İHH İnsani Yardım Vakfı’nın, Gazze’de yaptırdığı Onbaşı Hasan Camii geçen Cuma günü ibadete açıldı.

İHH Gazze Temsilcisi Muhammed Kaya, açılışta yaptığı konuşmada dedi ki:

“İHH olarak 2008 yılında Gazze’ye yönelik bombardımandan bu yana çok sayıda hizmet ve insani yardım sunduk. Ancak yaptığımız en büyük yardımın bu camiyi açmak olduğunu düşüyorum… Burada İsrail’e rağmen ezan sesini yükselttiğimiz için gurur duyuyoruz… Cami yapımındaki asıl hedef İslam’da birliği sağlayabilecek yeni bir nesil oluşturmak ve Filistin topraklarını kurtarmaktır…”

Hamas Siyasi Büro Üyesi Mahmud Zehhar, Onbaşı Hasan Camii’nde verdiği Cuma hutbesinde, Gazze’de cami inşa ederek ezanların okunmasına vesile olan Türkiye’ye Filistinliler adına şükran sundu.

Peki, bu camiye ismi verilen Onbaşı Hasan kim?

***

Mayıs 1972’de Mescid-i Aksa’yı ziyaret eden tarihçi İlhan Bardakçı (merhum), mescidin avlusuna çıkan merdivenin başında ilginç bir adam görür.

Yaklaşık iki metre boyunda, vücudu iskeletleşmiş, garip giysili bir adam…

“Hasadı yeni kaldırılmış kıraç toprak gibi” yüzünde yüzbinlerce çizgi, kırışık ve kavruk bir deri kalıntısı…

Orada dimdik durmaktadır…

İlhan Bardakçı içgüdüsel bir hareketle adama yaklaşıp Türkçe “Selâmünaleyküm baba” der.

Adam da “bizim o canım Anadolu Türkçemizle” karşılık verir: “Aleykümüsselâm oğul.”

Bardakçı, adamın ellerinden öpüp “Sen kimsin baba?” diye sorar.

Adam tanıtır kendini:

“Ben, Kudüs’ü kaybettiğimiz gün buraya bırakılmış 20. Kolordu, 36. Tabur, 8. Bölük, 11. Ağır Makinalı Tüfek Takım Komutanı Onbaşı Hasan’ım.”

Hayretler içinde ne yapacağını şaşıran Bardakçı bir kere daha Onbaşı Hasan’ın ellerine uzanır… Öper, öper…

Kısa bir suskunluktan sonra Onbaşı Hasan der ki:

-Sana, bir emanetim var oğul. Nice yıldır saklarım. Emaneti yerine teslim eden mi?

-Elbette. Buyur hele.

-Memlekete avdetinde yolun Tokat Sancağı’na düşerse, git, burayı bana emanet eden kumandanım Kolağası Musa Efendi’yi bul. Ellerinden benim için bus et (Öp). Ona de ki, gönül komasın. “11. Makinalı Takım Komutanı Iğdırlı Onbaşı Hasan, o günden bu yana, bıraktığın yerde nöbetinin başındadır” de. “Tekmilim tamamdır kumandanım” dedi dersin...

Sonra nöbetine dönüp yine “taş kesilir” Onbaşı Hasan.

İlhan Bardakçı, bu müthiş karşılaşmayı anlattığı yazısını şöyle bitirmişti: 

“Bir kez daha baktım. Kapalı gözleri ardından, dört bin yıllık Peygamber Ocağı ordumuzun serhat nöbetçisi gibiydi. Ufukları gözlüyordu. Nöbetinin başında idi. Tam 57 yıl kendisini unutuşumuzdaki nadanlığımıza rağmen devletine küsmemişti.”

***

Bu vesile ile, 1917’den 1970’li yıllara kadar Mescid-i Aksa’nın kapısında nöbet tutan Iğdırlı Onbaşı Hasan’a, onu oraya diken Tokatlı Kolağası Musa Efendi’ye ve bizi bu güzide Osmanlı askerlerinden haberdar eden İlhan Bardakçı’ya Cenab-ı Hak’tan ganî ganî rahmet dileyelim.

Gazze’ye ve Onbaşı Hasan’ın hatırasına sahip çıkan İHH kadrolarına “Allah razı olsun” demeyi de ihmal etmeyelim.

karargazete