Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi Sona Erdi
Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi.
Dört gün önce İstanbul'da 100 farklı ülkeden 250 davetlinin katılımıyla başlayan Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi bugün sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi. Sonuç gildirgesi Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından okundu.
Bildirgede din, dil, ırk, renk, cinsiyet ve coğrafya ayrımı yapılmaksızın kendilerini koruma, kültürlerini, inançlarını, dillerini muhafaza etme, sosyal ve geleneksel yapılarını geliştirme, genç nesillerini bu bilinçle eğitip yetiştirmenin bütün azınlıkların en tabii hakkı olduğu, etnik ve dini azınlıkların, eğitim, sağlık, çalışma gibi alanlarda devletçe sağlanan her türlü sosyal hak ve imkanlardan adalet ve eşitlik temelinde yararlanma hakları olduğu vurgulandı.
İslamofobi ile mücadele ve mülteci sorunlarına da değinilen sonuç bildirisinde, şu ifadeler yer aldı:
"Sömürge ve istila politikalarından ve sonrasında ortaya çıkan küresel ölçekli sorunlardan en fazla İslam coğrafyasının etkilendiği açıktır. Arakan, Filistin, Irak, Suriye, Afganistan, Somali, Libya, Yemen gibi ülkelerde süregelen terör ve savaş, milyonlarca Müslüman'ın hayatına kastetmiş, yurtlarını terk etmelerine, açlık ve sefaletin pençesine düşmelerine sebep olmuştur. Bu acı ve utanç verici tablonun en büyük mağdurları ne yazık ki masum çocuklar, kadınlar ve yaşlılardır. Yeryüzünü yaşanmaz kılan her türlü işgal, saldırı, terör ve savaşı sona erdirmek, insanlık onuru ve haysiyeti adına bütün kişi, kurum, kuruluş, toplum, devlet ve uluslararası örgütler için acil bir görev ve sorumluluktur.
Başta Batı'da olmak üzere dünyanın muhtelif yerlerindeki göçmen ve mülteci topluluklarına, etnik ve dini azınlıklara yönelik ötekileştirici, nefret uyandırıcı, ayrıştırıcı söylemlerin yanında, bütün bu toplulukların evlerini, ibadet mekanlarını ve iş yerlerini hedef alan ırkçı saldırı ve tecavüzlerde de ciddi bir artış gözlenmektedir. Söz konusu suçların faillerinin bulunarak adaletin uygulanmasında gösterilen ihmal ırkçı tecavüzleri ve suç potansiyeli taşıyanları cesaretlendirdiği gibi hukuka güveni zedelemekte ve söz konusu ülkelerde ayrımcı ve çifte standarda dair politikaların varlığı algısını güçlendirmektedir. Bu ikiyüzlü, çelişkili ve gayri hukuki tavrın toplumların barış ve huzurunda tamir edilemez yaralar açması kaçınılmazdır."
"Kudüs Filistin'in başkentidir"
"Uluslararası hukuku hiçe sayan, barışı engelleyip kavgayı körüklemekten başka bir işe yaramayacak bu pervasız yaklaşımı kınıyoruz. Bütün Müslümanlar için Kudüs Filistin'in başkentidir ve ilelebet öyle kalacaktır. Müslümanlar tarih boyunca işgal ve zulmün karşısında ve bütün mazlumların yanında olduğu gibi Mescid-i Aksa'nın ve Filistin'in de her zaman yanındadır."
"Fetö Müslüman varlığı için küresel bir tehdittir"
"Müslüman varlığı için küresel bir tehdit ve musibettir. Elebaşılığını Fetullah Gülen'in yaptığı bu karanlık örgüt, küresel şer odaklarının desteğiyle, din hizmeti kisvesine bürünerek hain faaliyetlerini sürdürmeye çalışmaktadır. Bugün özellikle Müslüman azınlıkları hedef kitle olarak seçen FETÖ terör örgütüne karşı dikkatli ve duyarlı olunmalı, propagandalarına asla itibar edilmemelidir. Bu konuda, bütün Müslümanların da bilinçli ve özverili biçimde işbirliği yapmaları ve mücadeleye devam etmeleri önemlidir."