Erdoğan: Daha Neyi Bekliyorsunuz?
Erdoğan'dan İslam dünyasına 'İsrail' çağrısı: Allah bunun hesabını hepimize sorar.
Erdoğan'ın cümlelerinin satırbaşları şöyle:
"Grup toplantımızın ülkemiz, milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tüm misafirlere hoş geldiniz diyor, bizi izleyen vatandaşlarımıza sevgi ve saygılarımı iletiyorum. AK Parti'nin hizmet ve kardeşlik siyasetini temsil eden dava arkadaşlarıma selamlarımı iletiyorum.
Daha 21 yaşında askeri dehasıyla, ilmiyle ve cesaretiyle İstanbul'u bizlere armağan eden Fatih Sulan Mehmet ve ordusunu rahmetle yad ediyoruz. İstanbul'u fethederek bir çağın kapasını kapattı yeni bir çağın kapılarını açtı. O tarihten itibaren İstanbul, bilim ve sanat merkezi haline gelmiştir. Dünya tarihi için ne kadar önemliyse, Fatih-millet kimliği bakımından da aynı derece mühimdir.
Fetih anlaşılmadan gemileri karadan yürütülen azim, ufuk ve strateji anlaşılmaz. Fetih İstanbul'un karanlık bahtını, aydınlığa çevirmek demektir. Fetih şehri bir gül bahçesine, gönül bahçesine dönüştürmek demektir.
Birileri hala kabullenemeseler de İstanbul Türk'tür, İstanbul Müslüman'dır. Allah'ın izniyle ebediyen öyle kalacaktır. Siyasi hayatımızın hiçbir safhasında İstanbul'a şehirlerden bir şehir olarak bakmadık. İstanbul her şeyden önce bize ecdadın, şehit ve gazilerin emanetidir. İstanbul milletimizin göz bebeğidir. İstanbul'a hizmet ederken bu şuurla hareket ettik. Ayasofya'yı zincirlerinden kurtarıp işte bu şuurla tekrar ibadete açtık.
Şehrin her karışına eserlerimizle mührümüzü işte bunun için vurduk. İstanbul'u korumaya devam edeceğiz. İstanbul'un Fethi'nin 571. yıl dönümünün bir kez daha hayırlı ve mübarek olmasını temenni ediyorum.
28 Mayıs seçimlerinin de birinci yıl dönümü. Buradan 28 Mayıs'ta görevi bir kez daha şahsımıza tevdi eden aziz milletimize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Sağda solda vatan millet edebiyatı yapanların, koltuk uğruna tüm siyasi değerlerini nasıl sattıklarını gördük. Ortaya dökülenler buzağının sadece görünen kısmıdır. Asıl büyük skandallar suyun altında saklıdır. Karanlık noktaları aydınlatacak olanlar dönemin aktörleridir. 6'lı koalisyonunun cumhurbaşkanı adayının üzerindeki şüpheli bulutları temizlemesi lazım. Çıksın milletin zihnindeki soru işaretlerini gidersin. İmalarla konuşmayı bıraksın. Her şeyi açık açık itiraf etsin.
Milletimizin şahsımıza deruhte ettiği ağır mesuliyetin farkındayız. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye'nin birliğinin ve dirliğinin teminatıyız. Farklı tercihte bulunanların da emanetine sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz.
28 Mayıs Seçimleri sonrasında ifşa olan gizli saklı anlaşmalar milletimizin nasıl facianın eşiğinden döndüğünü gösteriyor.
Biz kimin kimi hançerlediği meselesiyle hiç ilgilenmedik. Ama o zehirli hançerin milletimizin sırtına saplanmasına da izin vermedik.
"EY ABD, BU SOYKIRIMDAN SİZ DE İSRAİL KADAR SORUMLUSUNUZ"
İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırım, Refah'a yapılan saldırılarla çok daha kanlı bir safhaya girdi. Güya güvenli bölgedeki sivillerin yaşam mücadele verdiği çadırlara düzenlenen saldırıda 45 masum Filistinli şehit edildi. Görüntülere bakmaya kalp, can dayanmıyor. Bir baba, kafası kopmuş bebeğini dünyanın insanlığın vicdanına gösteriyor. 15 bin masum çocuktan ne istediniz? İçinizde insanlıktan kırıntı kalmadı mı? Hiç mi haddiniz yok? İnsanlığa bu kadar mı düşmansınız? Yeryüzünde hiçbir din şu vahşeti meşrulaştıramaz. Masum bir bebeğin kafasını koparmayı, sivillerin yakılarak öldürülmesini hiçbir inanç meşru gösteremez.
Dünya kanla beslenen vampir Netanyahu'nun barbarlığını izliyor. Ey ABD, bu soykırımdan siz de İsrail kadar sorumlusunuz. Ey Avrupa, İsrail'in bu barbarlığından siz de sorumlusunuz. İsrail'e açık açık destek verdiniz. Gazze'de sadece insanlık, masum yavrular ve bebekler ölmüyor. Gazze'de insanlık ölürken, Avrupa'da demokrasi, basın özgürlüğü, kadın hakları ve çocuk hakları ölüyor.
GAZZE'DE BİRLEMİŞ MİLLETLER ÖLDÜ"
Bu saatten sonra kimse bize basın özgürlüğünden bahsetmesin.
Ey BM, soykırımı durduramayacaksan sen ne işe yararsın? Dünyanın kaderi 5 ülkenin eline kaldıysa ne gerek var o binalara? BM kendi personelini bile koruyamadı. BM, ruhuyla ölmüştür.
İSLAM DÜNYASINA ÇAĞRI: DAHA NEYİ BEKLİYORSUNUZ?
Buradan İslam ülkelerine de bir sözüm var. Ortak karar almak için daha neyi bekliyorsunuz? Tepki göstermek için daha ne olmalı? İsrailli teröristler, Müslümanların mahremine girip yatak odalarından fotoğraf paylaşıyor. Bebeklerin boynu koparılıyor. İslam alemi ne zaman Filistinli kardeşlerinin hakkını koruyacak? Allah bunun hesabını sorar.
İsrail uluslararası hukukun kontrolüne girmeden hiçbir ülke güvende değildir. Buna Türkiye de dahil. Bu barbarlık Gazze ile sınırlı mı sanıyorsunuz? Asla ve asla durmayacaklar. Hukuk ve kural tanımaz bir İsrail tüm insanlık için, dünya barışı için de bir tehdittir. Netanyahu'nun bugün izinden gittiği Hitler, geç de olsa durdurulmuştur. Tamamen kontrolden çıkmadan bu barbarlık, insanlığın ittifakıyla derhal durdurulmalıdır."