Emin Güneş : İslam Bugün Tehlikededir, Biz Değil!
İslami Analiz .com yazarı Emin Günüş'in yazısını iktibas ediyoruz.
Merhum İmam Humeyni: “ İran milleti, saygıdeğer kadınlar, saygıdeğer kardeşler, İslam'’ın feryadına yetişin! İslam bugün sizin elinizde bir emanettir. Bu emanete ihanet etmeyin. Ruhaniler, Öğrenciler, pazarcılar, işçiler, çiftçiler, köylüler, şehirliler, aşiretler İslam bugün tehlikededir. Biz değil! Tehlike bizim için olduğu zaman sorun yoktur. İslam’ı iyi anlayın. Bizim muhaliflerimiz İslam’ı kötü gösteriyor. İslam’ı gömüyorlar ki artık sonsuza kadar ona teveccüh edilmesin. Kirli kalemler, kirli gözler sizin ayıplarınızı bulmak ve davanızı kötü göstermek ve “işte İslam Cumhuriyeti budur” demek için yakınınızdadırlar. Tıpkı işyerlerine gidip dedikleri gibi, tıpkı hain kalemlerin yazdığı gibi. Biz bu gün dostlardan korkuyoruz. Dün düşmanlardan korkuyorduk. O korku çok fazla sorun değildi. Bugün dostlardan korkuyoruz ki bu meselelerin derinliğine dikkat etmeyen bizim içinde bulunduğumuz duruma dikkat etmeyen dostlar bir iş yapsalar bizim davamız dünyada yozlaşmış bir dava olarak kaleme alınır. Geride kalmış bir dava olarak kaleme alınır. Bize eziyet budur. Bizi endişelendiren budur.” Sözleri ile “İslam’ı” devrimci halkının avuçlarına kor bir ateş gibi bıraktığından beri onların elleri, bizlerin de yürekleri yanıyor.
Bu gün düşmanların değil, düşmanın algı operasyonlarına maruz kalmış dostların, ön yargılı, ferasetsiz, basiretsiz kalemlerin tehditleri altındayız.
Müslümanlar, İslam’ın maruz kaldığı tehlikelere karşı adeta kör ve sağır! Her kavim, ulus veya mezhep kendi kavminin, ulusunun ve mezhebinin bekasını İslam’ın önüne koymuş, kendi gayri İslami meseleleri için İslam’ı tehlikeye atmaktan çekinmiyor.
İran İslam Cumhuriyeti aleyhine atılan “Ne Gazze ne Lübnan’a, canım feda İran’a!” sloganı her şeyi özetliyor. Yükselen ve giderek faşizme dönüşen milliyetçilik uğruna ümmetin mazlumlarına, mustazaflarına sırt çevriliyor. Ümmetin her bir parçası vahşi Siyonizm’in kanlı pençelerine teslim ediliyor. Yukarıdaki sloganı atan Fars Milliyetçisi bu konuda yalnız değildir. Türk, Kürt ve Arap milliyetçisi İslam’ı mağlup etmek için Fars milliyetçisi ile omuz omuzadır!
Arap milliyetçileri mazlum Filistin halkını İsrail’in katliamlarına terk etmekle yetinmiyor, “İran, Arapların işlerinden el çekmeli! Filistin halkı Arap’tır!. İran iç işlerimize ve bölgemize karışmasın derken Amerika’nın her türlü işgaline ‘mülkünden tasarruf ediyormuş’ gibi saygı gösteriyorlar.
Kavmiyetçiliğin dindarlıklarına galebe çaldığı Kürtler de Kudüs Gücünün MOSSAD ajanlarına yönelik saldırılarına nerdeyse göğüslerini siper edecek konuma gelmişler. Kürdistan’ın şehit kanları ile kazanılmış İslam topraklarının CIA/MOSSAD ajanlarının ileri karakoluna dönüşmesinden değil bu topraklarda gebertilmelerinden rahatsız oluyorlar.
Hala mızrakların ucuna takılan ayetlerle kandırılıyor, hala bayraklaştırılan kanlı gömleklerle savaştırılıyoruz. İçine düşürüldüğümüz bu felaketler girdabından çıkışı Büyük Şeytan ile uzlaşmada arıyoruz.
Irak’ı Conilerle birlikte özgürleştireceğiz diye yüzbinlerin katline, namusların kirletilmesine, şehirlerin harabeye dönmesine sebep olduk. NATO ile birlikte Libya’yı tarumar ettik. Hala Şam’da namaz kılma sevdamız devam ediyorken, kimse Mescid-i Aksa’da namaz kılmanın hayalini bile kuramıyor.
İran’ı İslam için isteyenler ile İran’ı İslam’ın elinden kurtarmak isteyenlerin mücadelesi kıyasıya devam ediyor. Topraklarını düşmandan kurtaracaklarına düşmanlarına benzemek suretiyle İslam’dan kurtaranlar, bu mücadelede maalesef İslam düşmanlarının saflarında yerlerini almış bulunuyorlar.
Müslümanlar izzet ve şereflerini aziz İslam’a borçludurlar. İslam’ı kaybettiğimizde ne izzet ne şeref ne de namus kalır. Sınırlarımız genişlese ve hazinelerimiz dolup taşsa ne olur! Sadece bize yazık olur. Vesselam. (İslamianaliz)