DİRENİŞ ATEŞİ SÖNMEYECEK (FOTO)
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, 199. eylemini gerçekleştirdi.
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, 199. eyleminde Antalya'da
başörtüsü eylemine çocuklarıyla birlikte gelen ailelere açılan dava,
Kur'an eğitime getirilen yaş sınırlaması ile Siyonist İsrail aleyhinde
bir çağrıdan dolayı RTÜK'ün Radyo Denge'ye verdiği kapatma davası
kınadı.
Platform adına Diriliş Saati Dergisi'nden Muhammed Emin Duman'ın
okuduğu "Direniş ateşi sönmeyecek" başlıklı açıklamada ayrıca
Türkiye'de son zamanlardaki gelişmelere "Türkiye'de Küreselcilerle
ulusalcılar arasındaki mücadele devam ediyor. Ak Parti iktidarı
küresel emperyalizmin imtiyazlı köleliğini üstlenerek Jakoben-laik
ulusalcı elitlerin toplum üzerindeki baskısını hafifletme söylemine
devam etmektedir. Bu anlayış ülkemizde bir şeyleri değiştirmiyormuş
gibi görünse de aslında Türkiye toplumunu ulusal formattan çıkarıp
küresel formata sokmayı arzulamaktadır. Ak Parti'nin öncülüğünü
yaptığı küreselci yaklaşım özgürlük kılıfı altında toplumun bütün
ahlaki değerlerini İslam'ın çizgisinden çıkarıp küresel kapitalizmin
çizgisine getirmenin mücadelesini vermektedir." denildi.
Platform adına yapılan açıklama "Bizler yalnız Allah'a teslim olduk ve
yalnız ona güvendik. Rasulullah(sav)ın mücadele yöntemi bize dilenmeyi
değil direnmeyi öğretti. Direnişin zaferine olan inancımızı bir an
olsun kaybetmeyeceğiz. Tüm müstekbirce düzen ve oyunlara karşı
Allah'ın dininin hakimiyeti için sonuna kadar direneceğiz ve
"Allahuekber" nidasını her daim haykırmaya devam edeceğiz. Zafer
inananlarındır." ifadeleriyle son buldu.
Şehir merkezindeki bulvarda, AKM önünde saat 12.30'da gerçekleştirilen
eylemde "Başörtüsüne özgürlük! Hemen, şimdi, her yerde!", "Zulüm devam
ediyor, sessiz kalmayın!", "Her türlü zulme, zorbalığa, adaletsizliğe
lâ diyoruz!" ve "Zulüm varsa direniş de var!" yazılı dövizler
taşınırken, "Direne direne kazanacağız!" sloganları atılırken, eylem
tekbirlerle son buldu.
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu 199. Basın Açıklaması
DİRENİŞ ATEŞİ SÖNMEYECEK
Adaletsizliğin an be an yaşandığı ülkemizde enteresan ve bir o kadar
da garip olaylar meydana gelmeye devam ediyor. Antalya'da 2 yıl önce
başörtüsü eylemine çocuklarıyla beraber katıldıkları gerekçesiyle
gözaltına alınan anne-babalara şimdi de "velayet hakkını kötüye
kullanmak" suçundan 1 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Tıpkı ilkokul
5. Sınıfta ve altında okuyan öğrencilerin Kuran öğrenmesine tahammül
edilemediği gibi yine küçük yaştaki çocuklarımızın "başörtüsüne
özgürlük" isteğine tahammül edilemedi. Hatırlayacak olursak bundan bir
süre önce de İsrail takımının basketbol maçı sebebiyle Ankara'ya
gelmesini protesto etmek için yayınlanan bildirinin Radyo Denge
tarafından yayınlanması sonucu radyoya RTÜK tarafından dava açılmıştı.
AKP hükümeti ve rejimin diğer kurumlarının bu ülkenin % 99'unu
oluşturan Müslümanların meşru hakları konusundaki akıl almaz
tavırlarını ibretle izlemeye devam ediyoruz.
Türkiye'de Küreselcilerle ulusalcılar arasındaki mücadele de devam
ediyor. Ak Parti iktidarı küresel emperyalizmin imtiyazlı köleliğini
üstlenerek Jakoben-laik ulusalcı elitlerin toplum üzerindeki baskısını
hafifletme söylemine devam etmektedir. Bu anlayış ülkemizde bir
şeyleri değiştirmiyormuş gibi görünse de aslında Türkiye toplumunu
ulusal formattan çıkarıp küresel formata sokmayı arzulamaktadır.
AKP'nin öncülüğünü yaptığı küreselci yaklaşım özgürlük kılıfı altında
toplumun bütün ahlaki değerlerini İslam'ın çizgisinden çıkarıp küresel
kapitalizmin çizgisine getirmenin mücadelesini vermektedir. Zina,
eşcinsellik, rüşvet gibi büyük günahların meşrulaştırıldığı, paranın
ve mevkinin tek itibar kaynağı olduğu yeni bir toplum düzeni kurulmaya
çalışılmaktadır. Bu düzende birey çok para kazanmayı ve çok harcamayı
yani dünyevileşmeyi kendisine birincil hedef haline getirmiştir. Bu
düzende paylaşma ve dayanışma yerine rekabet kavramı öne çıkmıştır.
Yani insanların büyümek ve yükselmek adına birbirlerini ezdikleri bir
düzen. Yani bütün ahlaki değerlerin erozyona uğratıldığı bir düzen.
Yeni dünya düzeni olarak isimlendirilen bu düzende Müslüman fert ve
toplum yeniden biçimlendirilmektedir. Kuran ve sünnet ile ilişkisi
birkaç ibadete indirgenmiş yeni bir Müslüman tipi oluşturulmaktadır.
Haksızlığa karşı direnerek adaleti savunan değil, haksızlığa karşı
susan teslimiyetçi bir anlayış yeni tipin en karakteristik özelliği
olarak önümüze çıkmaktadır.
İşte bu noktada şu cümleleri haykırıyoruz. Bizler yıllardır bu ülkenin
kanını emen, toplumu baskı altında tutan Ergenekon tipi ulusalcı
çetelere karşı olduğumuz gibi, değişik coğrafyalarda ve özellikle
İslam coğrafyasında emperyal amaçlara ulaşabilmek için milyonlarca
insanı katleden, doğal kaynakları sömüren, milyonlarca insanı
yoksulluğa ve açlığa mahkum eden küreselci anlayışa ve bu anlayışın
yerli işbirlikçisi olan AKP iktidarına da karşıyız.
Bizler Allah Tebareke ve Teala'nın bizler için çizdiği dosdoğru yol
üzere ilerlemeye çalışan Müslümanlarız. Bizim hesaplarımız dünya
endeksli değil ahiret endekslidir. Dolayısıyla bizim tek dayanağımız
Allah'tır. Vekil olarak bize Allah yeter... Birtakım konjonktürel
şartlar bizi ulusalcı, küreselci ya da başka başka dünyacı akımlardan
kılamaz. Tevhid ve adaletin hakim olduğu bir dünya düzeni kuruncaya
kadar mücadelemiz devam edecektir.
Türkiye'de sürmekte olan başörtüsü yasağına karşı duruşumuz da
yukarıda belirttiğimiz çerçevededir. Başörtüsü Allah'ın emridir.
Başörtüsü yasağını getirenler ve bu yasağı devam ettirenler aslında
tüm inananlara savaş açmışlardır. Bizler bu mücadeleyi direnerek
kazanacağız. Direniş ateşini mücadeleyi kazanana kadar
söndürmeyeceğiz. Bu husustaki her türlü baskı ve oyunlar bizi asla
yolumuzdan döndüremeyecektir.
Başörtüsü direnişimiz için bu meydanda 199. kez toplanırken, şimdiye
kadar sadece Allah'dan yardım ve sabır niyaz ettik. Bizler yalnız
Allah'a teslim olduk ve yalnız ona güvendik. Rasulullah(sav)ın
mücadele yöntemi bize dilenmeyi değil direnmeyi öğretti. Direnişin
zaferine olan inancımızı bir an olsun kaybetmeyeceğiz. Tüm müstekbirce
düzen ve oyunlara karşı Allah'ın dininin hakimiyeti için sonuna kadar
direneceğiz ve "Allahuekber" nidasını her daim haykırmaya devam
edeceğiz. Zafer inananlarındır.
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu adına Diriliş Saati Dergisi