"Grbaviça Canavarı" Vlahoviç hesap verecek!

"Grbaviça Canavarı" Vlahoviç hesap verecek!

Bosna Savaşı’nda 100 Müslüman kadına tecavüz etmekten aranıyordu, İzlenme rekorları kıran bir film dünya televizyon ve sinemalarında oynarken yıllardır aranan bu filmin gizli aktörü hırsızlıktan İspanya’da yakalandı

Cani, 100 Müslüman kadına Grbaviça'da tecavüz ettiğini ve çoğunu yakarak öldürdüğünü itiraf etti.
MEHMET KOÇAK
Acı ve ıstırap dolu gerçeklerin filmi Türkiye ve dünyada izleyicileriyle buluşmaya devam ediyor. Her izleyenin lanetlediği 'Grbaviça Canavarı' Veselin Vlahoviç adaletin elinden kurtulamadı.
Hem cani, hem hırsız, hem de tecavüzcü olan 'Grbaviça Canavarı' olarak adlandırılan ve uzun yıllar aranan Veselin Vlahoviç İspanya'nın Alicante şehrine bağlı Javea kasabasında yakalandı. Caninin, hırsızlık suçundan kaldığı evde yakalanması sırasında parmak izlerinden çok sayıda hırsızlık olayı gerçekleştirdiği ve 10 ayrı sahte kimlik kullandığı ortaya çıktı. 5 Mart 2010 tarihinde yakalanan kişinin gerçek kimliğine ulaşan polis, akıllara durgunluk veren bir cani olduğu gerçeği karşısında şok oldu. İspanya başta olmak üzere tüm Avrupa basını olaya geniş yer verdi. Vlahoviç'in gözaltı süresinin hafta başı dolması üzerine çıkarıldığı mahkemece tutuklanmasına karar verildi.
İNSANIN KANINI DONDURAN İTİRAFLAR
Veselin Vlahoviç adlı bu canavar, Bosna Savaşı'nda Saraybosna'nın Grbaviça mahallesinde 100 Müslüman kadına tecavüz ettiğini ve yüzlerce Boşnak erkeğinin işkenceyle öldürülmesi olayına karıştığını itiraf etti. İnsanın kanını donduran bu itiraflar karşısında İspanyol yargıçlar dona kaldı. Katil itiraflarında "Ben Bosna Sırp ordusuna bağlı olarak savaşıyordum. Bana bağlı bir grubum vardı. Saraybosna'nın Grbaviça Mahallesi başta olmak üzere Sırp kontrolündeki mahallelerdeki operasyonlarda en çok başarı sağlayan bir savaşçıyım. Bizde esir almak yoktu. Ele geçirdiğimiz bölgelerde yüzlerce Boşnak erkeğini çeşitli şekillerde öldürdük. İşkenceyle öldürmek, ateşe atmak ve kurşuna dizmek gibi öldürme şekilleri bizim en çok zevk aldığımız öldürme olaylarıydı. 100 Müslüman kadına tecavüz ettim ve büyük bir kısmını yakarak öldürdüm. Vücut güzellikleriyle dikkatimi çekenler ile belli bir süre zevklenip eğlendikten sonra öldürdüm.
Güzel olanların etlerinden arkadaşlarla kızartıp yerdik. Pişman değilim, çünkü onlar da benim karımı öldürmüşlerdi" dedi. İspanyol yargıç Baltazar Garzón, "Hırsızlık suçundan yakalanan Veselin Vlahoviç'in gerçekte bir cani olduğu itiraflarından anlaşılmıştır. 1992-1993 yılları arasında bir Sırp milis birliğinin üyesiyken Sırp olmayan nüfusa yönelik cinayet, tecavüz ve işkence gibi suçları işlediğini ve yaptıklarından pişmanlık duymadığını itiraf etmiştir" diye konuştu. Hollanda'nın Lahey kentinde BM Savaş Suçluları Mahkemesi tarafından da aranan 'Grbaviça Canavarı'nın iade edilmesi için ayrıca Bosna Hersek, Sırbistan ve Karadağ tarafından da resmi müracaat yapıldığı hatırlatıldı. İspanyol Yargıç Baltazar Garzon sanığın kefaletle serbest bırakılması yönündeki talepleri reddederek 40 gün içinde resmi prosedürlerin tamamlanıp iadesi ile ilgili karar verileceğini açıkladı.
2001 YILINDA CEZAEVINDEN FIRAR ETMİŞTİ
Aslen Karadağlı Sırplardan olan Veselin Vlahoviç adlı cani savaş sonrasında Karadağ Cumhuriyeti'ne kaçtı. Burada bir hırsızlar çetesi kurarak çok sayıda hırsızlık ve adam kaçırma olayını örgütledi. Karadağ Yüksek Mahkemesi tarafından gönderilen ön bilgide kişinin Bosna Savaşı'ndan sonra Karadağ ve Sırbistan'da hırsızlık suçları işlediği ve zenginleri kaçırarak fidyeler aldığı ve bu suçlarından dolayı mahkûmken dışarıdan aldığı yardımla 2001 yılında cezaevinden firar ettiği ve kırmızı bültenle arandığı bilgisi verildi.
BIR FILM, ACI GERÇEKLER VE ILGINÇ TESADÜFLER
Türkiye'de Grbaviça, Esma'nın Sırrı adıyla gösterime girmiştir. Yugoslavya savaşlarını konu edinen film 2006 Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülü almıştır. Saraybosna'da savaş bütün acımasızlığıyla sürerken kentin Grbaviça mahallesi Sırp kontrolündeydi. Korkunç savaş suçlarının bir kısmı bu semtle özdeşleşti. Filmin kahramanları olan anne-kızın hayatını da bu savaş belirlemiş: Bir Sırp "çetnik" tarafından tecavüze uğrayan kadın önce reddettiği bebeği, bir kere emzirdikten sonra kimselere bırakamaz.
SAVAS SONRASI SARAYBOSNA"
Esma 12 yaşındaki kızıyla kentin Grbaviça mahallesinde yaşamaktadır. Babasının savaşta şehit olduğuna kızını inandırmıştır. Yoksulluk ve yalnızlık içinde kızını büyütmeye çalışan Esma, savaşın yaralarını sarmak için, bir yandan da düzenli olarak kentte dul kadınların katıldığı rehabilitasyon merkezine gider. Bir gün kızı, sınıf arkadaşlarıyla okulun düzenlediği geziye katılmak ister. Geziye ücretsiz olarak katılabilmesi için de babasının savaşta şehit düştüğüne dair bir belgeye ihtiyacı vardır. Esma, kızına böyle bir belge olmadığını söylediğinde de yavaş yavaş gerçekler ortaya çıkmaya başlar" Sadece gerçekler değil, aynı zamanda yıllardır aranan sanıklar da ortaya çıkmaya başlamıştır.