Emin Güneş : Milli NATO!
Hürseda Haber yazarı Emin Güneş'in yazısını iktibas ediyoruz
Saçma bir başlık değil mi? ‘NATO ve millilik’ ne alaka!? Ama maalesef tam da böyle saçma sapan bir süreçten geçiyoruz. AB’ye üyelik için yırtınan ve NATO üyesi bir ülkede bu milli, şu değil yarışı yapılıyor.
Öyle bir zaman diliminde yaşıyoruz ki, NATO tehdit mi müttefik mi? Amerika stratejik ortak mı düşman mı? Henüz karar verilebilmiş değil! NATO tehdit ise ki ben de o kanaatteyim neden üsleri kapatılmıyor. NATO içinden çıkılamayan kör bir kuyu mu?!
Amerika’nın düşman olduğu, ülkede darbeler yaptığı, iç işlerimize açıktan ve çok çeşitli yöntemlerle müdahale ettiği, yüksek sesle ve yüksek mevkilerden dillendirildi. Ancak buna rağmen neden gereği yapılmıyor!
Herkesin birbirini dış güçlerin işbirlikçiliği ile itham ettiği bir ortamda neden kimse dış güçlerin kimliğini, nasıl ve neyle tehdit ettiğini açıklamaz. Yoksa “dış güç tehdidi” sadece politik bir söylemden mi ibarettir. Üç tarafı denizlerle dört tarafı düşmanlarla çevrili ülke olmak bizim kaderimiz midir?
Merhum Şehid Seyyid Kutup: “Şu gördüğünüz Arap ordularının varlığı, İslam'ı ve Müslümanları korumak ve onları savunmak için değildir. Tam aksine bu ordular sizi, çocuklarınızı ve kadınlarınızı öldürmek için desteklenen ordulardır. Yahudi ve kâfirlere bir tek kurşun dahi asla sıkamazlar.” Demiştir.
Bizim Yahudi’ye sıkılmış bir tek kurşunumuz oldu mu!?
Son yıllarda hızla güçlenen savunma sanayimiz, yaptığımız İHA ve SİHA’lar ile yapacağımız milli tank ve uçağımızın, Rize’nin denizden topa tutulduğu ya da 15 Temmuzda F 16’larla havadan olduğu gibi bizi bombalamayacağının garantisi var mıdır? Boğazımızdan kesilerek ve gururla yaptığımız bu silahlar NATO envanterine eklenmiyor mu?
Palanlı bel’amından postallı hainine herkesin timsah gözyaşları ile öve öve bitiremediği merhum Erbakan Hocanın D-8 projesi neden kimsenin gündeminde değil!
Ramazan yaklaşıyor. Bizler camileri mahyalarla süslemek suretiyle Ramazana hazırlanırken mel’un işgalci de adeta bir Ramazan klasiğine dönüştürdüğü Gazze’ye saldırmaya hazırlanıyor. Biz yine fitre ve zekatlarımızı İsrail’in yıkacağı hastane ve okulların inşası için Filistin’e mi, deprem ve selzedelerimize mi göndereceğiz!?
Gazze’ye füzeler sokulabiliyorsa SİHA’lar sokulamaz mı? SİHA göndermekten vaz geçtik. Sabık Cumhurbaşkanı Çankaya Köşkünde İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşmada, “İsrail’in güvenliği ve tanınmış sınırlar içinde yaşama hakkına sahip olmasının, Türkiye’nin Ortadoğu politikasının değişmez önceliklerinden olduğunu” söylemişti! Türkiye, ilk defa Cumhurbaşkanı düzeyinde temel önceliklerinden birinin İsrail’in güvenliğini sağlamak olduğunu açıklamıştı. Bu politikada bir değişiklik oldu mu?
Filistin’in güvenliği önceliklerimiz arasına alınmadığı sürece hangi dış güç neden bizi tehdit etsin?!
Sorular ve saçmalıklar ile süren kafa karışıklığı…
Allah (cc) sonumuzu hayreylesin! (Emin Güneş - Hürseda Haber)