Geciken Adalet,Adalet Değildir-FOTO
Konya İnanç özgürlükleri platformu 168. hafta basın açıklaması yine kayalıpark mevkiinde yapıldı. Açıklamayı platform adına Ersoy Kağnıcıoğlu okudu.
Konya İnanç özgürlükleri platformu 168. hafta basın açıklaması yine kayalıpark mevkiinde yapıldı. Açıklamayı platform adına Ersoy Kağnıcıoğlu okudu. Kağnıcıoğlu açıklamasına Araf suresi 187. ayet'i okuyarak başladı. Haftanın platform sözcüsü Ersoy Kağnıcıoğlu Aişe annemizin, Geciken adalet, adalet değildir sözüyle açıklamasına son verdi.
Açıklamanın Tam Metni:
Rahman, Rahim, Allah'ın adıyla
Allah kime hidayet ederse doğru yol üzere olan odur. Kimi de saptırırsa işte hüsrana uğrayanlar onlardır.
(Araf Suresi 187. Ayet)
Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;
Varlığını kan ve gözyaşı üzerine kuran, sömürüyü ilke edinmiş, diğer halkların haklarını kendisi için sürekli ihlal etmeyi bir yaşam biçimi haline getirmiş Amerikan imparatorluğu emperyalist güdülerini şimdi de Kore üzerinden fiiliyata geçirmeye çalışıyor. Irak ve Afganistan işgalleriyle yetinmeyip işgalci İsrail örgütünü desteklemeyi varlık sebebi sayan Amerika, Kore'de de savaş rüzgârları estirmekte, savaş tamtamları çalmaktadır. Kandan beslenen bir vampir gibi, oraya buraya saldırmakta, savaş ve gözyaşı üzerine kurguladığı güç ve iktidarını Kore'de pekiştirmeye çalışmaktadır.
Amerikan emperyalizminin, bu kadar geniş coğrafyalarda ve farklı bölgelerde savaşa girmesinin ardında yatan etken, NATO gibi bir savaş gücünün, Amerika'nın kuklası olmasındandır. Nasıl olsa NATO şemsiyesi altında bulunan ülkeler Amerikan çıkarlarını korumak için onunla birlikte her savaşa girecekler, onun peşinden, dümen suyundan ayrılmayacaklar. Yine onbinler heder olacak yine insanlığın bir coğrafyası kan ve gözyaşına boğulacaktır.
NATO'nun bir savunma sistemi olduğunu ısrarlı bir şekilde ifade ediyorlar, füze kalkanı meselesinde. Ha sahi ırak ve Afganistan'da da savunma amaçlı bulunuyorsunuz, Kore'de, Vietnam'da, Somali'de ve daha başka yerlerde de hep savunma maksatlı bulundunuz.
Ülkemiz üzerinden İsrail'i korumak maksatlı tezgâhlanan savunma kalkanı projesi, bize gelince kalkan ve savunma, ama Kore'ye gelince kılıç olarak dönüveriyor. Yani Amerika Kılıç-Kalkan siyaseti uyguluyor. İran'a füze, İsrail'e kalkan. Kuzeye füze, Güneye kalkan. Manhattan'a kalkan, Afganistan'a füze. Avrupa'ya kalkan, Irak'a füze. Bir kılıç kalkan oynanıyor yani" Ama önemli olan Türkiye bunun neresinde? Her zaman Amerika nerede olmasını isterse orada mı? Irak'ın işgaline lojistik destek sağlayan Türkiye, Afganistan'a asker gönderirken, olası Kore savaşında yeni ''Kore gazileri'' (!) mi üretecek? Halkımızı bu kanlı oyunda hassas olmaya ve batağa düşen Amerika'nın yanında olmamaya davet ediyoruz.
Hükümet bir an önce aklını başına toplamalı. Politikalarını gözden geçirerek Amerika'nın dümen suyunda olmaktan uzak durmalıdır. NATO müttefiki olmak dünyaya ve ülkemize kan ve gözyaşı getirecekse ki getirmektedir. NATO'yla olan ilişkiler sonlandırılmalıdır.
Aileden sorumlu devlet bakanı, medyadaki bütün olumsuz çabalara rağmen Türk ailesinin dimdik ayakta olduğunu ifade etmiş. TV Dizilerinin aile üzerindeki olumsuz etkilerini ifade edip buna rağmen Türk ailesinin korunduğunu söyleyivermiş. O zaman şu soruları hiç sormuyor musunuz kendinize:
Bir başkası mı hükümet etmekte? Bu dizilere oluru bir başkası mı vermekte? Ülkede seyrettirdiğiniz yetmiyormuş gibi, değişik dillerde açtığınız televizyon kanallarında da bu dizileri yayınlamıyor musunuz? Yani bir nevi ahlaksızlık ihrac ederek aileyi başka ülkelerde de tehdit etmiyor musunuz? Madem tehlikenin farkındasınız neden çözüm için bir şey yapmıyorsunuz?
Hükümet,sızlanma yeri değildir. Ve hükümetiniz zamanında olan şeylerin sorumluları da sizlersiniz".
Tarsus'ta bir ilköğretim okulunda, okuluna Allah'ın emri olan başörtüsüyle gitmek isteyen Büşra Uzunselvi isimli bir kardeşimize insanlık ayıbı sayılabilecek bir tecrit uygulanmakta. İkna odalarını uygulayan zihniyeti kınayanlar, tecrit sınıfı yapmaktalar. Bu ayıbın ve utancın her alanda istisna yapmaksızın, bir an önce giderilmesi gerekmektedir. Sorumluların cezalandırılıp, mazlumlardan özür dilenmeli ve bu işlem geciktirilmeden, acilen yapılmalıdır. Hangi maksatla olursa olsun meydana gelen gecikmeler hukuksuzluğun bir uygulama alanı haline gelmesinin sebebi olacaktır. Aişe annemizin dediği gibi:
Geciken adalet, adalet değildir!
Adaletin, Tevhid üzere tesis edildiği bir dünyada yaşama umuduyla hepinizi 169. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah'a emanet ederiz.
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU
27 / 11 / 2010