bir hadisin olup olmadığını, peruk takan ve taktırana ne dendiğini öğrenmek gerekiyor. Faizle ilgili konuları darul harb fıkhını esas alarak amel edenlerin Cuma namazı meselesinde niçin darul İslam fıkhına döndüklerinin kavranması gerekiyor.
Elektriğin kamu malı olduğundan dolayı kaçak kullanmanın haram olduğuna hükmedip, aynı elektriğin kamuya fahiş fiyatla satılmasının da haram olduğu hükmünü dile getirmeyenler acaba kamu menfaatlerini savunma konusunda sami midirler?
Haberin olsun; hâlis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler:) "Biz bulara, bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." Elbette Allah, kendi aralarında ayrılığa düştükleri şeylerde hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı olan kimseyi hidayete erdirmez. ( Zümer 3)
Devam Edecek...
İbrahim Küçük'ün "DİN PUTU" Kitabından TEVHİDHABER İçin Alıntılanmıştır