Füze Kalkanı,İran Ve 'Siccil-2' Füzeleri
Rusyanın Suriyeye göndermeyi planladığı 300 kilometre menzilli Yakhunt füzelerinin Hizbullahın eline geçmeleri, Amerikan gemileri için çok daha büyük bir tehlike ortaya çıkacaktır.
İRAN'IN NATO FÜZE KALKANINA CEVABINI BEKLEMEK
Michael Eisenstadt, Washington Yakın Doğu Enstitüsü
Bu hafta sonu Lizbon'da gerçekleşen zirvede benimsenen yeni Stratejik NATO Konsepti Avrupa'ya İran'ın balistik füzeleri karşısında erken bir savunma imkânı sağlıyor (her ne kadar Türkiye'nin hassasiyetlerinin hürmetine İran'ın adı geçmese de). İslam Cumhuriyeti şimdilik Doğu Avrupa'daki hedefleri vurabilecek kapasitede değil fakat bu durum, Tahran "Siccil 2" füzelerinin üretimine başlarsa 2012 gibi erken bir tarihte değişebilir. NATO konsepti öncelikli olarak doğu Akdeniz'de gemi merkezli füze sistemleri yerleştirilmesine odaklı olduğu için ve karadaki engelleyicilerin kurulumunu sonraya bıraktığından, bu durum İran'a yakın dönemde istifade edebileceği boşluklar ve zayıf noktalar sunuyor.
NATO Füze Savunma Mimarisinin Unsurları
NATO'nun bölgesel füze savunması (Obama yönetiminin Aşamalı Uyarlanabilir Yaklaşım projesi ile Avrupa'yı NATO'nun Aktif Taktik Balistik Füze Savunması ile korumayı öngören sisteminin birleşiminden oluşan) ilk olarak bir veya iki Aegis (kalkan) destroyerinin veya kruvazörünün 2009 yılından bu yana doğu Akdeniz'de konuşlanmasına (aynı zamanda İsrail ile ilgili sürprizlerde de ihtiyaç duyulabilecekler) dayalı idi. Bunların ek kalkan gemileriyle veya karada (2011'e kadar Bulgaristan veya Türkiye'de) üslenmiş X-band radar sistemleri ve standart SM-3 engelleyicileri (interseptör) ile (2015'de Romanya'da, 2018'e kadar da Polonya'da kurulmaları hesaplanılıyor) desteklenmesi umuluyor.
Bu füze savunma mimarisi İran'ın gelecekte Avrupa'yı tehdit kapasitesini azaltacağından, Tahran bunu zedelemek veya tamamen mağlup etmek için muhtemelen Hizbullah ve Suriye gibi müttefikleri yardımıyla değişik yollar arayacaktır.
İran'ın Lübnanlı İleri Üssü
Hizbullah, Tahran'ın İsrail'e zarar vermek, nükleer altyapısına saldırmada caydırmak ve bölgesel jeopolitiği yeniden şekillendirme çabalarındaki en yakın müttefiki. İkili arasındaki ilişkiler İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın Ekim 2010'da yaptığı Lübnan ziyaretinde çok daha güçlendi.
Hizbullah, İran'ın İsrail karşısındaki caydırıcılık aygıtının en temel unsuru. Tahran bu amaçla örgüt cephaneliklerine 40.000 adet roketi, ilaveten "Mirsad" ve "Ebabil" adlı insansız keşif ve saldırı uçaklarını ve karadan denize C-802 füzelerini gönderdi. Suriye de benzer şekilde Hizbullah'a kısa ve uzun menzilli roketler, hatta muhtemelen Scud füzeleri verdi.
Hizbullah son otuz yıl içinde İran güvenlik servisleriyle birlikte dünyanın her yerinde pek çok hassas operasyona imza attı. 1986'da Paris'te düzenlenen ve Fransa üzerinde Irak'a yaptığı silah satışlarını durdurma baskısı yapma amaçlı bir dizi bombalama, 1992 yılında Berlin'de bazı muhalefet önderlerinin öldürülmesi, 1996'da Suudi Arabistan'daki Amerikan askerlerinin hedeflendiği Khobar Kuleleri'nin bombalanması eylemi ve 2003'ten bu yana Irak'taki ABD askerlerini hedefleyen saldırılara katılan Şii direnişçilerin silahlandırılıp eğitilmeleri bunlardan bazıları.
Temel bir Hava Keşif Taarruzu Kompleksine Doğru
Hizbullah İran'a, NATO'nun füze savunmasının deniz ayağını hedeflemesinde, denizde keşif ve taarruz eylemleri düzenlemek veya İranlı personelin Lübnan'daki üslerinden operasyonlar gerçekleştirmelerine izin vermek suretiyle yardım edebilir. Hizbullah'ın denizdeki faaliyetleri Gazze ve Lübnan'a silah sokulmasına odaklı olmalarından dolayı sınırlı.
Bununla birlikte, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah geçenlerde yaptığı uyarıda, İsrail gelecekteki bir savaşta Lübnan'ı muhasara altına almaya kalkarsa örgütünün İsrail'in askeri ve sivil gemilerine saldıracağı uyarısını yapmıştı. Bu uyarı Hizbullah'ın denizdeki savaş kapasitesini geliştirdiğinin iması olabilir. Hizbullah ayrıca İran'ın daha gelişmiş ve deneyimli, denizde gerilla savaşı verebilecek güçlerinin yardımıyla operasyonlar da düzenleyebilir, eğer beriki Akdeniz'in doğu sahillerinde bir üssü olsun isterse.
İran, ABD'nin kalkan gemilerinin yerlerini belirlemek için sivil yolcu gemileri, küçük tekneler (bölgenin elverişli deniz ve iklim koşulları sayesinde Lübnan kıyılarının çok uzaklarına kadar rahatça açılabilirler), gemilerin güvertelerinden havalandırılacak insansız hava uçakları, Lübnan'dan veya bölgenin herhangi bir yerinden kalkan özel uçaklar gibi geleneksel olmayan pek çok araca tevessül edebilir.
İran ve Hizbullah pek çok farklı yöntemle de kalkan (Aegis) gemilerini vurmaya kalkabilir:
- Patlayıcı yüklü tekneler: İkinci Dünya Savaşı esnasında İtalyan donanması, İngiliz HMS York kruvazörünü Girit'te insansız kayıkları patlatarak batırmıştı. El Kaide de aynı tekniği 2000 yılında Yemen'deki Amerikan savaş gemisine intihar saldırısı düzenlemekte kullanmıştı.
- Küçük botlar, insanlı torpidolar ve mini denizaltılar: İran ve Hizbullah Aegis gemilerine makineli tüfekler, tüfek bombaları, 107 milimlik roketler ve mayınlarla silahlandırılmış sürat tekneleri ile de saldırabilir. Aynı şekilde insanlı torpidoları ve yine torpillerle silahlanmış mini denizaltıları da kullanabilirler. İranlı güçler İran-Irak savaşı esnasında insan dalgaları şeklindeki saldırıları ile çığır açmışlardı. Lübnan kıyılarının uzağındaki bu sakin sular bu türden araçların kullanımını kolaylaştıracaktır.
- İnsansız Saldırı Uçakları: Hizbullah'ın 2006 savaşında bu uçakları kullanma girişimi başarısız olsa da bu türden silahlar Lübnan'dan veya kalkan gemilerinin yakınlarındaki başka gemilerden havalandırılabilir ve küçük miktardaki yüklerini dakik bir isabetle hedeflerinin üzerine bırakabilirler. Elbette kalkan gemilerinin ve eskortlarının hassas radarlarını ne oranda aşabilecekleri çok açık değil.
- Kısa menzilli roketler: Hizbullah'ın elindeki yüzlerce M600 ve bir düzine Scud füzesi (250 ve 300-500 kilometrelik) gemiler karşısında yeterince etkili olamayabilirler. İran bu füzeleri Körfez'deki tatbikatları sırasında deniz hedefleri karşısında kullanmıştı. Rusya'nın Suriye'ye göndermeyi planladığı 300 kilometre menzilli "Yakhunt" füzelerinin Hizbullah'ın eline geçmeleri, Amerikan gemileri için çok daha büyük bir tehlike ortaya çıkacaktır.
Yüksek Yerlerdeki Dostlar
Hizbullah, Lübnan Ordusundaki dostlarından da gayri resmi destek alabilir. Örgüt 2006 savaşında İsrail gemisi INS Hanit'i vurduğunda da Lübnan kıyı güvenliğinden veya radar tesislerinden sağlanan enformasyonu kullandığı iddia edilmişti. Yakınlarda ise Lübnan ordusunun, kendisine batılı firmalar tarafından verilen yüksek teknolojiyi kullanmak suretiyle Hizbullah'ın İsrail casus şebekelerini keşfetmesine yardım ettiği söylendi.
Sonuç
NATO, İran'ın Lübnan'ı doğu Akdeniz'deki operasyonları için üs olarak kullanma ihtimaline özellikle dikkat etmelidir. İttifak, bugün her zamankinden daha fazla bir şekilde, Hizbullah ve Lübnanlı muhalifleri arasında sürmekte olan güç mücadelesinin sonuçları ile ilgilenmek ve ikinci grubu desteklemeyi bir an için bile olsun bırakmamak zorundadır.
Bu analiz Kemal Saral tarafından Velfecr için çevrildi