Dış Güçler, Eeee!
Avukat Emin Güneş'in yazısını iktibas ediyoruz
Bazılarının yaptığı gibi dış güçlerin varlığını inkâr etmiyoruz. Her ülkenin olduğu gibi ülkemizin de düşmanları mevcuttur. Bunların başını Amerika’nın çektiği her türlü kuşkudan uzaktır. Şimdiye kadar ülkemizde yapılan açık ve örtülü bütün darbelerin arkasında Amerika’nın olduğu delilleri ile sabittir.
Darbelerde ordu kullanıldığı gibi sokak eylem ve gösterileri, medya, bankalar ve daha akla hayale gelmeyen araçlar kullanılmıştır. Amerika, ülkemiz üzerindeki süfli emellerini gerçekleştirmek için İrili ufaklı terör örgütünden tutun iş birlikçisi kukla devletlere kadar herkesi üzerimize salabilmektedir. 15 Temmuz darbe girişiminde başını BAE’nin çektiği körfez ülkelerinin icraatları deşifre olmuştur.
Amerika başkanı Joe Biden’in “Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı….” Sözleri hala arşivlerde kayıtlıdır. Bu konuşmasında her ne kadar “demokratik yollarla” demişse de imkân ve fırsat bulduğunda ‘darbe yolu’ ihtimal dışı değildir.
Bunlar hep konuşuluyor, yazılıyor. Ya “dış güç” ya “üst akıl” denilerek ya da doğrudan telaffuz edilerek Amerika’nın düşmanlığını dillerinden düşürmeyenler fiiliyatta bir şey yapıyorlar mı? Bu düşmanlıklarını “laf”tan öteye taşıyabiliyorlar mı? Bunca açık ve örtülü ihanete rağmen en ufak bir karşılık veriliyor mu?
Amerika, Türkiye ile savaşanlara binlerce tır askeri malzeme taşırken Türkiye, Amerika ile savaşanlara bir tek mermi gönderiyor mu? Amerika’nın uğruna milyar dolarlarını harcamaktan çekinmediği icabında askerlerini feda ettiği İsrail ile savaşanlara tırlarla değil taneyle silah veya mühimmat gönderebiliyor mu? Katil, cani, gasıp, hırsız, mütecaviz, işkenceci Conileri bombalarla paramparça eden, sakat bırakan, akıllarını alan mücahitleri tebrik edebiliyorlar mı?
Madem Amerika demokrasiyi çirkin emellerine alet ediyor “seçim yoluyla” Erdoğan’dan kurtulmaktan söz ediyor, Türkiye seçim yoluyla oluşan Irak parlamentosunun “Amerika derhal Iraktan çekilmelidir” kararına destek açıklamasında bulunabiliyor mu?
Amerika’ya “sözde”, Amerika düşmanlarına “özde”, husumet besleyen paçavralar halkı İncirlik, Kürecik gibi üsler önünde protesto eylemlerine çağırabiliyor mu?
Amerika’nın bize yaptıklarına misliyle karşılık verdiğimizde en azından içimizde darbe karargâhları işlevi gören üslerini kapattığımızda ne olur? Amerika bize darbe mi yapar, boykot mu uygular, ekonomimizle mi oynar? Hepsini yapmıyor mu zaten! Dost ve müttefik olarak bütün bunları yapan Amerika, düşman olsa ne yazar?!
Amerika aslında son zamanlarda ülkemiz karayollarında çokça rastlanan sahte trafik arabaları gibidir. Makettir, hurdadır, içi boştur. Yanında duran polis de sahtedir, yerinden kımıldayamaz haldedir. Ama gelene gidene korku salmaya yarar. Bazıları onu gördüğünde frene basar, bazısı yolunu değiştirir. Hatta bazısı oradan ayrılmasını beklemek için aracını kenara çekip saatlerce bekler.
Bu araçların yüreklerine korku saldığı sürücüler, insaniyet namına(!) başkalarını da o maketlerden korkutmaya çalışırlar. Bu sahte polis araçlarının gerçek olduğuna ikna görevi verilenlerin isimlerinin önünde Prof, Âlim, Molla, Uzman, bilim adamı gibi unvanlar vardır. Bizde bu unvanlar olmayınca onlar kadar ikna edici olamıyoruz. Oysa biz gözlerimizle gördüğümüzü anlatıyoruz. Oldukça yaşlı bir adamın ( Allah O’na rahmet etsin) arabanın başındaki polisi bir tekme ile devirdiğini, aracı da yol kenarından uçuruma yuvarladığını gördük.(1979) Basiret sahipleri benzer manzaraları görmeye devam ediyorlar.
Bu nedenle sabah akşam “dış güçler” nakaratını ağzından düşürmeyenlere “Eeeeee!” Diyoruz.