Merkezde görevli Angus Nicoll, 1918'deki İspanyol gribi, 1957'deki Asya gribi ve 1968'deki Hong Kong gribi nedeniyle dünya nüfusunun yüzde 25-30'unun hastalandığını belirtti.

Bu tarihlerde virüsü kapsa bile dünya nüfusunun üçte birinin hastalanmadığını söyleyen Nicoll, ancak virüsün bulaşma oranının yüzde 50 kadar olduğunu ifade etti.

Bu griplere yakalananların yaklaşık yüzde 4'ünün hastanede tedavi edilmesi gerektiğini belirten Nicoll, 1957 ve 1968'de hastalananlardan ölenlerin oranının yüzde 0,2 olduğunu vurguladı.

İspanyol gribi salgınınınsa "olağandışı bir salgın" olduğunu ve ölüm oranının yüzde 2-3'ü bulduğunu söyleyen Nicoll, "Aynı şeyin tekrar görüleceğini söylemek istemiyorum" dedi.

Ancak Nicoll, H1N1'in yeni bir virüs olduğuna dikkati çekerek, "Birçoğumuzun şu an bağışıklığı yok. Birçok kişi etkilenecek, bu kişilerden üçte biri kadarında belirtiler görülmeyecek, birçok kişi hafif, pek azı ağır belirtiler gösterecek ve pek azı yaşamını yitirecek" diye konuştu.

1918'DEKİ İSPANYOL GRİBİ KADAR ÖLDÜRÜCÜ GÖRÜNMÜYOR

ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi, domuz gribinin 1918'deki İspanyol gribi kadar öldürücü olmadığının sanıldığını bildirdi.
Merkezden Nancy Cox, Meksika'da ortaya çıkan ve birçok ülkeyi etkileyen H1N1 virüsünde 1918'deki virüsün öldürücü belirtilerinin görülmediğini belirtti.

Cox, düzenlediği basın toplantısında, ancak tarihin en öldürücü grip salgını olan 1918'deki İspanyol gribine ilişkin bilim adamlarının halen "birçok şeyi anlayamadığını" da ifade etti.

H1N1 virüsünün bir türünden kaynaklanan İspanyol gribi salgınında dünya genelinde 40 milyondan fazla kişi yaşamını yitirmişti.