Ergenekon Mantığıyla Mücadele Edilmeli!
Her hafta gerçekleştirdiği başörtüsüne özgürlük eylemlerini sürdüren Van Hak ve Özgürlükler Platformu, 98. eyleminde Kürt sorunundan başörtüsüne Ergenekon terör örgütü mantığının serdettiği hukuksuzluklara karşı mücadeleye çağırdı.
Van Hak ve Özgürlükler Platformu adına İnsan-Der Yönetim Kurulu Başkanı Münir Maviş'in okuduğu basın bildirisinde Ergenekon terör örgütü şahsında zulme karşı direnmenin önemine işaret edildi. Açıklamada Ergenekon mantığının toplumda gerginlik ve kaos yaratan, toplumu bölen birçok kronikleşmiş sorunu meydana getirdiği vurgulanarak; toplumda korku oluşturarak kendi tahakkümlerini halka rağmen sağlamlaştırmak ve sürdürmek için her türlü çirkef eylemi, cinayeti, terörü mubah gören bu mantık çok iyi anlaşılması ve buna karşı mücadele edilmesi gerektiği belirtildi.
BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:Ülkede huzursuzluğun ve hukuksuzluğun sebebi eylemler yapan Ergenekon terör çetesi etrafında yapılan tartışmalar adeta gerçeği gizleme hedefi taşıyor. Tartışma kişiler üzerinden yapılarak bu amaç gerçekleştirilmek isteniyor. Bir kesim, "ülkenin saygın kişileri" ile uğraşıldığını dile getirerek bu terör çetesi ile yapılan mücadeleyi toplum nazarında gereksiz ve değersiz bir girişim olarak göstermeye çalışmaktadırlar. Birincisi suça bulaşanlar saygın kişiler olunca suç, suçsuzluğa mı dönüşür? Böyle bir şey olabilir mi? Bu yaklaşım hukuki ve insani değildir. İkincisi bu suç örgütü ile irtibatı olan kişilerden ziyade, bu suç örgütünün sahip olduğu mantık ve bu mantığın yönlendirmesi ile yıllardır ülkede oluşturulmaya çalışılan kaos, terör, adaletsizlik ve ekonomik geri kalmışlık ortamını görmek gerekiyor. Bu mantıktır ki bugün, toplumda gerginlik ve kaos yaratan, toplumu bölen birçok kronikleşmiş sorunu meydana getirmiştir. Başörtüsü yasağı zulmü, Kürt sorunu, ekonomik geri kalmışlık" gibi birçok sorun bu insanlık dışı mantığın ürünüdür. Toplumda korku oluşturarak kendi tahakkümlerini halka rağmen sağlamlaştırmak ve sürdürmek için her türlü çirkef eylemi, cinayeti, terörü mubah görüyorlar. Bu mantık çok iyi anlaşılmalı ve tüm toplum kesimlerince bu suç örgütüyle yapılan mücadelenin desteklenmesi sağlanmalıdır. Bu mücadelenin başarılı olması, toplumsal barış ve kardeşliğin tesis edilmesi, özgür ve hukuki bir ortamın oluşturulması için ilk şarttır.
Başörtüsü yasağı zulmünün böyle bir mantığın ürünü olduğu, insani/hukuki hiçbir temelinin olmadığı görülmüştür. Diğer birçok sorunda olduğu gibi bu sorunun devamında da toplumsal huzursuzluk/gerginlik hedeflenmektedir. Ve yine bu mantığın yönlendirmesi ile yıllardır mazlum Kürt halkının insanca yaşama talebi şiddetle bastırılmaya çalışılmaktadır. Şiddetin hiçbir sorunun çözümü olmadığı bilindiği halde devamında ısrar edilmektedir. Çünkü menfaatleri ve tahakkümleri buna bağlıdır. Toplumun tamamının geri kalması, gergin ve huzursuz olması, acı çekmesi pahasına bile olsa bu saygınların menfaatleri her şeyden öncelikli görülmektedir. Ve herkes böyle görmek zorundadır. Böyle görmek istemeyenlerin yaşama hakları yoktur" Ne kadar insanlık dışı ve gayri medeni bir anlayış" Başörtüsü yasağı zulmü ve Kürt sorunu toplumu derinden sarsan iki önemli sorun olması ve tek dayanağı bu insanlık dışı mantık olması hasebiyle sivil ve özgürlükçü bir anlayışla, hak, hukuk ve adalet ölçüleri çerçevesinde mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır.
"Zulümle abâd olanın sonu berbat olur" lisan-i hikmeti ile zalimleri dünya ve ahiret sadetleri için durumlarını gözden geçirmeye çağırıyor, halkımızı da her türlü zulme karşı duyarlı ve tepkili olmaya davet ediyoruz.
VAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PLATFORMU
Anadolu Gençlik Derneği, Gökkuşağı Derneği, İnsan Der, Mazlum Der,
Memur Sen, Umut Işığı Derneği, Van İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği
haksöz-haber