Fransa'nın Cezayir Zulmü Yeniden Gündemde
Paris'teki İnsan Müzesi'nde bulunan 18 binden fazla kafatasından 36'sının Cezayirli direnişçilere ait olduğunun tespit edilmesi Fransa'nın Cezayir'de işlediği suçları yeniden gündeme getirdi.
Fransız basınında yer alan haberlere göre, başkent Paris'te arkeoloji eserlerinin sergilendiği İnsan Müzesi'nde bulunan 18 binden fazla kafatasından 500'ünün kimlik tespiti yapıldı. Bunlardan 36'sının 19. yüzyıl ortalarında Fransız işgaline karşı mücadele eden Cezayirli direniş liderlerine ait olduğu belirlendi.
Aslında, Cezayirli direnişçilere ait kafataslarının Paris'teki İnsan Müzesi'nde bulunduğunu ilk defa 2011 yılında Cezayirli tarihçi Ali Ferid Bilkadi ortaya çıkardı. Bu konuda uzun yıllar kapsamlı araştırmalar yapan Bilkadi, France 24 televizyonuna yaptığı açıklamada, kafataslarını ve direniş liderlerinin özelliklerine ait bazı ayrıntıları fotoğrafladığını anlattı.
"KAFATASLARININ YERİ MÜZE DEĞİL CEZAYİR TOPRAKLARI''
Bilkadi, "Bu kişiler arasında Fransa sömürgesine karşı mücadele veren ve 1849'da Ez-Zeatşe savaşını yöneten Şeyh Ahmed Buzeyyan ve aynı savaşta hayatını kaybeden Musa ed-Derkavi ile Fransız askerlerince Kabail bölgesinde öldürülen Şerif Bubegle, Muhtar et-Tiytravi, İsa Hammadi, Ebu Ömer bin Kadide gibi direniş liderleri bulunuyor." diye konuştu.
Kafataslarının yerinin Fransa'daki İnsan Müzesi değil Cezayir toprakları olduğunu belirten Bilkadi, "Kafatasları iade edilmeli. Bu kişiler bir dava uğruna, topraklarını kurtarmak için mücadele etti. Bu nedenle vatan toprağına defnedilmeli." ifadelerini kullandı.
"BU KAFATASLARI MEYDANLARDA SERGİLENİYORDU''
Fransız tarihçi Pascal Blanchard ise söz konusu kafataslarının sömürge ordusu tarafından direniş güçlerine karşı kazanılan zaferin göstergesi olarak Fransa'ya gönderildiğini, bugün ise antropoloji uzmanlarının dikkatini çeken bilimsel bir konuya dönüştüğünü söyledi.
Savaş döneminde Cezayirlilere 'liderlerinizi öldürdük' mesajı vermek için direniş liderlerinin başlarının kesildiğini ve meydanlarda sergilendiğini aktaran Blanchard, kafataslarının ortaya çıkmasıyla başlayan tartışmaya ilişkin, "Cezayir'de gerçeklerin konuşulmadığı sömürge dönemi geride kaldı ve bir daha geri gelmeyecek." diye konuştu.