Hak, Haklının En Mukaddes Malıdır (FOTO)

Hak, Haklının En Mukaddes Malıdır (FOTO)

Konya Inanç ve Özgürlük Platformu üyeleri 29 Aralik 2007 tarihinde Kayalipark 'ta saat 12 00'de bir araya gelerek 16. kez Türkiye'deki basörtüsü yasagini bir basin açiklamasiyla protesto etti.

Platform adina Kevser Yalçin'in okudugu bildiride 28 Subat uygulamalarinin hala anlamsizca sürdügüne vurgu yapilarak, kamu hizmetlerini alan ve veren ayriminin da insan haklari ihlali olduguna deginildi. Platform üyeleri haftaya ayni saat ve yerde 17. kez bulusmak üzere eylemlerine son verdi.

Basin açiklamasinin tam metni:

INANÇ ÖZGÜRLÜGÜ PLATFORMU 16. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

HAK, HAKLININ EN MUKADDES MALIDIR...

Hayata bakisin hak eksenli olmadigi, gücün kutsandigi bir dönem yasiyoruz. Güçlü oldugunu sananlarin kendini hakli gördügü anlayislarla karsilasiyoruz.

Oysa, hakki degil de gücü kutsayan anlayis bir zulümdür. Bu anlayisin ortaya koydugu uygulamalar da bir zulümdür. Basörtüsü yasagi da böyle bir anlayisin ürünüdür.

Basörtüsü yasagi, dini degerlere, inanç ölçülerine uymayan, hukuku hiçe sayan bir dayatmadir. Yasakçilarin zulmü görmezden gelmeleri ve sorunun çözümü için bir gayret içinde olmamalari, insana deger vermediklerinin göstergesidir. Iktidar, 28 Subat uygulamalarina karsi ise, 28 Subat'in yasaklarini neden devam ettirmektedir?

Basörtüsü yasagini dayatanlar aslinda kendi acziyetlerini ortaya koymaktadirlar. Söyleyecek sözü olmayan, ikna edecek fikri bulunmayanlar dayatmalara basvurur. Basörtülülerin söyleyecek sözleri, anlatacak fikirleri vardir. Onun için baski ve dayatma yolunu seçmezler, kendilerine uygulanan baski ve dayatmalardan da yilmazlar.

Bunun için dayatmalardan vaz geçilmeli, basörtülülerin kamu hizmetlerinden
yararlanirken veya bu hizmetleri üretirken maruz kaldiklari en büyük ayrimcilik olan haksiz/hukuksuz basörtüsü yasagi mutlaka sona erdirilmelidir.

Dünya ve ahirette tüm insanligin mutlulugunu, saadet ve huzurunu isteyen bir dinin mensuplari olarak, yasakçilari ve yasaklari devam ettirenleri, kendilerini muhasebe etmeye, vicdan ve deger sahibi olmaya, yanlislarindan vazgeçmeye çagiriyoruz.

Bu vesile ile uyariyoruz; müslüman halklarin yasadigi cografyalarda emperyalist oyunlar tezgahlaniyor. Pakistan, Irak, Filistin, Somali, Çeçenistan, Afganistan... da her gün sayilari yüzleri bulan insanlar öldürülüyor. Ümmet birbirine düsürülmek isteniyor. Alevi- sünni- sii ayrimlari ve kavgalari çikarilarak ayni dine inanan farkli irklardan müslümanlar arasina nifaklar sokulmaya çalisiliyor.

Biz hiçbir irk, dil ve renk ile kavgali olamayiz. Bütün irklarin, dillerin ve
renklerin Allah tarafindan yaratildigini biliriz. Siyahin beyaza, bayazin siyaha,
türkün kürde kürdün türke hiçbir üstünlügü olmadigini bilir, üstünlügün ancak takva ile olduguna iman ederiz.

Bilinmeli ki, bütün bu kargasalarin sebebi cehalettir. Cehaleti yenmenin yolunu alemlere rahmet olarak gönderilen efendimiz çaglar öncesi tüm insanliga bildirmistir; birisi evrensel vahyin ilkeleri Kur'an, digeri de bu vahyin model uygulamalari olan Sünnet'tir.

Tüm insanligin kurtulusu, tüm hukuksuz uygulamalarin son bulmasi Kur'an ve Sünnet'e sarilmakla mümkündür. Allah Rasulünün bu evrensel çagrisini bir kez daha hatirlatiyor, herkesi bu çagriya kulak vermeye davet ediyoruz.

Gelecek Cumartesi günü saat 12.00 de bulusmak üzere Allah'a emanet ediyoruz.

INANÇ ÖZGÜRLÜGÜ PLATFORMU