Erdoğan Baykal'ı çıkar siyasetiyle vurdu
Erdoğan, İzmir'de partisinin il kongresinde muhalefetin sistemli karalama çabası içerisinde olduğunu söylerken, Baykal'ı Taraf'ta yayınlanan belge üzerinden siyaset yapmakla suçladı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu ülkede artık kimse arkasına çeteleri alarak, mafyayı alarak, hukuk dışı güçleri alarak siyaset üretemez, siyaseti yönlendiremez. TBMM'yi millet iradesi dışında hiçbir güç yönlendiremez'' dedi.
AK Parti İzmir İl Teşkilatının, Karşıyaka Spor Salonu'nda yapılan 3. Olağan Kongresine katılan Erdoğan, yaptığı konuşmada, sadece bir gün değil, tüm günlerin anne ve babaların taçlandırılacağı günler olması gerektiğini vurgulayarak vatandaşların Babalar Günü'nü kutladı.
İzmir'de 3 Kasım 2002 seçimlerinde yüzde 17, 2004 seçimlerinde yüzde 33, 22 Temmuz 2007'de yüzde 30 oranında oy aldıklarını, 29 Mart yerel seçimlerinde de yüzde 30 alarak bu oranını muhafaza ettiklerini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Buradan bir hususu bir kez daha ve altını çizerek ifade etmek istiyorum, biz AK Parti olarak belli şeyleri, belli bölgeleri hiçbir zaman kalemiz olarak görmedik. Böyle bir anlayışla hareket etmedik. Şehirleri değil tüm Türkiye'yi kendimize bir kale olarak benimsedik. 81 vilayetimizin tamamı bizim kalemizdir. Bizim kalemiz 780 bin kilometre karelik vatan toprağıdır. İstanbul, Kayseri, Konya nasıl bizim yüreğimizin bir parçasıysa aynı şekilde İzmir, Antalya, Diyarbakır, Hakkari, Muş, oralar da yine bizim yüreğimizin bir parçasıdır. Biz hiçbir insanımızın ufkuna prangalar vurmayacağız. Hiçbir insanımızın zihnine mayınlar döşemeyeceğiz. Nitekim 29 Mart seçimlerinde AK Parti bir kez daha bir Türkiye partisi olduğunu ispat etmiştir.
Dikkat ediniz, diğer partiler belli illere, belli bölgelere sıkışıp kalırken partimiz hamdolsun, Türkiye'nin 7 siyasi bölgesinin hepsinden de biliyorsunuz 1. parti olarak çıkmıştır.''
''İZMİR'İ KALKINDIRMAYA CANLA BAŞLA DEVAM EDECEĞİZ''
Başbakan Erdoğan, 81 ilin 62'sinde en yüksek oy oranına ulaşarak, ipi göğüsleyen partisinin, birinci olamadığı 19 ilin tamamında da 2. parti olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
''Biz hiçbir şehirde yarıştan kopmadık. Her yerde iddialı olduk. Bir Türkiye partisi olmak bizim omuzlarımıza, teşkilatımızın omuzlarına ağır bir yük yüklüyor. Biz Türkiye için siyaset üretmek zorundayız. Biz bütün bölgelerimiz, tek tek bütün illerimiz için hizmet üretmek, eser üretmek durumundayız.
Onun için diyorum ki İzmir'in tercihi her ne olursa olsun, İzmirli vatandaşlarımın siyasi tercihleri her ne yönde olursa olsun, biz İzmir için üretmeye, kazandırmaya, İzmir'i kalkındırmaya canla başla devam edeceğiz. Göreve geldiğimizden bu yana İzmir'e hükümet olarak çok kıymetli yatırımlar kazandırdık. Hız kesmeden, ivme kaybetmeden, ertelemeden, ötelemeden İzmir'e yardım yapmaya devam edeceğiz.
Bizde ayrımcılık yok. Bizde iller arasına vatandaşlarımızla aramıza aşılmaz engeller koymak yok. Bizde asla küsmek yok, darılmak yok. Türkiye Cumhuriyetinin her bir vatandaşı bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Ülkemizin Başbakanı olarak söylüyorum. Bu ülkede yaşayan, bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin emaneti bizim üzerimizdedir. Her bir vatandaşımın, her bir kardeşimin inançları, kültürü, gelenekleri, yaşam tarzı bizim güvencemiz altındadır.''
'KİRLİ SENARYOLAR DEŞİFRE OLUYOR'
AK Parti'nin Türkiye siyasetinde yeniden güveni tesis ettiğini, siyasete seviye, düzey kazandırdığını, on yıllardır milletin arzu ettiği kaliteyi siyasetle buluşturduklarını anlatan Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Çözüm üretmeyen, üretemeyen siyaset tarzını AK Parti elinin tersiyle itmiş, milletle aynı yöne bakmayan siyaset, AK Parti ile birlikte son bulmuştur. AK Parti, popülist siyasete asla tenezzül etmemiş, bunun mekanizmalarını da ortadan kaldırmıştır. Siyaset üzerinde iktidar kurmaya çalışan çetelerle mafyayla hukuk dışı güçlerle karanlık odaklarla güçlerle amansız şekilde mücadele etmiştir. Bu mücadeleye de aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Kirli senaryoların, kirli emellerin, çirkin oyunların nasıl tek tek deşifre edildiğine şahit oluyorsunuz. Kaos ortamı, gerilim ortamı, tahrik ortamı oluşturarak kendi kirli arzularını millete dayatmaya çalışanların maskelerinin nasıl düştüğünü görüyorsunuz. Bu ülkede artık hiç kimse arkasına çeteleri alarak, mafyayı alarak, hukuk dışı güçleri alarak siyaset üretemez, siyaseti yönlendiremez, siyaseti yönetemez. TBMM'yi millet iradesi dışında hiçbir güç yönlendiremez. Karanlık ilişkiler, mafyatik ilişkiler siyasette kendisine yaşam zemini bulamaz. Demokrasi, hukuk, laiklik ve sosyal devlet bizzat bu milletin sahibi olduğu kavramlardır. Bütün kurumlarımızda önce bizzat milletimiz bu ilkelerin savunucusudur. Bu hassasiyeti birlikte göstermemiz lazım.''
Etiketler: TBMM Demokrasi hukuk laiklik sosyal devlet