Abdurrahman Dilipak
Eşhuru'l-hurum / haram aylar
Ve seçim de geride kaldı, Ramazan da. Bir iyi bir kötü haberim var. İyi haber şu ki, eğer bu ayı iyi bir nefs muhasebesi yaparak geçirip, Allah’ın ipi olan Kitapla dinimizi tashih ederek imanımızı tazeledikse, kurtuluşa erenlerdensiniz. Bayram yapmak sizin hakkınız. Bunun böyle olup-olmadığını bundan sonraki yaşayışınız belirleyecek. Eğer Ramazan’ın ruhaniyeti sizi ihya etmemişse, korumaya almamışsa, şimdi işiniz daha zor.
Kötü habere gelince “Şeytanın bağı çözüldü”. Artık siz inatçı, “ıslah edici” gözüken bozgunculardansanız Şeytan sizi boş bırakmayacak.. Şevval ayına giriyoruz Sonra “Zikade ve Zilhicce”. Yani iki Haram ay daha geliyor. Bizde “savaşın haram olduğu ay” yani “Eşhuru Hurum”. Seçim sonuçları ve bundan sonrasını yazmayı, Bayram sonrasına bırakıyorum.8 Nisan’da Siyonist Satanistlerin kıyamet savaşı fitnesi için yola çıktıkları bir zamanda söylemem gereken şeyler var size.
Allah’ın rahmet ve bereketinin bize ulaşmasını engelleyen söz ve fiillerle dolu bir süreç yaşıyoruz, 2024’ün başından beri. Hatta “Şeytanın bağlı olduğu ay”da bile. Ben bunun sonucundan korkar ve Allah’ın gazabından Onun merhametine sığınırım.
Bu aylarda Mekke’de bir kişi babasının veya kardeşinin katiline dahi rastlasa ona saldırmaz, kötü bir söz bile söylemezdi. (Bizim siyasilere, bürokratlara, Basın mensuplarına, Kelam, Kalem ve Makam sahiplerine ve onların şahsında herkese ilanen tebliğ olunur. Şahid ol Yarab)
Sahi Diyanet İşleri Başkanlığı neden kutsal geceler ve günlerle ilgili yayınladığı takvimde Eşhur-u hurum günlerini duyurmaz ve bu konu ile ilgili hutbeler okunmaz, vaazlar verilmez. Mesela o gün DİB kapısına törenle üzerinde, üstte Allah’ın SELAM ismi yazılıp, altına “Kelime-i tevhid” yazılı beyaz bir bayrak asılmaz.
Antik Roma'da mart ayının adı, Roma Savaş Tanrısı "Martius"dan gelir ve onlar tarafından bu ayın savaşa başlamak için şanslı bir zaman olduğu kabul edilirdi. Ocak ve şubat ayları, savaşmak için uygun olmadıklarından Roma takviminin ilk ayı Mart idi. Onların savaş tanrısı var, bizi İlahımız ve Rabbimizin adı “Selam”, yani barış. İslam, O’na giden yoldur. İnsan fıtratla barışarak, aklı ile vijdanını barıştırarak ancak o zaman diğer insanlarla Şeriat/Hukuk temelli bir barış inşa edebilir. İnsan insanla barıştıktan sonra Tabiatla barışması gerekir. Hava, su, toprak, bitki ve hayvanlarla barışması gerekir ki, gerçek barışa ulaşsın ve bu 3 Barış onu Allah (cc) ile barışa görüsün. Değilse insan (haşa) Allah’la savaştadır.
Kur’an’da, gökler ve yeryüzü yaratıldığı zaman Allah katında ayların sayısının 12 ve bunlardan 4’ünün “haram ay” olduğu açıklanıp insanların o aylar içinde Allah’ın koyduğu yasağı çiğneyerek kendilerine zulmetmemeleri istenmiş (et-Tevbe 36), ayrıca haram ayda savaşmanın büyük günah olduğu (el-Bakara 217), bu aya karşı saygısızlık edilmemesi gerektiği (el-Mâide 2) ve saygıya lâyık bir mâbed olan Kâbe ile birlikte haram ayın da insanların iyiliği için bir sebep kılındığı (el-Mâide 97) belirtilmiştir.
(Tevbe 36-37): “Doğrusu Allah’a göre ayların sayısı, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına uygun olarak on ikidir; bunlardan 4’ü haram aylardır. İşte doğru olan hesap budur. O aylarda kendinize zulmetmeyin, müşrikler sizinle topyekûn savaştıkları gibi siz de onlarla topyekün savaşın. Bilin ki Allah buyruklarına karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir”. “Aylara ek yapmak, inkârcılığı artırmaktan başka bir şey değildir, inkârcıların daha da sapmasına yol açmaktadır. Onlar (ayların sayısını) Allah’ın yasakladığı aylara uyarlamak üzere, bu eklemeyi bir yıl helâl bir yıl haram sayıyorlar ki, böylece Allah’ın haram kıldıklarını meşru hale getirsinler. Bu yaptıkları kötü işler kendilerine güzel görünüyor. Allah inkârcılar topluluğunu doğru yola iletmez”. (Bakara 194): "Haram aya saygı, haram aya saygı duyanlara karşıdır, yasaklar karşılıklıdır. Size kim saldırırsa, o saldırıya denk bir saldırı yapın. Allah’tan çekinip korunun. Bilin ki Allah, kendisinden çekinip korunanlarla beraberdir."
Hicri/Kameri takvimin ayları şöyle: (Bunlardan altı çizili olanlar insan ismi olarak da kullanılır) Muharrem, Safer, Rebiülevvel, Rebiülahir, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade ve Zilhicce.. Muharrem, mübarek Aylar, Hürmet Ayları ya da Haram Aylar'ın (Eşhürü'l-Hurum) ilkidir. Üçü peş peşe biri ayrı olmak üzere, bu aylar 4 tanedir: Muharrem, Receb, Zilkade, Zilhicce. Peygamber Hz.İbrahim ve Hz.İsmail devrinden beri bu 4 ayda her türlü kötülük, saldırı, zulüm ve savaş yasaktır. Bunlar her zaman yasak da, bu ayrıca yasak olduğu için iki kat günahı var. Günaha bulaşmayanlar için de iki kat sevab. Haram mekanlarda da durum bunun gibidir.
Bu aylardan Zilkade 11., Zilhicce 12., Muharrem 1. ve Receb 7. aydır. “Haram aylar” tabiri Kur’ân-ı Kerîm’de 2 âyette çoğul (el-eşhürü’l-hurum: et-Tevbe 9/5, 36), 4 âyette de tekil şekliyle (eş-şehrü’l-harâm: el-Bakara 2/194, 217; el-Mâide 5/2, 97) geçmektedir. Tevbe sûresi’nin 2. âyetinde geçen “dört ay” (erbaatü eşhur) ifadesi bu aylarla ilgidir.
Diyanet takviminde bu yıl 1 Zilkade 1445 (9 Mayıs 2024) Perşembe, 1 Zilhicce 1445 (7 Haziran 2024) Cuma, 1 Şevval 1445 (10 Nisan 2024) Çarşamba Ramazanın 1. Günü, 1 Muharrem 1445 (7 Temmuz 2024) Pazar Hicri yılbaşı şeklinde işaretlenmiş. Recep 3 ayların başlangıcı olarak var. Muharrem Hicri yılbaşı olarak var. Aşure günü var, ama “Haram aylar” yok. Ay ismi var ama, o ayların sıfatı yok. (…) olarak geçilmiş. Oysa bu ayda Nasıl bir Musevi asker ya da polise Cumartesi çalışma emri veremezseniz, Müslüman bir askere, polise, istibarat görevlisine de, dini şartlar izin vermedikçe haram aylarda savaş ve operasyon emri veremezsiniz!. (Beni, halkı Müslüman bir ülkede, bir gayri müslim’in Lozan’dan kaynaklanan Hakkı “!?”nı emsal göstererek kendi inancımın gereğini yerine getirmek için talepte bulunmaya zorlayan sosyo politik ve sosyo psikolojik şartların oluşmasına sebeb olan ve bunlar karşısında sessiz kalanları Allah’a “cc ve cş” şikayet ediyorum.)
Bizim eğitim programımızda “eşhuru hurum” diye bir şey yok. Günlük hayatımızda da böyle bir şey yok, ne yazık ki. Nedense Cemaat denilen yapılar da bu konuyla hiç ilgilenmezler. Miladi olarak “Savaşa adanmış” batı’dan ithal ayımız, pagan bir savaş tanrısına sunulan ayımız var ama, Hicri olarak “Barışa adanan” 4 ay’ı unut(turul)muşuz.
İslam dininde Mekke, Media, Kudüs, Mekke-i mükerreme’nin mik’ad alanı, Mescid-i aksanın mik’ad alanı olan vahiy coğrafyası, Mabedler masumdur. Orada kötülükler kat kat cezalandırılır. İyiliklerin de karşılığı kat kat fazladır.
Geçmişte Arz-ı mevud coğrafyasında yer alan Anteb’de tekbirle kurban keserek genelev açıldı. Bugün “Toplumsal cinsiyet” fitnesinin pilot şehirlerinden biri. “Karbon ayak izi”, Dijitalizmin ve CyberCity’nin MetaVerse’sinde, din, ahlak, gelenek ve biyolojik cinsiyetsiz, Haram, günah, ayıp ve suç olmayan Sanal gerçeklik dünyasının pilot illerinden biri Anteb, öteki Hatay! Düşünsenize bu coğrafya vahiy coğrafyası içinde, Melheme-i Kübra’nın coğrafyası, Fırat vadisinde ve Yecüc-Mecüc koridoru üzerinde bir şehir.
Hz. Musa ve Hızır as’ın yolculuğundaki bir mucize şahidlik eden bir şehrin adı nasıl “Simon dağı” olmaktan çıkartılıp, Samandağı yapıldı? Kim tarafından, niçin Ökkaşe hazretlerinin mezarının bulunduğu “Gavur dağı” niçin “Nur dağı” yapıldı?. O dağın antik adı “Amanoslar, ama Gavur dağı Amanos’ların sadece bir bölümü. Amanosların bir diğer antik adı Kasion dağı! Melheme-i Kübra, Hristiyanların sözünü ettiği Argemedon’un gerçekleşeceği vadideki kıyamet savaşı, Lut gölünün devamı olan eski bataklığa niçin “Gavur gölü” deniyordu. “Ahır dağı” nereden çıktı?. Orası neyin “ahir”iydi.
Toprağın tarihini siliyorlar. Hafızalarda artık ne Arz-ı Mev’ud var, ne de Hz. İbrahim’in yeğeni olan Hz. Lut’un helak olan kavminin hikayesi var. Peygamberine ihanet eden, azgın, LGBT’lilerin atası olan bir halkın helak hikayesi unutulunca, bugün yaşananlar yaşanıyor işte.
Recep ayında 3 aylar başlamıştı, seçim meydanlarında mangalda kül bırakmadık. Kim takar Eşhur-u hurumu. Operasyon üzerine operasyon, hem de 3 aylar boyunca, Ramazan’da da devam etti. Ramazan’dan sonra Şevval ayı geliyor. Nisan ve Şevval aynı zaman diliminde büyük ölçüde. Ve sonra “Zilkade, Zilhicce” var. Ama olsun, biz operasyon planları yapıyoruz. Bakalım onlar saldıracak mı? Amaan, saldırmazlarsa, saldırtacak bir kışkırtıcı haber salarız olur biter!? Bu işler o kadar kolay değil. Allah herşeyi görüyor. ABD’nin, İngiltere’nin Şeytanları bizi böyle bir oyuna getirmek için planlar yapıyor olabilir. Bu arada 7 Ekim 2023, 22 Rebiülevvel’di. Kimse bu ayların tarihini değiştiremez. Hele, Cumartesi yasağında balık avlayan Samiriler gibi, saldırmak için öbür tarafı kışkırtanları Allah görür. O planları yapan Samiri’ler “aşağılanarak maymun’a döndürüldüler”. Allah’ın rızası olmayan hiçbir işte Hayır yoktur.
Katledilen, aç bırakılan Gazze’li çocuklar, kadınlar ve kızların, hasta yaşlı ve engellilerin hali, yakılan ekinler ve yıkılan şehirlerin sorumlusu sadece o Samiri’ler değil, onlara destek veren ve onların bu zulmü karşısında sessiz kalanlardır. Selam ve dua ile