İsrail, “algı yönetimi” için 150 milyon dolar ayırdı

İsrail, “algı yönetimi” için 150 milyon dolar ayırdı

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, “İsrail'in propaganda çabaları ve bilinç savaşı, on yıllardır ihtiyaç duyduğu kritik ve hayat kurtarıcı kaynak ve araçlara sahip değil” dedi.

- Middle East Monitor haber sitesinin bildirdiğine göre, İsrail Gazze'ye yönelik savaşına ilişkin “uluslararası algıları etkilemek” amacıyla 2025 “propaganda bütçesi” için 150 milyon dolar daha onayladı.

Site, finansmandaki bu “20 katlık önemli artışın” Tel Aviv'in anlatısını güçlendirmeyi amaçladığını, kuşatma altındaki bölgeye yönelik savaşını haklı gösterirken Filistin direnişini “anti-Semitik” olarak çerçevelediğini ve “Nazi” terörizmiyle eşitlediğini belirtti.

Middle East Monitor, kararın aynı zamanda “Filistin mücadelesini IŞİD gibi aşırılık yanlısı gruplara benzeterek” Avrupa ülkelerindeki “İslamofobik” söylemi güçlendirmeyi amaçladığını da sözlerine ekledi.

Habere göre, bu çabaların daha geniş amacı, Filistin davasına yönelik uluslararası sempatiyi azaltmak ve İsrail'in Gazze'de işlediği suçlara desteği artırmak.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, genişletilen bütçeye değinerek, “İsrail'in propaganda çabaları ve bilinç savaşı, on yıllardır ihtiyaç duyulan kritik ve hayat kurtarıcı kaynak ve araçları alamadı” dedi.

Saar şöyle devam etti: “Bir değişiklik yapmaya kararlıyım. Bu amaca tahsis edilen her şekel bir masraf değil yatırımdır ve İsrail'i ve dünyadaki konumunu güçlendirecektir.”

İsrail propagandasının temel bileşenleri

Uzmanlar tarafından genellikle “hasbara” olarak adlandırılan İsrail propagandası, İsrail hükümeti, “savunma” grupları ve özel kuruluşlar tarafından İsrail, politikaları ve eylemleri hakkındaki algıları küresel olarak şekillendirme çabalarını içermekte. Bu kampanyalar İsrail hakkında olumlu bir imaj yaratmayı ve diğer ülkelerdeki kamuoyu ve politika kararlarını etkilemeyi amaçlamakta.

İsrail propagandasının temel bileşenleri arasında, Filistinlilere yönelik muamele, askeri eylemler veya yerleşim politikalarına ilişkin suçlamalara, bunları “terörizme veya varoluşsal tehditlere karşı savunma önlemleri” olarak çerçeveleyerek yanıt vermek yer alır.

İsrail propagandası, Filistinlileri veya eleştirmenleri önyargılı, Yahudi karşıtı veya aşırılık yanlısı ideolojilerle uyumlu olarak resmetmekte ve İsrail'in politikalarını eleştiren kuruluşları veya bireyleri izlemekte ve itibarsızlaştırmakta.

İsrail, İsrail yanlısı söylemleri güçlendirmek için genellikle “genç kitleleri hedef alan sosyal medya kampanyalarının” yanı sıra “dijital savaşçıları” veya tabandan gelen “aktivistleri” İsrail'i “çevrimiçi olarak savunmaları” için eğitir. İsrail'in imajını desteklemek için etkili kişiler ve ünlülerle ortaklıklardan yararlanır.

Ayrıca “gazetecilerin, öğrencilerin ve politikacıların İsrail'e giderek kendi bakış açılarına sempati duymalarını sağlamak” gibi girişimleri de finanse eder.

Uzmanlar, İsrail propagandasının, dikkatleri Filistin topraklarında devam eden apartheid, işgal ve şiddetten uzaklaştırdığı konusunda uyarıyorlar.

YDH