Filistin direniş grupları İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırganlığını kınadı

Filistin direniş grupları, Lübnan'ın bazı bölgelerinde kablosuz iletişim cihazlarının patlamasıyla temsil edilen, İsrail'in Lübnan'a yönelik hain saldırısını kınıyor ve direnişin intikam alma ve ...

Hamas: Hizbullah'taki kardeşlerimizin cihadına ve fedakarlıklarına değer veriyoruz

İslami Direniş Hareketi "Hamas", Lübnan topraklarının birçok bölgesinde iletişim cihazlarını patlatarak Lübnan vatandaşlarını hedef alan, direniş savaşçıları ve sivil ayrımı yapılmaksızın binlerce vatandaşın yaralanmasına ve bir kaçının şehit edilmesine yol açan terörist Siyonist saldırıyı şiddetle kınadı.

Hamas, saldırıyı "tüm yasa ve geleneklere meydan okuyan bir suç" olarak değerlendirdi ve işgal hükümetini "bu ciddi suçun yansımalarından tamamen sorumlu tuttu."

Hareket, açıklamasında, bu suçun "bölgeye yönelik kapsamlı Siyonist saldırganlığı ve suçlarına kılıf sağlayan Amerikan desteğiyle silahlanan işgal hükümetinin benimsediği sefahat ve kibir politikası çerçevesinde gerçekleştiğini" belirtti. "Bu suç tırmanışı, terörist işgal varlığını yalnızca daha fazla başarısızlığa ve yenilgiye sürükleyecektir.

Hamas hareketi, Hizbullah'taki kardeşlerimizin cihadını ve fedakarlıklarını ve Gazze'deki Filistin halkımızı desteklemeye devam etme konusundaki ısrarlarını takdir ederek, Lübnan halkı ve Hizbullah ile tam dayanışma içinde olduklarını vurguladı ve "faşist işgalin suçlarının hiçbir şekilde ortadan kaldırılamayacağını" vurguladı. Özgür halklarımızın kararlılığını zayıflatamayacaklar, direnme iradelerini de kıramayacaklar.” dedi.

İslami Cihad: İslami Direniş'in tepkisine tam güvenimiz var

Filistin'deki İslami Cihat Hareketi, "Siyonist kuruluşun kurumları tarafından iletişim cihazlarını havaya uçurmak suretiyle gerçekleştirilen hain operasyonun, önceden tasarlanmış bir hainlik temelinde, çok sayıda güvenli sivilin evlerinde ciddi hasara uğramasına neden olan, tanımlanmış bir savaş suçu olduğu" değerlendirmesinde bulundu.

Hareket, yaptığı açıklamada, düşmanın bu seçeneğe başvurmasının, Filistin halkını desteklemek için birden fazla cepheden aldığı saldırıların ardından sahip olduğu hayal kırıklığının düzeyini ve seçenek eksikliğini gösterdiğini söyledi.

İslami Cihat Hareketi, İslami Direniş'in bu hain saldırıyı sindirebileceğine ve sonuçlarını hızlı bir şekilde kontrol altına alabileceğine ve suçun boyutuna ve özellikle sivillerin evlerinde hedef alınmasına uygun bir şekilde karşılık vereceğine olan güvenini teyit etti.

Mücahit Hareketi: Doğrudan Amerikan yönetimini sorumlu tutuyoruz

Filistin Mücahit Hareketi ise, "Lübnan'daki iletişim ekipmanlarını hedef alan, (9 Lübnanlı)'nın şehit olmasına ve binlerce kardeşimizin yaralanmasına yol açan kirli ve ahlaksız suçu ve bunun arkasında korkak Siyonist düşmanın olduğunu" kınadı. ”

Hareket, suçu "Netanyahu hükümetinin, cani Amerikan yönetiminin desteğiyle ulusumuza karşı yürüttüğü cani savaşın bir parçası" olarak görüyor ve ikincisini "bu iğrenç suçtan ve tüm Siyonist suçlardan doğrudan sorumlu tutuyor."

Mücahit Hareketi, düşmanın, korkakça ve hain suçlar yoluyla, milletimizin direniş iradesini kırma veya Hizbullah ve Lübnan'daki mücahitleri Gazze Şeridi'ni desteklemeye devam etmekten vazgeçirme çabalarında başarılı olamayacağını teyit etti. soykırımın en iğrenç suçlarına maruz kalıyor.

Hareket, "suçlu Siyonist düşmanın, halkımıza ve ulusumuza karşı işlediği iğrenç suçların bedelini ödemesi gerektiğini" vurguladı ve "ulustaki tüm canlı güçlerle açık bir savaş içinde olduğunun farkına varması gerektiğini" vurguladı.

Mücahid Hareketi, açıklamasında ulusa ve onun yaşayan güçlerine, "ulusun ana düşmanı olan cani Siyonist oluşuma ve onun sponsoru olan cani Amerikan yönetimine karşı birleşmeye ve sıraya girmeye" çağrıda bulundu.

El Nasır Selahaddin Tugayları: Destek Cephesi'ni durdurmaya yönelik umutsuz bir girişim

Nasır Selahaddin Tugayları, kardeş Lübnan halkına karşı işlenen ve çok sayıda şehidin doğmasına, yüzlerce kişinin yaralanmasına ve yaralanmasına yol açan barbarca suçu kınadı.

Kendisi yaptığı açıklamada, korkunç Siyonist suçunun, devam eden Mescid-i Aksa Tufan Savaşı sırasında Siyonist askeriyenin Lübnan Destek Cephesi'ni durdurmadaki büyük başarısızlığının bir sonucu olduğunu ve bunu, yangını durdurmaya yönelik umutsuz bir girişim olarak gördüğünü söyledi.

Nasır Selahaddin Tugayları'nın açıklamasında, "İslami Direniş ve Hizbullah'taki kardeşlerin intikam alma ve bu iğrenç suça karşılık verme ve ne olursa olsun Filistin halkını ve direnişini desteklemeye ve desteklemeye devam etme yeteneğine" duyulan güven vurgulandı.

Demokratik Cephe: Direniş ancak istikrar ve kararlılıkla artacaktır

Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi, Lübnan ve Lübnanlılara yönelik bu suç eylemini kınadı ve bunun uluslararası kınama ve hesap verebilirlik gerektiren yeni bir katliam ve savaş suçu olduğunu vurguladı.

Cephe, suçu işgalci varlığın faşizminin açık bir kanıtı olarak gördü ve uluslararası sessizlik, Amerika ve Atlantik'in kendi politikasına ve Filistin'de devam eden katliamlara verdiği skandal destek olmasaydı bu suçu işlemeye cesaret edemeyeceğini vurguladı. İşgalin Gazze'ye yönelik saldırıda amacına ulaşamayınca Lübnan ve bölge ve bölgede savaş başlatma çabası olduğunu belirtti.

Demokratik Cephe, bu saldırının yalnızca Lübnan'ın istikrarındaki direnişi ve çeşitli olası biçimlerde Filistin halkını desteklemeye devam etme kararlılığını artıracağını söyledi.

İşgalin direnişi vurmadaki başarısızlığını ve yenilgisini gösteren bu saldırıyla direnişin başa çıkma becerisine olan güvenini vurguladı. Bu katliamlar, direnişi sürdürmekten ve İsrail işgaliyle yüzleşmekten caydıramayacaktır.

Halk Cephesi: Direnişin saldırıyı absorbe etme ve güçlü karşılık verme becerisine güveniyoruz

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, son zamanlardaki hain saldırının "tehlikeli bir Siyonist tırmanışı temsil ettiğini ve Lübnan'daki güvenlik durumunu karıştırmaya ve istikrarsızlaştırmaya yönelik yeni bir girişim bağlamında ortaya çıktığını" değerlendirdi.

Cephe, yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bu geniş Siyonist tırmanış, ABD ve Batılı güçlerle açık bir koordinasyon içinde başlatılıyor ve Lübnan'ın iç bölgelerine saldırmayı ve bu saldırılara karşı koyma becerisini defalarca kanıtlamış olan direnişi zayıflatmayı hedefliyor."

Cephe, Lübnan'a ve oradaki direnişe tam destek ve dayanışmasını ifade ederek, yaralılara acil şifalar diledi.

Halk Cephesi, "direnişin bu hain saldırıyı absorbe etme ve onun bütünlüğünü ve sağlamlığını yansıtacak şekilde güçlü bir şekilde karşılık verme yeteneği" konusundaki kesinliğini vurguladı ve bu operasyonların "Lübnan'daki direnişi Lübnan'a desteğini sürdürmekten alıkoymayacağını" vurguladı. Gazze'deki direnişin işgale karşı devam eden mücadelesi."

Cephe, İsrail'in Lübnan'a karşı geniş çaplı bir saldırı başlatma yönünde tekrarlanan tehditlerinin yalnızca daha büyük bir kararlılık ve direnişle karşılanacağını vurgulayarak, Lübnan halkının ve direniş güçlerinin kendilerini hedef alan her türlü planı engelleyebileceklerini defalarca kanıtladıklarını kaydetti.

Liberal Hareket: Netanyahu'nun kibrinin ve ileriye kaçışının devamı

Özgür Filistin Hareketi de, Lübnan'ın ve halkının egemenliğine karşı işlenen bu iğrenç suçun, Netanyahu ve onun aşırılık yanlısı hükümetinin ileriye kaçma küstahlığının bir devamı olduğunu düşünerek, sevgili Lübnan'a yönelik acımasız Siyonist saldırısını kınadı.

Netanyahu'nun, Gazze'ye yönelik saldırının sona ermesini kabul etmeyerek, güney cephesinde karşılaştığı yoğun baskı nedeniyle savaşı kuzey cephesine kaydırarak, olağanüstü hali devam ettirerek hükümetinin ömrünü uzatacağına inandığını söyledi. .

Hareket, Netanyahu'nun kendi varlığını uçuruma sürüklediğini, Gazze Şeridi'nde çektiği acıların Lübnan'da iki katına çıkacağını doğrulayarak, eğer bu suçla direniş eksenini ve destek cephesini zayıflatacağına inanıyorsa o zaman harekete geçeceğini ifade etti. önümüzdeki birkaç gün yüzüne tokat atmaya yetiyor.

Liberal Hareket, Lübnan'daki İslami direniş adamlarına olan güvenini vurguladı ve "onların sert tepkisinin Netanyahu'ya takıntılarını unutturacağını ve hükümetini devireceğini" vurguladı.

Kurtuluş Cephesi: İşgalle mücadelede tüm çabalara katılmak

Filistin Kurtuluş Cephesi, İsrail işgalinin teknik bombalama suçunu kınadı ve Lübnan ve Filistin halklarının bu suçla mücadeledeki dayanışmasını teyit etti.

Cephe, "En son bugün, Gazze'den Batı Şeria'ya kadar tüm insani tabuları aşan bu cani düşmanla yüzleşmek için tüm çabaların birleştirilmesi" çağrısında bulundu.

Fetih El İntifada: Kan ve silahla yoldaşlarımızın yanındayız

Fetih İntifada hareketi, "işgalin kardeş Lübnan halkına ve onların Hizbullah'taki kanlı ve silahlı yoldaşlarına karşı işlediği terör suçunu" en güçlü ifadelerle kınadı ve "bu suçun Lübnan direnişi karşısındaki başarısızlığından kaynaklandığını" vurguladı. ”

Hareket, yaptığı açıklamada "Hizbullah'taki sevgili kardeşlerin ve kardeş Lübnan halkının yanında olduğunu" doğruladı.

Filistin Halk Partisi de "kardeş Lübnan halkının binlerce vatandaşını hedef alan suç niteliğindeki saldırıyı" güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, "bu terör eyleminin arkasında Siyonist işgal istihbarat servislerinin olduğunu" vurguladı.

Barguti: Netanyahu başarısız olacak ve planları bozulacak

Filistin Ulusal Girişimi Genel Sekreteri Mustafa Barguti, suç niteliğindeki saldırının masum sivillere zarar veren bir terör eylemi olduğunu ve Netanyahu ile onun faşist hükümetinin Lübnan'a kapsamlı bir savaş başlatmaya yönelik komplosunun uygulanmasını temsil ettiğini söyledi. Bölgeyi bölgesel bir savaşa sürüklemek ve Gazze Şeridi'ndeki soykırım savaşını durdurmaya yönelik bir anlaşmaya varılmasını engellemek olduğunu belirtti.

Barguti, Amerika'nın mutlak desteği ve Batı'nın sessizliği olmasaydı Netanyahu'nun tüm bu suçları işlemeye cesaret edemeyeceğini vurgulayarak, başta Lübnanlılar olmak üzere bölge halklarının kararlılığı ve direnişi karşısında başarısız olacağını vurguladı. Kendisinden önceki saldırganların komploları nasıl bozulduysa, Filistin halkları ve onun planları da bozulacaktır.

Filistin Devlet Başkanı Lübnan'daki Filistin hastanelerinin açılması emrini verdi

İlgili bir bağlamda, Filistin'in Lübnan Büyükelçisi Eşref Dabour, Lübnan'daki tüm Filistin hastanelerinin, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın ve ister Filistin Kızılayı'na bağlı olsun ister Filistin'deki tüm sağlık ekiplerinin direktifleriyle açıldığını söyledi. Kamplar, yaralıları kabul etmek ve onlara destek ve yardım sağlamak için seferber edildi.

Hizbullah, Salı günü Lübnan'ın bazı bölgelerinde "Bager" kablosuz iletişim cihazlarını patlatarak, sivilleri hedef alan suç niteliğindeki saldırganlığından tamamen İsrailli düşmanı sorumlu tuttu .

Parti, yaptığı açıklamada, "tüm gerçekleri, güncel verileri ve mevcut bilgileri inceledikten sonra" İsrail işgalini sorumlu tuttuğunu belirterek, yaşananları "günahkar bir saldırı" olarak tanımladı ve "hain ve cani düşmanın mutlaka cezalandırılacağını" ilan etti. nasıl hesaplandığı ve "Önemli değil" açısından adil bir ceza.

Lübnan Sağlık Bakanı Firas Al-Abyad , çağrı cihazı kablosuz iletişim cihazlarının patlaması sonucu şu ana kadar 9 şehit bildirildiğini açıklamasının ardından geldi ve 100 hastanede yaklaşık 200'ü kritik durumda olmak üzere 2 bin 750 yaralı olduğunu kaydetti. .

El Abyad, düzenlediği basın toplantısında, açıkladığı ilk rakamlara göre yaralanmaların çoğunluğunun yüz, göz, el veya karın bölgesinde olduğuna dikkat çekti.