Eminağaoğlu Yine Gündemde
Eminağaoğlu, AYM Raportörü Ali Rıza Aydın'ın gönderilmesini örgütlenme özgürlüğüne müdahele olarak yorumladı. Basın karşısına her fırsatta çıkan Başkan'ın değerlendirmeleri.
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Anayasa Mahkemesi Raportörü Ali Rıza Aydın'ın Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç tarafından 'rotasyon' gerekçesiyle Sayıştay'a gönderilmek-istenmesine tepki gösterdi. Eminağaoğlu, "Sayıştay'da görev yapmakta olanların YARSAV'a üye olamayacakları gözetildiğinde, girişimin doğrudan örgütlenme özgürlüğüne müdahale niteliğini ayrıca gözler önüne sermektedir" dedi.
Eminağaoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, YARSAV Genel Sekreterliği görevini de yürütmekte olan Anayasa Mahkemesi Raportörü Ali Rıza Aydın'ın, Anayasa Mahkemesi Başkanı tarafından "rotasyon" gerekçesiyle Sayıştay'a gönderilmek istenmesinin, "Bir Mahkemenin 'kişiye özel' yapılandırılmasına yönelik adım atma, örgütlenme özgürlüğüne müdahale ve yargı bağımsızlığı yönlerinden kabul edilemez bir davranış" olduğunu ifade etti.
Ali Rıza Aydın'ın Sayıştay'a gönderilmesi durumunda YARSAV Tüzüğüne göre Sayıştay'da görev yapmakta olanların YARSAV'a üye olamayacakları gözetildiğinde, girişimin doğrudan örgütlenme özgürlüğüne müdahale niteliğinde olduğunun ortaya çıktığını kaydeden Eminağaoğlu, "Anayasa Mahkemesi'nin en kıdemli raportörü olan ve çalışmaları ile de yetkinlik ve birikiminin takdir edildiği ve Yüksek Mahkeme tarafından kabul edildiği çeşitli vesilelerle belirtilen Sayın Aydın'ı hedef seçen girişimin, üstelik Mahkeme'de raportör gereksiniminin de olduğu bir dönemde, 'rotasyon' olarak adlandırılmasının, ne kadar inandırıcı olduğunun takdiri ve ayrıca rotasyon işleminin de ne kadar hukuksal olduğunun değerlendirilmesi kamuoyuna aittir" görüşünü belirtti.
Anayasa Mahkemesi'nin geçmişinde gerekçe gösterilmeden geri gönderilen raportörler için gerekli mücadele yapılmamasının, örgütlülüğün önemini bir kez daha ortaya koyduğunu anımsatan Eminağaoğlu, "Kaldı ki rotasyon, koşulları kural altına alınması ve bilinmesi gereken bir işlem olup, sadece 'sözcük' olarak gerekçe gibi kullanılması da hukuksal olmadığı gibi inandırıcı da değildir; keyfiliği getirmektedir" dedi. Anayasa Mahkemesi ile ilgili bu konuda bir düzenleme bulunmadığına dikkat çeken Eminağaoğlu, açıklamasında "Rotasyon gerekçesi, şu anda görevde olan tüm raportörleri baskı altında tutmaktadır ki, bu uygulamadan dönülmemesi, yargı bağımsızlığı yönünden asla kabul edilemeyecek sonuçlar doğuracak, kişiye özel bir mahkeme yapılandırılması tartışmalarını gündemden düşürmeyecektir" ifadelerine yer verdi. Eminağaoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"26.6.2006 tarihinde kurulduktan sonra, hakkında iki kez kapatma yasa tasarısı hazırlanan, iki kez kapatma soruşturmasına maruz bırakılan, 501 kurucu üyesinden 493 kurucu üyesi veto edilen, bir çok mensubu hakkında soruşturmalar açılan, başkanı hakkında ihraç sonucunu doğurma amaçlı soruşturmaya bile girişilen ve ancak her durumda çözümü hukukta gören ve 'hukuk herkes içindir' diyen YARSAV'a yönelen tüm bu işlem ve uygulamalar, tarihimizde olağan dönemlerde yaşanan işlem ve uygulamalar değildir. Nitekim Sayın Genel Sekreterimizin, YARSAV'ı kapatma yasa tasarısına ilişkin 02.3.2007 günlü Cumhuriyet Gazetesinde yayımlanan 'Yasayla Darbe Olur mu' başlıklı yazısı ve bu yazının yayımlanmasından sonra kendisine Anayasa Mahkemesi yönetimince izinsiz yazı yazmaması yolunda yapılan uyarı, sürecin yorumlanması açısından önem taşımaktadır.
Sayın Ali Rıza Aydın hakkındaki işlemin, Adalet Bakanlığı tarafından YARSAV Başkanı olarak hakkımda ve yine YARSAV kurucu üyesi Sayın Osman Kaçmaz hakkında başlatılan inceleme ve soruşturma süreciyle eş zamanlı olması ise ayrıca düşündürücüdür.
Hukukun üstünlüğü, etkinliği ve egemenliği için yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi doğrultusunda yargıç ve Cumhuriyet savcılarının sivil meslek örgütü olarak faaliyetlerine kararlılıkla devam eden YARSAV, tüm bu süreçlerden daha da güçlenerek çıkmakta ve faaliyetlerini kararlılıkla sürdürmektedir.
YARSAV'a yönelik baskıların bir yenisi olarak gördüğümüz bu son işlemi protesto ederek, konuyu artık hukuk çevrelerine, uluslararası kuruluşlara, Dünya Yargıçlar Birliği (İAJ) ile Demokrasi ve Özgürlük İçin Avrupa Yargıçlar Birliği (MEDEL) nezdine de taşıyacağımızı, hukukun üstünlüğünü her koşul ve durumda yaşatmak için faaliyetlerimize kararlılıkla devam edeceğimizi beyan ve kamuoyu önünde bir kez daha tekrar ilan ediyorum."
Ajanslar