'Dini filmlere ihtiyaç var'
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, "Görsel yayıncılık, televizyon ve sinema filmi konusuda çok ciddi eksiklerimiz var." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, dini içerikli sinema filmleri, çizgi film ve romanlara ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Görsel yayıncılık, televizyon ve sinema filmi konusuda çok ciddi eksiklerimiz var." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, 4. Dini Yayınlar Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada dini içerikli görsel yayıncılık, televizyon ve sinema filmi konusunda ciddi eksikler bulunduğuna dikkat çekti. "Bu etkili alanı bugüne kadar keşfetmekte ve kullanmakta geciktik." diyen Bardakoğlu, bir an önce dinin ciddiyetine yakışır görsel yayınların artırılması gerektiğini vurguladı.
Yayıncılık konusunda hayli mesafe alındığını ancak yeterli olmadığını söyleyen Bardakoğlu, "Özellikle görsel alan artık uluslararası etkiye sahip bir alandır ve büyük maliyetler gerektirmektedir. Sadece ağır ve hacimli kitaplar yaparak değil, kolay anlaşılabilen el kitaplar hazırlamamız, CD'ler hazırlamamız, internet ile insanlarımıza ulaşmamız, görsel yayıncılığa ve uluslararası alanda ses getirecek görsel eserlere, sinema filmlerine büyük ihtiyaç var. İslam toplumunun ihtiyacı var." diye konuştu. Bardakoğlu, "Hatta dini içerikli çizgi filmlere, çizgi romanlara ihtiyaç vardır. Biz bunları başımızı kaldırıp etrafımıza baktığımızda rahatlıkla görebiliyoruz." dedi.
4. Dini Yayınlar Kongresi'nde dini klasiklerin yeniden keşfinin yapılacağını dile getiren Bardakoğlu, "Klasikler üzerine tekrar düşüneceğiz ve klasiklerin günümüzde ne anlama geldiğini ve ondan yarınlarımızı inşaa ederken nasıl istifade edeceğimizi konuşacağız." ifadesini kullandı. Geleneği geleceğe taşıyan dini klasikleri tanıma ve onları topluma kazandırmanın önemine işaret eden Bardakoğlu, "Klasikleri günümüz insanının anlayacağı bir dil ve tarzda Türkçemize ve diğer dillere kazandırmalıyız." diye konuştu.
Dini klasiklerin insanların önüne büyük bir hazine serdiğini ifade eden Bardakoğlu, "Araya depremler girdi ve biz bu çizgiyi biraz kaybettik. Ulaşamadığımız için de yok farzederek, gözardı ederek, doğrudan ana kaynaktan bilgi üretme yanlışına düşüyoruz. Usulü bilmeden o zenginliği bilmeden sadece heyecanla ve sipariş ile ana kaynaktan bilgi üretemeyiz." dedi