Genelkurmay ve İran

Mehmet Altan /STAR
Dünkü gazetelerdeki şu haber dikkatinizi çekti mi? 'ABD Savunma Bakanı Robert Gates, İran ve Irak'ın da yer aldığı Yakın Doğu bölgesinden sorumlu ABD Merkez Komutanlığının (Centcom) başına Orgeneral David Petraeus'un atanacağını açıkladı.


Gates, Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı George Bush'a, Centcom komutanlığına Irak'taki Amerikan askeri güçlerinin komutanı Orgeneral Petraeus'u önerdiğini, Petraeus'un bu işi yapacak en iyi kişi olduğuna inandığını söyledi.

Savunma Bakanı Gates, ayrıca Petraeus'un yerine Irak'taki Amerikan güçlerinin başına, halen Patreus'un yardımcısı olarak Irak'ta görev yapan Korgeneral Raymond Odierno'nun getirileceğini kaydetti.

Petraeus'un Centcom komutanı olabilmesi için Başkan Bush tarafından aday gösterildiği Senato'dan onay alması gerekiyor.

Centcom Komutanı Oramiral William Fallon, geçen ay görevinden istifa etmişti. '

***

Son ismi aklınızda tuttunuz mu, Oramiral William Fallon'u?

Oramiral Fallon, Esquire dergisinde, 'ABD'nin, nükleer programı nedeniyle İran`a karşı askeri çözüme başvurma eğilimine karşı çıkan tek ses' olarak tanımlanmıştı.

Beyaz Saray, ABD'nin, İran ve Irak'ın da yer aldığı Yakın Doğu bölgesinden sorumlu Merkez Kuvvetler Komutanı (Centcom) Oramiral William Fallon`un istifa etmesinin ardından 'kimsenin İran ile savaş arayışında olmadığını' bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü Dana Perino, 'bu yönetimde İran konusunda diplomatik yaklaşımdan başka bir fikir öne süren kimse yok' diyordu...

Perino, Fallon`un İran konusunda Başkan George Bush'un politikasına karşı çıktığı için görevden ayrıldığı yönündeki iddialara karşılık olarak da, 'Bunun saçma olduğunu düşünüyorum' dedi...

Oramiral Fallon ise yazılı açıklamasında, Centcom'un amaçlarına ilişkin bir görüş ayrılığı bulunduğunu sanmadığını, ancak bu yöndeki bir algılamanın bile görevini etkili şekilde yerine getirmesine izin vermeyeceğini ve bu yüzden ayrılmaya karar verdiğini belirtmişti.

***

General David Petreaus şahinlerden.

Bizim kamuoyunda 'Çuvalcı' olarak anılıyor.

'PKK' ile ilişki kurulması önerisiyle de tanınıyor.

Bu son göreve atanmadan önce...

ABD Başkanı, Kongre'de yapılan Irak görüşmelerinin ardından General David Petreaus'un tavsiyeleri uyarınca Irak'tan temmuz ayından sonra asker çekmeyi durduracağını söylemişti.

Bush'un bu kararıyla temmuz sonrası Irak'taki toplam Amerikan askeri sayısı 140 bin seviyesine inecek ve muhtemelen başkanlık seçimlerinin sonuna kadar da bu seviyede kalacak.

Bush, 'General Petreaus, güç indirimi değerlendirmesi için istediği kadar zaman kullanabilir' diyerek, Irak'taki çokuluslu gücün komutanına tam anlamıyla açık çek verdi.

ABD Başkanı o açıklamasında Şii gruplar arasındaki çatışmayı tetiklediği suçlamasıyla İran'a da gözdağı verdi.

'Tahran'ın bir seçim yapması gerek. Komşunuzla iyi ilişkiler içinde olmak istiyorsanız, yasadışı militan gruplara destek vermeyi bırakın, aksi takdirde ABD, çıkarlarını, askerlerini ve Irak'ı korumak için gerekeni yapar' diyen Bush'un sözleri Washington çevrelerinde Irak'ta kaydedilen aşamadan çok Başkan'ın yeni hedefinin İran olduğu şeklinde yorumlandı.

***

Pentagon...

Yani ABD Genelkurmayı...

Son zamanlarda sistematik biçimde şahinleşiyor.

Ve İran'a yönelik bir askeri saldırı için hazırlık gözlenmekte.

Üstelik...

Bu konuda ABD'de sanki 'Cumhuriyetçi-Demokrat' farkı da azalıyor gibi.

ABD'de Demokrat Partinin başkan adayı olmak isteyen New York Senatörü Hillary Clinton, kendisinin başkan olması durumunda, İran İsrail'e bir nükleer saldırı düzenlerse İran'ı 'toptan yok edeceğini' söylemedi mi?

***

Son zamanlarda...

ABD'nin Kasım'dan önce...

İran'ın nükleer enerji ile ilgili yetmiş üç tesisini bombalayacağına inananlar çoğalıyor.

Bu gelişmeler bizler için hayati.

Neden mi?

Çünkü biz 'iç siyaseti' dış dünyadaki rüzgárlardan bağımsız okumaya çalışırız.

Hálbuki 'dışarısı' çoğu zaman 'içerisinden' daha etkili olabiliyor.

Sorum şu:

'ABD Genelkurmayı İran'a saldıracak mı?'

Ve saldırırsa Türkiye'nin iç ve dış siyaseti bundan nasıl etkilenir?

Bugünkü gelişmeleri belki bir de bu açıdan değerlendirmek gerekir.