Doğru Haber Gazetesi'nden Kamuoyuna Açıklama

Doğru Haber Gazetesi'nden Kamuoyuna Açıklama

Doğru Haber Gazetesi'nden Kamuoyuna Açıklama

Doğru Haber Gazetesi'nin kamuoyu açıklaması

Bilindiği üzere CMK'nın ilgili maddelerinin 31 Aralık 2010 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesiyle beraber tutukluluk sürecinde on yılını geçiren tüm sanıklar tahliye edildiği gibi, Hizbullah sanıkları da tahliye edilmişti.

Bine yakın kişi arasında tahliye olan Hizbullah sanıklarının sayısı yaklaşık yirmi kişi civarında iken dokuz yüz küsur sanığı görmezden gelen derin yapı, Ergenekon, CHP, İmralı ve bilumum karanlık odakların tümü ortalığı velveleye vererek hükümet üzerinde bir baskı oluşturmuştur.

Sürekli sivilleşme, insan hakları, temel özgürlüklerden dem vuran ve bu olgular üzerinden milletin teveccühüne mazhar olan Ak Parti hükümeti ise, derin yapının uyguladığı sun'i ve sanal baskılara karşı hukuki ölçülere riayet ederek uygulanan komplolara karşı çıkmak yerine maalesef daha kolaycı yol ve yordam arayışına sürüklenmiştir. Karanlık ve derin yapı nezdinde kendini temize çıkarma ve bir ölçüde teveccühlerine mazhar olma adına savunduğu tüm ilkeleri ayaklar altına almak pahasına polis terörünün en sıradan örnekliğini sergileyerek ülke çapında dindar insanlara karşı bir cadı avı başlatmış bulunmaktadır.

Son iki hafta içerisinde Gaziantep, Adana, Mersin, Osmaniye olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanında İslami hassasiyetleriyle bilinen Sivil Toplum Kuruluşları'na karşı düzenlenen seri operasyonlarla gruplar halinde dindar insan, terörist edasıyla derdest edilerek gözaltı merkezlerine götürülmüştür.

Başta CHP ve İmralı olmak üzere bilumum karanlık yapılar nezdinde fazla aklanmamış olduğuna inanacak ki hızını alamayan hükümetin veya hükümete bağlı ilgili birimlerin operasyon silsilesi olanca hızıyla sürmekte, bu durum, önümüzdeki günlerde operasyon dalgasının başka il ve bölgelere de sıçrayacağını göstermektedir.

Operasyonlar silsilesi kapsamında yine Hizbullah bahanesiyle İstanbul'a da sarkan baskın ve gözaltı furyası sonucu on civarında İslami hassasiyetli STK ile eş zamanlı olarak İstanbul Esenler'deki gazetemiz Doğruhaber şube binası da basılarak terör yuvası muamelesine tabi tutulmuştur.

Bugün PKK'nin elindeki silahları bıraktırmak için doğrudan hükümete bağlı istihbarat birimleri İmralı'da Öcalan'la görüşürken, şiddetin her türünü reddeden İslami hassasiyete sahip dernek ve hayır kurumlarının basılarak darmadağın edilmesi, toplumun terörize edilmek istendiğinin en bariz örneğidir. Aynı zamanda hükümetin "sivilleşme" söylemindeki inandırıcılığını tümüyle ortadan kaldıran çifte standardın en somut göstergesidir.

Bunun yanında haber yapmak ve toplumu İslami bir perspektifle doğru bilgilendirmekten başka hiçbir amacı olmayan gazetemiz, Emniyet'e bağlı terör timleri tarafından şafak vaktinde abartılı, onur kırıcı yöntemlerle basılmış, gazete binamız arama bahanesiyle tam 13 saat boyunca polis tarafından işgal altında tutulmuştur. Kapıları zorlayarak içeri giren polisin abartılı baskın yöntemine anlam veremeyen çevre sakinleri, telefonlarına sarılarak polis merkezlerini aramış ve "Yakınımızdaki gazete binasına teröristler baskın düzenledi müdahale edin" diye şikayetlerde bulunmak durumunda bırakılmışlardır.

Gazetemiz yazarlarından Fikret GÜLTEKİN, Mehmet Ali GÖNÜL ve Sait ŞAHİN yine şafak sökmeden evlerine baskın düzenlenerek gözaltına alınmışlardır. Geçen hafta gazetemiz yazarlarından Mehmet EŞİN de uydurma gerekçelerle tutuklanmışken bir de gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Mehmed GÖKTAŞ Hocamız Kayseri'deki evinden alınarak apar topar İstanbul Emniyetine getirilmiştir.

Bir basın kuruluşuna asla reva görülemeyecek böyle bir tavır, maalesef özgürlük söylemlerini sakız gibi çiğneyen Ak Parti hükümeti zamanında yapılmış, hatta siyasi iradenin bizzat telkin ve teşviki ile mümkün olmuştur.

Henüz iş işten geçmemişken hükümeti insani değerler ve evrensel özgürlük kriterleri adına bir kez daha uyararak şunu diyoruz: "Girdiğiniz yol, yol değildir. Bırakın gazetemizi ve hayır kurumlarını sindirmeyi, Kabe'yi bile top ateşine tutarsanız yine de statükoyu ve bilumum derin yapıyı asla memnun edemeyeceksiniz. Bizi yem olarak kullansanız da sözkonusu kesimlerin rızasına asla nail olamayacaksınız."

Eğer bu baskılarla sesimizi kesmeyi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Allah'ın takdir ettiğinin dışında hiç kimse başka kimseye ne bir zarar ne de bir yarar dokunduramayacağını bir kez daha hatırlatırız.

Dolayısıyla yapılan tüm baskın ve sindirme girişimlerini lanetliyor, haksız bir şekilde derdest edilerek gözaltı merkezlerine götürülen "örgüt üyeliği" suçlamasına maruz bırakılan gazetemiz yönetici ve çalışanlarının derhal serbest bırakılmasını bekliyoruz.

Gerek basın ve ifade özgürlüğü, gerekse sivilleşmeyi esas alan samimi, vicdanları henüz kararmamış kesimleri de despotik uygulamalara insani tepki vermeye çağırıyoruz.

Basına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Doğruhaber Gazetesi Yayın Kurulu

Doğruhaber ve İslami Kuruluşlara Yapılan Operasyonların Ayrıntıları

İslami hassasiyetleri ile tanınan birçok kurum ve kuruluşa dün sabah erken saatlerde operasyonlar düzenlendi. Dernek binaları, Doğruhaber gazetesi ve Dua Yayıncılığa baskın düzenleyen polis ekipleri 13 kişiyi gözaltına aldı.

İşte operasyonların ayrıntıları...

Yardım faaliyetlerinde bulunan, toplumun ıslahı için etkinlikler düzenleyen İslami Sivil Toplum Kuruluşlarına yönelik baskılar devam ediyor.

Operasyonlar kapsamında dün İstanbul'da da polis tarafından operasyon düzenlendi. Yaklaşık 17 noktada eş zamanlı operasyon düzenleyen polis ekiplerinin, İslami STK ve yayın kuruluşlarına baskınlar düzenlemesi dikkat çekti. Yapılan baskınlarda dernek başkanları ve dernek üyeleri gözaltına alındı. 13 kişinin gözaltına alındığı operasyonlarda Doğruhaber Gazetesinde de aramalar yapıldı.

Ayrıca operasyon kapsamında Doğruhaber Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Mehmed Göktaş ile gazete yazarlarından Fikret Gültekin ve Mehmet Ali Gönül da evlerinde yapılan baskın sonrasında gözaltına alındı. Gazetenin genel yayın yönetmeni Göktaş ikamet ettiği Kayseri'de gözaltına alınarak uçakla İstanbul'a getirildi.

HATIRA FOTOĞRAFLARINA EL KONULDU

Sabah 6 sıralarında Doğruhaber Gazetesi binasını basan polisler kapıyı zorlayarak açtı. Silahlarla hücre evi basar gibi gazete binasına giren polis ekipleri o sırada içeride olan gazete dağıtıcılarının gün boyu gazete binasından ayrılmasına izin vermeyerek gazetenin dağıtılmasını engellemiş oldu.

12 saat boyunca gazetede arama yapan polis ekipleri gazetede bulunan bütün bilgisayarların hard disklerini kopyaladı. Aramalar kapsamında okuyucuların gönderdiği mektuplar, program CD'leri, muhabirlere ait ajandalar, telefon rehberi, flaş bellekler ve hafıza kartlarına el konuldu. Ayrıca muhabirler tarafından çekilmiş hatıra fotoğrafları ile arşiv fotoğraflarına da el konuldu.

BASINDA DOĞRUHABER'E SANSÜR

Gazetede aramalar devam ederken operasyonu takip etmek için onlarca yayın kuruluşu Doğruhaber Gazetesi önünde toplandı. Gazete yetkilileri tarafından polisin yaptığı operasyon kınanırken ulusal gazetelerin haberleri yansıtmaması ve televizyon kanallarının operasyona yeterli oranda yer vermemesi "Doğruhaber Gazetesine yapılan baskın sansür mü ediliyor?" sorularını akıllara getirdi.

HİZMET KURUMLARINA OPERASYON

Polisin düzenlediği operasyonla İslami hassasiyetleri ile tanınan ve yardım çalışmalarında bulunan 7 sivil toplum kuruluşuna da baskınlar düzenlendi.

Dernek başkanlarının evleri ile dernek binalarını basan polis ekipleri dernek başkanlarını ve bazı dernek üyelerini gözaltına aldı. Polisin yaptığı baskınlarda bazı dernek binalarının kapıları ve gözaltına alınan bazı dernek üyelerinin evlerine ait kapılar kırılırken, binaların polis tarafından yapılan aramalarda darma dağın edildiği öğrenildi.

Ayrıca polisin yaptığı operasyonlarda hücre evi basar gibi özel harekat timleri ile baskın düzenlemesi dernek yetkilileri tarafından tepkiyle karşılandı. Dernekler tarafından yapılan açıklamalarda operasyonlar kınandı. İşte operasyona uğrayan dernekler.

İSTANBUL MUSTAZAF-DER ŞUBESİ

Eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda Mustazaflar ile Dayanışma Derneği İstanbul şubesine de baskın yapıldı. Dernek binasının kapısını kırarak içeri giren polis ekipleri yanlarında muhtar eşliğinde arama yaptı. Aramalarda birçok yasal CD, gazete, dergi ve dernek evrakına el konuldu. Edinilen bilgilere göre polis arama yaparken duvarda asılı bulunan Mavi Marmara şehitlerinin resimlerinin bulunduğu posteri de almak istedi.

Muhtarın tepki göstermesi üzerine polislerin posteri almaktan vazgeçtiği öğrenildi. Polisler bazı Arapça ilmi kitaplara da el koymak istediyse de muhtarın, "Bunlar İslami eserlerdir. Bunların suç unsuru ile ne alakası var" tepkisi üzerine polis bu kitapları da almaktan vazgeçti. Dernek başkanı Sait Şahin'in ve dernek üyesi M. Şefik Temel'in evinde de aramalar yapan polis ekipleri aramalar ardından Şahin ve Temeli gözaltına aldı.

İSTANBUL HAYIRELİ DERNEĞİ

Kanarya'da hayır çalışmalarını yürüten Hayıreli Dernek Başkanı Adem Yalçın'ın evine baskın düzenleyen polis ekipleri dernek başkanının evinde arama yaptı. Aramaların ardından dernek başkanıyla beraber dernek binasına giden polis ekipleri burada da aramalar gerçekleştirdi. Derneğe ait birçok evraka el koyan polisler dernek başkanı Yalçın'ı gözaltına aldı.

İSTANBUL UMUT-DER

İstanbul Umut-Der'e de operasyon düzenleyen polis ekipleri dernek binasında arama yaptı. Kapıyı kırarak binaya giren polisler derneğe ait birçok evrak, dergi, gazete ve CD'ye el koydu. Ayrıca dernek üyelerinden Cemal Çınar Hocanın da evine operasyon düzenleyen polisler yaptıkları arama sonrasında Çınar'ı gözaltına aldı.

İSTANBUL İLKE-DER

İstanbul İlke-Der'e de, operasyonlar kapsamında baskın düzenlendi. Dernek binasının kapısı kırılırken polis, mülk sahibi eşliğinde dernekte arama yaptı. Olay sırasında dernek yakınlarından geçen dernek üyelerinden Özcan Çelik, polis ekiplerine tepki göstererek, "Neden kapıyı kırarak açtınız. Bizi arasaydınız biz size kapıyı açardık" dedi. Polis ekipleri Çelik'e, "Size ulaşamadık" cevabını verdi. Verilen cevaba kızan Çelik, "Dernekler masasında bütün telefon ve adres bilgilerimiz var. Bu yaptığınız hukuksuz bir girişimdir" şeklinde cevap verdi.

İSTANBUL İLİM-DER

İlim-Der çalışanlarından Burhan Manas'ın evine operasyon düzenleyen polis ekipleri Manas'ın evinde arama yaptı. Dernek binasında da yapılan aramalarda yasal CD, gazete, dergi ve derneğe ait evraklara el konuldu.

İSTANBUL FURKAN-DER

İstanbul Furkan-Der'e de operasyon düzenlendi. Dernek binası ile dernek başkanı Nizamettin Yaçin'in evinde aramalar yapıldı. Dernek üyelerinden Ramazan Suna ve Hasan Aydın'ın da evlerinde aramalar yapan polis ekipleri dernek başkanı ve iki dernek üyesini gözaltına aldı.

İSTANBUL SEMERE-DER

Semere-Der'e de baskın düzenleyen polis ekipleri Dernek Başkanı Cengiz Kurtalan ile dernek üyesi Erol Aslanal'ı gözaltına aldı. Kurtalan ve Aslanal'ın evlerinde ve dernek binasında arama yapan polisler dernek binasının kapısını ve camını kırarak içeri girdi. Binayı darmadağınık eden polisler birçok yasal CD, dergi, gazete ve dernek evraklarına el koydu.

İNZAR DERGİSİ YAZARININ EVİNDE ARAMA

Operasyonlar kapsamında polisler aylık yayın yapan İnzar Dergisi yazarlarından M. Bahattin Temel'in evine de baskın düzenledi. Yapılan baskında Temel'i evde bulamayan polis ekipleri evde arama yaptı. Ayrıca Temeli'lin oğlu Mücahit Temel'in evine de operasyon düzenleyen polisler evde arama yaparak evde bulunan bütün gazete ve dergilere de babasının olduğu iddiasıyla el koyarak bu şekilde tutanak tuttular.

DUA YAYINCILIK'A DA OPERASYON DÜZENLENDİ

Sabah erken saatlerde Beyazıt Yumni Kitapçılar çarşısında bulunan Dua Yayıncılık'a da bir operasyon düzenleyen polisler, haklarında toplatma kararı çıkarılmış dedikleri Hizbullah ana davası savunmalar ile Cemalim romanı adlı kitaplara el koydu. Ayrıca Dua Yayıncılık müdürü ve gazetemiz yazarı Mehmet Ali Gönül evinde yapılan baskın sonrasında gözaltına alınmıştı.