Hakan Albayrak
Duran Kalkan’ın açıklamaları
Türkiye’nin her buhranını dış güçlere ve sadece dış güçlere bağlamak ne kadar yanlışsa, kimi dış güçlerin Türkiye üzerinde kötücül hesaplar yaptığını / yapıyor olabileceğini tümüyle yadsımak ve bu yöndeki her iddiayı hatta imayı alay konusu yapmak da o kadar yanlış.
PKK liderlerinden Duran Kalkan’ın son açıklamaları, bunu dramatik bir şekilde teyit ediyor.
Terör örgütüne yakın ANF’ye verdiği mülakatta ABD, Almanya, Fransa gibi Batılı devletlerin isimlerini zikrederek, genel olarak Avrupa da diyerek, “dış ortam”ın “barış sürecinin gelişmesine fırsat ve imkan vermedi”ğini söyledi Kalkan.
“Birçok dış devlet barıştan, demokratik siyasi çözümden yanalarmış, çatışmaya karşılarmış gibi kendilerini gösteriyorlar, kamuoyunu böyle etkilemeye çalışıyorlar fakat gerçek böyle değil” dedi.
Şöyle olduğunu belirtti gerçeğin:
“Sorunun çözümsüzlüğünden yanalar, sorunun devam etmesini istiyorlar. Böylece Kürt sorunu temelindeki çelişki ve çatışmanın sürmesini istiyorlar. Oradan çıkar sağlıyorlar. Çözüme yönelen güçlerin üzerine gidiyorlar.”
***
Kalkan’ın şu sözlerinden iyice anlaşılıyor ki PKK’ya mutlak bozguncu rolü biçildi ve ‘Bu rolden asla çıkmayacaksın!’ deniliyor:
“Yönetimimiz ateşkes ilan ettiğinde Avrupa’da ateşkes ilan etmek için yasal açıklama yapma zemini bulamadı. ‘Ateşkes ilan etmeyecek, savaşı sürdüreceksiniz’ diye bize defalarca dayatmalarda bulunuldu. Bu dayatma açık oldu-gizli oldu, sözle oldu-fiiliyatla oldu ama bize dayatılan çatışmaydı, çözümsüzlüktü. Biz hiçbir devletten bir çözüm dayatması, çözüm programı, çözüm projesi görmedik. Hiç kimse karşımıza böyle gelmedi. Tam tersine; bizimle ilişki kurdular, düşüncemizi, siyasetimizi, niyetimizi öğrendiler, eğer niyetimiz çözümden yanaysa, ateşkesten yanaysa onu boşa çıkartmak için saldırılarda bulundular. PKK çatışma içindeyken değil, ateşkes sürecindeyken Avrupa’nın terör örgütleri listesine alındı. Dolayısıyla bu devletlerin neyi istediğini bilmemiz lazım.”
(Soru: Bile bile niçin veriyorsunuz istediklerini?)
***
Tekrar: Türkiye’nin her buhranını dış güçlere ve sadece dış güçlere bağlamak ne kadar yanlışsa, kimi dış güçlerin Türkiye üzerinde kötücül hesaplar yaptığını / yapıyor olabileceğini tümüyle yadsımak ve bu yöndeki her iddiayı hatta imayı alay konusu yapmak da o kadar yanlış. (“Paranoyak olmam takip edilmediğim anlamına gelmez” diye bir duvar yazısı vardı; o hesap.)
Batı’nın Türkiye’yi çatışma ortamında tutarak yıpratmak istediğini, PKK’yı bu yönde bir enstrüman olarak görüp kullandığını, dolayısıyla çözüm sürecinin sona ermesinde Batı’nın parmağını aramak gerektiğini bir AK Partili söylese ‘Gene mi dış güçler edebiyatı?’ diye dalga geçecek olanlar, Duran Kalkan’ın yukarıdaki sözlerini de aynı şekilde geçiştirebilecekler mi?